MAVİ YOL Dr. Can Fuat GÜRLESEL
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı
Türkiye için büyüme modeli önerisi
 
Küresel kriz sonrası ortaya çıkan yeni ekonomik koşullar Türkiye için belki de ilk kez kendi büyüme modelini ortaya koyarak uygulama fırsatı vermektedir. Türkiye’nin yakın dönemde tasarlayarak uyguladığı bir büyüme modeli ve uzun vadeli büyüme stratejisi olmamıştır. Türkiye’nin büyüme dinamiklerini ve büyüme hızını daha çok dışsal unsurlar belirlemiştir.

Bu nedenle Türkiye orta uzun vadeli olarak ilk kez kendi tasarlayacağı bir büyüme modelini uygulamalıdır. Bu çerçevede Türkiye için bir büyüme modeli önerisini aşağıda sizlerle paylaşıyorum.Bu büyüme modeli ile ilgili olarak yazdığım kitabım dayakın zamanda çıkmış olacak.

Türkiye için büyüme modeli “Yüksek Teknolojili ve Katma De€erli Sektörlere, Faktör Verimlili€i Art›fl›na ve Yurtiçi Tasarruflara Dayal› Büyüme”dir.

Bu büyüme modeli “Arz Yönlü” bir büyüme modelidir ve yukarıdaki tarif içinde yer alan üç ana unsurdan oluşmaktadır. Bu unsurlar; Yüksek Teknolojilive Katma Değerli Sektörlerde Yoğunlaşma, Faktör Verimliliği Artışı ve Yurtiçi Tasarrufların Arttırılmasıolarak belirlenmiştir.

Büyüme modeli önemli bir yapısal dönüşümü gerekli kılmaktadır. Türkiye’nin mevcut yapısı ile yukarıdaki bileşenleri içeren büyümeyi gerçekleştirmesi mümkün değildir. Bu nedenle büyüme modeli aynı zamanda “Yapısal Dönüşüme Dayalı Büyüme Modeli”dir.

Büyüme modelinde düşük katma değerli ve teknolojili sektörlerden orta yüksek ve yüksek teknolojili ve katma değerli sektörlerde yoğunlaşma sağlanmalıdır. Ucuz emeğe ve ithal teknolojiye dayalı sektörel yoğunlaşmanın yarattığı düşük verimlilik ve düşük rekabet gücünden nitelikli insan gücü ve teknoloji üretme-kullanma-uyarlama kapasitesine dayalı yüksek verimlilik artışına ve yüksek rekabet gücüne geçilmelidir.

Dış tasarruflara bağımlı büyüme finansmanından yurtiçi tasarrufların arttırılması ile yurtiçi tasarruflara dayalı büyümeye geçilmelidir.

Türkiye için önerilen büyüme modelinin üç bileşeni; Ekonomik büyümeyi istikrarlı ve sürekli kılacak, potansiyel üretim kapasitesi ve potansiyel ekonomik büyüme hızını artıracak, ekonomik büyümenin dışa (dış tasarruflu) ve dışsal şoklara (talep ve finans şokları) olan bağımlılığını azaltacak, ekonominin rekabet gücünü arttıracaktır. Büyüme modelinin üç bileşeni Türkiye’de büyümeyi sınırlandıran darboğazları ve kısıtların etkilerini de azaltacaktır;Toplam faktör verimliliğini artırarak yatırımlara olan bağımlılığı azaltacaktır.

Toplam faktör verimliliğini artırarak tasarruflara olan (yatırımlar için gerekli tasarruflar) bağımlılığı azaltacaktır (cari açık sorununu hafifletmek). Teknoloji üretme kapasitesini genişleterek kendi üretim ve ürün teknolojisine sahip olmak ithal teknolojiye olan bağımlılığı azaltacaktır. Tüm bunlar yurtiçi tasarrufları arttırarak büyümenin finansmanında dış tasarrufların belirleyiciliğini ve bağımlılığı azaltacaktır.

Türkiye için önerilen büyüme modelinin bileşenleri hem üretim kapasitesinin gelişimini sağlamakta, hem de ekonomik büyümenin önündeki engelleri kaldırmakta, hem de Türkiye için sürdürülebilir daha hızlı büyüme oranları sunmaktadır. Türkiye yapısal değişimleri de içeren arz yanlı bir büyüme modeli uygulayarak rekabetçi üretim yapısına sahip olmadan sürekli ve istikrarlı yüksek büyüme hızlarına ulaşamayacak veorta uzun vadede sağlanan ekonomik büyüme yine potansiyelinin altına kalacaktır.