ORHAN ÜLGÜR

Ferrari Müşterisi Adeta Bir Satış Danışmanı ve Marka Elçisi Konumudan
 
Lüks otomobil pazarına baktığımızda tüm dünyada lüks otomobillere olan talepte bir artış yaşandığını görüyoruz. Türkiye’de de seçim durgunluğundan nispeten daha az etkilenen lüks otomobil sektöründe satışlar özellikle son birkaç ayda hız kazandı. Faizlerdeki ve dövizdeki düşüş de satışları olumlu yönde etkilemeye devam edecektir.
 
Bize kısaca kendinizden ve iş yaşamınızdan bahsedebilir misiniz? Orhan ÜLGÜR, 17 seneyi aşkın bir süredir otomotiv sektöründe çeşitli pozisyonlarda görev almaktadır. Otomotiv sektöründeki çalışma hayatına Nissan Bölge Koordinatörü olarak başlayan ÜLGÜR, kariyerine Doğuş Otomotiv’de 1994 yılında VW Marka Müdürü olarakdevam etti ve üç sene gibi kısa bir sürenin ardından Doğuş Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı oldu. ÜLGÜR, 1999 ve 2004 yılları arasında ise daha önceki ismi ile GENOTO olarak bilinen Doğuş Oto’nun Genel Müdürlüğü’ne atandı. Burada GENOTO’nun yeniden yapılandırılması, GENOTO Bayi Ağı’nın kurulması ve geliştirilmesinde yer alan ÜLGÜR, şirketin gerek Doğuş Otomotiv Grubu gerekse genel olarak Türkiye pazarındaki payının artırılmasında önemli rol oynadı. FerMas’ın kuruluşu ile beraber 2005 yılında FerMas Genel Müdürü olarak görev yapmaya başlayan ÜLGÜR hala bu görevini sürdürmektedir.

FerMas’ın kuruluş amacı neydi ve kaç yıldır lüks otomobil sektöründe faaliyet gösteriyorsunuz?
Bildiğiniz gibi FerMas, Nisan 2005 tarihinde %100 Tofaş Otomobil Fabrikası A.Ş. ortaklığında kurulmuş bir şirket. Nisan 2005 tarihinden itibaren Ferrari, Temmuz 2005 tarihinden itibaren de Maserati otomobillerinin Türkiye Resmi Distribütörü oldu. Tofaş’ın FerMas’ı kurarken amacı Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Maserati ve Ferrari olmak üzere beş markayı bir çatı altında buluşturmaktı. Günümüzde markalar arası sinerji yaratmak özellikle otomotiv sektöründe daha da önemli bir hale geldi. Şu anda temsil ettiği 5 markayla Tofaş, İtalya’dan sonra FIAT Grubu’nun tüm markaları ile faaliyet gösterdiği tek ülke.Tofaş’ın Türkiye’nin lider otomotiv şirketlerinden biri olarak yoluna devam ediyor olmasında bu markalar arası sinerji de önemli rol oynuyor.

Ferrari ve Maserati’nin müşteri profilini tarif edebilir misiniz?
Ferrari, kusursuz mühendisliği ve performansıyla her yaştan otomobil kullanıcısı için ayrı bir tutku. Biz de FerMas olarak belirli bir yaşın üstündeki, otomobil kullanırken keyif almak isteyen ve sportif kullanım tarzına sahip kişilere ulaşmaya çalışıyoruz. Bu hedef kitle içerisinde daha önce Ferrari kullanan ve otomobilini yenilemek isteyen eski müşterilerimiz olduğu gibi senelerce çalışıp kendine bir hedef koyan ve sonunda kendisini ödüllendirmek isteyen müşterilerimiz de bulunuyor. Maserati`nin kullanıcı profili ise yine ailesi için hem gündelik kullanıma uygun hem de sportif ve prestijli bir araç arayan başarılı iş adamları ve farklı bir sürüş keyfi arayan kadınlar. Özellikle Türkiye’de daha az bilinen Maserati çok iyi anlatılması gereken bir marka. Maserati`nin konforlu ve prestijli olduğu kadar sportif de olduğunu anlatabilmek marka konumlandırmamızın önemli bir boyutunu oluşturuyor.

Tespit ettiğiniz hedef kitle ile nasıl iletişim kuruyorsunuz? Türkiye’ye sınırlı sayıda gelen bu otomobiller ile hedef kitlenizi buluştururkenuyguladığınız pazarlama stratejilerinden bahsedebilir misiniz?
Hedef kitlemize ulaşırken onlarla yüz yüze gelebilmek, yüz yüze iletişim kurmak çok önemli. Biz de pazarlama aktivitelerimizi gerçekleştirirken bu yönde aktiviteler yapıyoruz. İlk olarak FerMas Showroom’unu müşterilerimizin bulunmaktan keyif alacağı, buluşulan, sohbet edilen bir mekan haline getirdik. Bunun yanı sıra FerMas olarak test sürüşleri, özel buluşmalar gibi çeşitli aktiviteler organize ediyoruz. Örneğin bu sene İzmir, Antalya ve Bursa’daki Maserati meraklılarına ulaşabilmek için özel bir Maserati Roadshow düzenledik ve 4 gün süren Roadshow ve test sürüşleri sayesinde markayı Maserati meraklılarına yakınlaştırdık. Ferrari gibi bir markanın pazarlamasında öne çıkan önemli bir özellik ise Ferrari sahiplerinin adeta Ferrari’nin marka elçisi olmaları. Bizim yaptığımız aktivitelerin dışında her Ferrari müşterisi adeta bir satış danışmanı ve marka elçisi konumunda. Onlar markanın, Ferrari otomobilin ve yaşadıkları sürüş deneyiminin kendilerine neler hissettirdiğini paylaşıyorlar.

Son yıllarda Türkiye’de lüks tüketim oldukça arttı, bu lüks otomobil sektörüne de yansıdı. Kısaca pazarın 2007’deki durumunu değerlendirebilir misiniz?
Lüks otomobil pazarına baktığımızda tüm dünyada lüks otomobillere olan talepte bir artış yaşandığını görüyoruz. Türkiye’de de seçim durgunluğundan nispeten daha az etkilenen lüks otomobil sektöründe satışlar özellikle son birkaç ayda hız kazandı. Faizlerdeki ve dövizdeki düşüş de satışları olumlu yönde etkilemeye devam edecektir. Diğer yandan 2007 yılında Türkiye’ye yeni giren ve girmeye de devam edecek yeni markalar ile rekabet de git gide artıyor. Rekabet ile birlikte lüks araç pazarı,çok daha iyi yönlendirilmesi ve çok daha iyi bir pazar segmentasyonunun yapılmasıgereken bir pazar haline geliyor.

2007 yılının ilk 9 ay satışları belli oldu. Ferrari ve Maserati’de satışlar hedeflediğiniz gibi gidiyor mu?
FerMas olarak yıl bazında satış rakamlarımıza değinmeden önce pazar büyüklüğü ve yüksek satış rakamlarının Ferrari ve Maserati gibi markaların öncelikli hedefleri arasında yer almadığını hatırlatmakta yarar var. 2007 programımız bire bir düşündüğümüz gibi gidiyor. Ocak – Eylül olmak üzere ilk 9 ay rakamlarına baktığımızda Ferrari’nin toplam 23 adet, Maserati’nin ise toplam 13 otomobil satışı gerçekleştirdiğini görüyoruz. Sadece satış anlamında değil bizim için son derece önemli olan aktivite anlamında da hedeflerimiz doğrultusunda ilerliyoruz.

Son olarak önümüzdeki günlerde FerMas olarak imza atacağınız yeni projeler var mı? 2008’de piyasaya sunulacak yeni modeller hakkındabilgi verebilir misiniz?
Yeni projelerimiz arasında bizi en çok heyecanlandıranlardan biri showroom konusunda yapmayı düşündüğümüz yenilikler. İzmir’de bir showroom açmayı planlıyoruz. Bu projeyi önümüzdeki günlerde daha ayrıntılı bir şekilde paylaşıyor olacağız. 2007 sonu ve 2008 başı Türkiye’ye gelmek üzere olan yeni modellerimiz açısından önemli bir dönem olacak. Kasım ayı ortasında Türkiye’de satışa sunulacak çok önemli bir modelimiz Yeni Maserati GranTurismo olacak. Ayrıca yeni Ferrari 430 Scuderia, Ferrari’nin 8 silindirli yol otomobilleri F430 Coupé ve F430 Spider’ın ardından 2008 başlarında Türkiye’de yollara çıkmaya hazırlanıyor. Ferrari 430 Scuderia’nın dünya lansmanıhenüz geçtiğimiz günlerde Michael Schumacher’in katılımı ile Frankfurt Uluslararası Otomobil Fuarı’nda gerçekleştirildi.