Nilüfer KAS
Tamer DURAK

Medya ile başarılı iletişim kurmanın yolu medya eğitiminden geçiyor Yöneticiler gazetecilerle antreman yapıyor
 
İş dünyasında medya karşısında başarılı olabilmek hem kurum hem de yöneticiler için büyük önem taşıyor. Medya sektöründe uzun yıllar çalışan deneyimli gazeteci Nilüfer Kas ile deneyimli televizyoncu Tamer Durak, yöneticiler için Bengi Semerci Enstitüsü bünyesinde medya eğitimi veriyor. İki gazeteci medya eğitimini anlattı.
 
Medya eğitimi kişisel eğitimler arasında yer alan bir eğitim midir?
Kişisel eğitimlerden bazılarını alsanız da olur almasanız da ama medya ile iletişim içinde olan bir iş yapıyorsanız bu eğitimi almanız herhangi bir medya kazasına uğramanızı engeller. Zaten işinde başarı isteyenler medya ile düzenli görüşme yapmak zorunda olduğunu ve doğru iletişimin her iki taraf için de sağlıkla olacağını bilir. Medyayla doğru ilişkiler kurmakta zorlananlar, basın karşısına çıkma fobi olanlar ile özellikle kurum sözcülerinin, yöneticilerin, siyasilerin, hukukçu, doktor kısacası medya aracılığıyla toplum karşısına çıkan herkesin bu eğitimi almasını öneriyoruz.

Medya kazasını diğer kazalardan ayıran fark nedir?
Herhangi bir kazada kolunuzu, bacağınızı kırabilirsiniz ama medya kazasında itibar kaybı yaşarsınız ve bunun telafisi zordur. Bir muhabir biriyle röportaj yapacağı zaman önce o kişiyle ilgili bir ön araştırma yapar. Arama motorları sayesinde çıkan en küçük olumsuz bir haberi yok etmek mümkün değildir. Doğal olarak muhabir röportajda mutlaka o olumsuz habere vurgu yapar, hatırlatır. Biz, eğitim verdiğimiz kişilere ilk kötü haberin nasıl önüne geçeceklerini gösteriyoruz. Unutmamak gerekir ki; ilk kötü haber sürüye öncülük eder.

Yöneticiler, siyasiler medya eğitimiyle gaf yapmaktan kurtulabilirler mi?
Bunun garantisini vermek mümkün değil ama onlara gazetecilerin gaf detektörünün nasıl çalıştığını, hangi durumlarda gaf yapma ihtimallerinin arttığını söylüyoruz. 1 günlük bir eğitimde medyanın temel mantığını anlatıp, başarılı bir röportaj yapmanın anahtarını veriyoruz. Medya karşısında hata yapmamak, kurumu doğru şekilde temsil edebilmek ve objektif bir haberin oluşmasına katkıda bulunmak hem şirketlere hem de kişilere reklamla satın alamayacakları bir geri dönüş kazandırıyor. İletişim kanallarını açık tutan ve medyaya samimi yaklaşanlar, bu süreçte hata da yapsa medya karşısında tam not alıyor.

Eğitimde herhangi bir uygulama yapıyor musunuz?
Medya eğitiminin en can alıcı bölümünü uygulama oluşturuyor. Bunu yaşayarak öğrenme olarak da değerlendirebilirsiniz. Eğitime başlamadan önce kamera ışıklarını açıp eğitimi alan kişiye canlı yayın simülasyonu yaptırıyoruz. Eğitim sonrasında ise aynı uygulamayı çapraz sorularla, basın toplantısı olarak tekrarlıyoruz. Daha sonra hep birlikte röportajları izleyip değerlendirme yapıyoruz. Bu şekilde gerçek bir medya deneyimi yaşayan adaylar, güçlü ve zayıf yönleriyle yüzleşip; geliştirmeleri gereken noktaları bu eğitim sayesinde öğrenebiliyorlar.

Yaptığınız değerlendirme eğitim alan kişi üzerinde nasıl bir etki yaratıyor?
Öncelikle eğitim alan kişiye kendisini nasıl bulduğunu soruyoruz. Ekranda hatalarını görme imkanları oluyor. Sorulara verdikleri yanıtların gazeteciler tarafından nasıl algılanacağını, kendi anlatmak istediklerini aktarmak için kullanacakları bağlantı cümlelerinin ne olacağını, medya bir anda ortaya çıktığında yapmaları gerekenleri de anlatıyoruz. Eğitim interaktif şekilde yürüyor. Böylelikle eğitimi alan kişinin kafasında gazeteciler ve medya ile ilgili sorular yanıt bulmuş oluyor.

1 günlük eğitimi alan yönetici ‘ben artık oldum’ mu diyor?
Bizim verdiğimiz 1 günlük eğitimde temel olarak medyayı masaya yatırıyoruz. Yöneticinin bu temel eğitimi mutlaka alması gerekiyor. Önemli bir basın toplantısı, gazeteci buluşması öncesinde sadece simülasyonun olduğu 2 – 3 saatlik uygulama yapıyoruz. Ayrıca krize yönelik eğitimimiz de mevcut.

Hangi konu başlıkları üzerinde duruyorsunuz?
Birkaçını sayacak olursak; Medya başarısı için temel kurallar, gazetecilerin nasıl düşünüp, nasıl davrandıkları, yazı işleri masasında haberin nasıl seçildiği, röportaj oyununu kazanmak için yapılması gerekenler, muhabire asla söylenmemesi gereken sözler, işler kötüye gittiğinde atılması gereken doğru adımlar, medya bir anda ortaya çıktığında yapılması gerekenler, medyada kriz kontrolü…

Medya eğitimi kişisel gelişim konusunda eğitim alan herkes verebilir mi?
Medya eğitimini ancak medya konusunda deneyimi olanlar verebilir. Çünkü biz tecrübelerimizi aktarıyoruz. Ben 20 yıl yazılı basın tecrübesine sahibim. Türkiye’nin en büyük ve en çok satan gazeteleri ile dergisinde çalıştım. Tamer Durak ise yıllarca televizyonlarda habercilik yaptı, büyük haber kanallarının kuruluşlarında görev aldı. Bu nedenle deneyimlerimiz çok değerli. Eğitim alan kişinin sorduğu her soruya deneyimlerimiz sayesinde yanıt veriyoruz. Bu eğitim ezberlenerek verilecek bir eğitim değil.

Medya eğitimini neden Bengi Semerci Enstitüsü bünyesinde veriyorsunuz?
Bengi Semerci Enstitüsü kurulduğu günden bu yana kurumlara, okullara, ailelere çok değerli eğitimler verip, danışmanlık yapmış bir kurum. Enstitüde kişisel gelişim konusunda farklı başlıklar altında çok sayıda eğitimler veriliyor. Dolayısıyla dünyada çok yaygın ama Türkiye’de önemi henüz yeni yeni anlaşılan medya eğitimini vizyonu olan enstitü bünyesinde vermek Prof. Dr. Bengi Semerci’nin fikriydi. Biz de bu işe gönül verdik.

Medya karşısına çıkacaklara iletişim tüyoları verir misiniz?
Her şirket sözcüsünün şahsı ve temsil ettiği şirketle ilgili anahtar mesaj noktaları oluşturması ve bunu 6 ayda bir revize etmesi gerekiyor. Her medya fırsatının üstüne atlamamak lazım. Bu durumda çıkan haberler memnun etmeyebilir. İlk kötü haber sürüye öncülük eder. Bu nedenle şirket hakkında çıkabilecek kötü haberi engellemenin en iyi yolu doğru kişinin medya ile muhatap olmasıdır. Gazeteciye ‘yorum yok’ demeyin. Röportajın, röportaj yapanla yapılan arasındaki kontrol mücadelesi olduğunu unutmamak gerekir. Medya bir anda ortaya çıkarsa kaçmak yerine açıklama yapmak doğru bir yaklaşımdır.