ÇUVALDIZ Celal BEYSEL
TÜRKONFED Başkanı br> Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu
TÜSİAD, Artık MAKSİFED Üyesi...
 
Gönüllü Sivil Toplum Örgütleri, çağdaş demokrasileri ayakta tutan mozayiğin sağlam birer parçası olmak üzere belli kesimlerin güçlerini birleştirip kendi seslerini duyurmak, çıkarlarını korumak amacıyla kurulurlar. Gönüllülük prensibinden taviz verilmeden kurulan Örgütün ana felsefeleri ve hedefleri, toplumun menfaatleriyle aynı doğrultuda olursa, ortaya demokrasi adına güzel bir resim çıkar.

Türkiye’de gerçek Gönüllü Sivil Toplum Örgütü hareketi ne zaman başladı derseniz, ben TÜSİAD ile derdim… Daha önceki Sivil Toplum Kuruluşlarının ya bir grubu temsil kabiliyetleri yoktur, çok cılız kalmışlardır, ya da gönüllülük prensibine aykırı olarak, devletin bazı görevlerini yapmak, devlet mekanizmasına destek olmak üzere kurulmuşlardır. Batı demokrasilerinde de örnekleri olan bu tür kuruluşlar hizmet kuruluşlarıdır, temsil kuruluşları değildir. İngiliz kültüründe bu kuruluşlara - onları gerçek Gönüllü Sivil Toplum Örgütlerinden ayırt edebilmek için - “NGO” değil, “Quango” (Quasi Non Governmental Organisations) denmektedir.

TÜSİAD’ı, 1978 yılında BUSİAD takip etti. Daha sonra Türkiye’nin diğer il ve ilçelerinde Sanayici ve İşadamları, TÜSİAD ve BUSİAD örneklerinden hareketle kendi derneklerini kurdular. Yıllar içerisinde de bu dernekler, kendi üyelerinin ve çevrelerinin sorunlarını dile getirerek, çözüm arayışına katkıda bulunarak işlevlerini gerçek Gönüllü Sivil Toplum Örgütleri olarak yerine getirmeye başladılar. Başlangıçtaki emekleme sorunları, demokratik ortamlarda doğal olan seçim sıkıntıları, ülkemiz insanının demokrasinin bir bayrak yarışı olduğunu iyi algılamaması sonucu “başkanlık” koltuklarını fazlaca sahiplenmelerinden doğan problemler zaman içerisinde büyük ölçüde, yine TÜSİAD ve BUSİAD örneklerinden de hareket ederek aşıldı.

Kendi çevrelerinde sivil bir güç oluşturan SİAD’lar, seslerini daha iyi duyurmak ve Avrupa Topluluğundaki benzer uygulamalara ayak uydurmak amacıyla son yıllarda kendi aralarındaki koordinasyonu güçlendirme çabası içine girdiler. Bu maksatla ve TÜSİAD’ın da destekleriyle son 10 yıldır yapılan birleşme çalışmaları, 2004 yılı içinde SİAD’ların önce bölgesel Federasyonlar, daha sonra bu 5 Bölgesel ve 1 Sektörel Federasyonu tek çatı altında toplayan bir Konfederasyon kurmalarıyla sonuçlandı. TÜRKONFED, 2005 yılında Yapı Ürünleri Üreticileri Federasyonunun da katılmasıyla güç kazandı. 7500 civarında üyesi olan TÜRKONFED bir taraftan Gönüllü Sivil Toplum Örgütü olarak Sanayici ve İşadamları olan üyelerini Türkiye’de temsil ederken, diğer taraftan TÜSİAD vasıtasıyla Avrupa İşadamları Dernekleri Konfederasyonu UNICE’de TÜSİAD vasıtasıyla temsil edilme ve toplan-tılarına katılma şansını elde etmiştir.

İlk zamanlar sadece sektörel Federasyonun üyesi olarak TÜRKONFED çalışmalarının içinde olan TÜSİAD, son Genel Kurulunda merkezi Bursa’da olan Marmara ve Kuzey Anadolu Sanayici ve İşadamları Federasyonu MAKSİFED’e katılma kararı almıştır. Artık TÜSİAD, BUSİAD, GESİAD, DSD, NİLSİAD ile Orhangazi SİAD, Bandırma SİAD, Trabzon SİAD, Kastamonu SİAD, Edirne SİAD’ın üye olduğu MAKSİFED’in üyesidir. TÜSİAD’ın isminin başındaki Türk ibaresinin sosyal sorumluluğunu üstlendiğinin göstergelerinden biri olan bu üyelik kararı hiç şüphesiz Türkiye’deki küçük - büyük tüm sanayici ve işadamlarının gönüllü ortak platformu TÜRKONFED’in üyesi olan MAKSİFED’e güç katacaktır.