Alternatif Yatırım Enstrümanları İ.Emre PESER
Sermaye Piyasası Danışmanı
Petrol fiyatları hızla yükselmeye devam ederken, tarihi rekorlar kırılıyor…
 
Son günlerde yazılı ve görsel basında sıkça rastladığımız haberler arasına giren petrol fiyatlarını önümüzdeki dönemde etkileyebilecek olan arz, talep ve stok rakamları ekseninde irdelemek istiyorum.Öncelikle mevcut duruma kısaca değinip ardından halen öne sürülen gerçeklerin mevcut durumu ne kadar yansıttığına bakıyor olacağız. Son bölümde ise önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının olası seyrine kısaca değinmek istiyorum.
Son dönemlerde yükselen ham petrol fiyatları üzerinde, Ortadoğu kaynaklı sorunlar, ABD-İran arasındaki gerginliğin son dönemde tehlikeli bir şekilde tırmanması, yanı sıra Nijerya’daki terörist saldırılar nedeniyle arza yönelik endişelerin fiyatları yeni rekorlara taşıdığı fikri, en çok ileri sürülen görüşler arasındadır. Yükselişin bir diğer nedeni olarak ise ABD’de benzin tüketiminin arttığı yaz sezonu öncesinde petrol arzının talebe yetişemeyeceği yönündeki endişeler gösterilmektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse, petrolde yaşanan yükselişin temelinde Ortadoğu kaynaklı gelişmeler nedeniyle petrol arzının talebe yetişemeyeceğine yönelik endişelerden bahsedilmekte ve arz/talep dengesindeki sıkışıklık nedeniyle spekülasyonların etkili olduğu belirtilmektedir. Aslında, bence bu nedenlerden daha önemli, etkili ve gerçeğe yakın söylem ABD dolarının değer kaybıyla kurumsal fonların petrol ve emtialara yatırım yapması savı günümüz petrol fiyat artışlarına destek verdiği gerçeğidir.
Açıklanan verilere göre, yüksek petrol fiyatların da etkisiyle, ham petrol arzı neredeyse tam kapasiteyle çalışmakta ve hem mevcut hem de olması muhtemel görülen arzı etkileyebilecek gelişmelere karşı kırılganlık göstermektedir. Resmi açıklamalar ve petrol analistlerinin yaptığı tahminler doğrultusunda 2008 yılının geri kalanında da arz/talep dengesinin sıkışık olmasını beklemek yanlış olmayacaktır.
Dünyanın en büyük petrol üreticisi ülkelerden oluşan OPEC verilerine bakıldığında Arz/Talep dengesinin en önemli göstergelerinden birisi olarak gösterilebilecek olan “hemen üretime alınabilecek atıl kapasite” verisinin hala düşük seviyelerde kaldığı aşağıdaki grafikten rahatlıkla görülebilir.
Grafik 1’e baktığımızda OPEC atıl kapasitesinin azaldığı son dönemlerin fiyatların yükseldiği dönemlerle nasıl örtüştüğü açıkça görülmektedir. OPEC dışı ülkeler beklendiği gibi üretimlerini artırması ve bazı OPEC ülkeleri ile özellikle Suudi Arabistan’ın üretim planlaması çerçevesinde 2009 yılında devreye girecek olan yeni kapasitesinin etkisi ile OPEC’in atıl kapasitesi artacak ve fiyatları dengeleyici etki oluşmaya başlayacaktır.
OPEC dışı üretici ülkelerin verileri de son dönemlerde önemli arz artışını işaret etmediği için mevcut durumun petrol fiyatlarına verdiği desteğin önemini daha da artırmaktadır. Bu noktada zayıf doların ABD dışı tüketime verdiği destek de mutlaka göz önüne alınmalıdır.
Tüketim. 2008 yılında Dünya petrol tüketiminin 1.2 miyon varil/gün artması beklenmektedir. Bu artışın neredeyse tamamının OECD dışı ülkelerden; Çin, Ortadoğu ülkeleri, Rusya, Brezilya ve Hindistan’dan kaynaklanması beklenmektedir ki bu artışta özellikle Çin’in başı çekeceği öngörülmeye devam etmektedir. Çin’in bu sene için öngörülen tüketim artışı 0.4 milyon varil/gün olarak tahmin edilmişken, Mart 2008 verilerine göre Çin’in petrol ithalatı artışı bir önceki yıla göre 0.8 milyon varil/gün olarak gerçekleşmiştir. Avrupa ülkelerinde ithalatın hafif artacağı ve ABD’den kaynaklanan düşüşün bu şekilde dengeleneceği öngörülmektedir. Gerçekten de ABD’nin toplam talebi, fiubat ayından bu yana geçen yılın altında hatta 2003-2007 ortalamasının da altında seyretmeye devam etmektedir.
OPEC-Dışı Üretim. Bu ülkelerdeki üretim artış hızı ve zamanlaması bazı önemli projelerdeki gecikmelere ve yaşlı petrol kuyularındaki hızlı üretim sebebiyle düşüşlerle birleştiğinde net üretim artışının tahminlerin altında kalma olasılığı yüksek görünmektedir.
OPEC Arz Verileri. 2008 yılı ilk çeyreğinde 32.2 milyon varil/gün seviyelerinde gerçekleşmiştir. Sadece Suudi Arabistan’ın yaklaşık 1.9 milyon varil atıl kapasite yarattığı tahmin edilmektedir. Son dönemde halen problemler yaşamaya devam eden Irak ve Nijerya’nın üretim rakamlarında önemli iyileşme beklenmediği için OPEC üretiminin 3.çeyrekte de aynı seviyelerde kalması beklenmektedir. Suudi Arabistan’da devreye girecek projeler sayesinde 2009 yılı başlarında, daha önce de belirttiğimiz gibi OPEC fiyat artışları üzerinde etki yaratabilecek atıl kapasite barındırmaya başlayabilecektir.
Stoklar. OECD ülkelerinin tutmaya devam ettikleri ticari stoklar son 5 yıllık oratalama seviyelerin yaklaşık 22 milyon varil üstünde seyretmeye devam etmektedir (Birici çeyrek verilerine göre). 2008 yılının devamında da OECD ticari petrol stoklarının son 5 yıllık ortalama seviyelere yakın devam etmesi beklenmektedir.
Amerika. Dünya petrol tüketiminin yaklaşık %25’ini tüketmeye devam eden ABD verileri hala önemini korumaya devam etmekte. Ham petrol stokları geçtiğimiz yılın altında fakat 2003-2007 ortalamasının üstünde seyretmeye devam etmektedir. Önümüzdeki dönemde stokların geleneksel olarak artmaya devam etmesini beklemek doğru olacaktır.
Yaz dönemi içinde bulunduğumuz günlerde, stokların yetersiz olduğu tahminlerinin aksine ABD benzin stoklarının yeterli olduğunu düşünmekle beraber kış sezonu yaklaşırken beklentilerin aksine petrol fiyatlarının düşmesi olasılığının giderek zayıfladığına dikkat çekmek istiyorum.Grafik 4’te de görülebileceği gibi ABD kış sezonu stokları geçtiğimiz yılın oldukça altında hatta 2003-2007 ortalamasının bile altında seyretmektedir.
Sonuç; Dünyanın en büyük tüketicisi olan ABD’nin petrol tüketim ve stok verileri son dönemde yaşanan yükselişe destek vermemekte fakat yaz dönemi sonlarına doğru fiyatların geri çekilmesi önünde önemli bir engel oluşturmaya başlayabilir. 2009 yılı başlarında normal seviyelerin üstüne çıkması beklenen OPEC atıl kapasitesi, ham petrol fiyatları üzerinde dengeleyici bir etki yaratacak ve hatta fiyat düşüşünü destekleyecek bir ortam yaratabilecektir. Son olarak ise, ABD doları zayıf seyrini sürdürdüğü sürece petrol fiyatlarında önemli bir geri çekilme pek mümkün görünmemektedir. Bizim bu tablodan vardığımız sonuç, petrol fiyatlarının kısa dönemde yüksek seyretmeye devam edeceği oldu. Mevcut koşullarda 150 dolar petrol fiyatları öngörülebilir. Yüksek petrol fiyatlarının ülkemiz ekonomisine getireceği ağır faturanın bedelinin henüz tam anlamıyla anlaşılmaması da ayrıca üzüntü vericidir.
Not: Bu yazımızı kaleme alırken Restfx enerji sektörü uzmanı Sn. Mehmet Yıldız’ın görüş ve çalışmalarından faydalanılmıştır.