| Ferda KERTMELİOĞLU | Mobilera Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO |
|
İnteraktif Çözümlerin Tümünü Tek Bir Çatıda Toplayabilen Bir Firma: Mobilera |
Mobilera, adından da anlaşılacağı gibi, 21. yüzyılın mobil çağ olacağı vizyonuyla, 2001 yılının sonunda tamamen yerli girişimci sermayemizle kuruldu. Dönem, kriz dönemi olmasına rağmen ‘hayaller beklemez’ diyerek işe koyulduk. Her zaman vizyonumuz Dünya’da lider bir oyuncu olmaktı. Yaratıcı ekiplerimizin doğurduğu, teknoloji ekiplerimizin hayata geçirdiği yenilikçi ve özgün projelerimizle hız kesmeden büyüdük.
İlk 5 yılda yüzde 7.000’e yakın bir büyüme gerçekleştirerek Deloitte tarafından Türkiye’de en hızlı büyüyen teknoloji şirketi seçildik. Bu büyümemiz Financial Times’da uzun bir habere konu oldu ve aynı ivmeyle on yıl içinde kendi alanımızda Dünya’nın ilk on firmasından biri haline geldik.
Mobilera’nın üç temel alanda faaliyet gösterdiğini söyleyebiliriz: Birincisi interaktif dijital pazarlama. Yani mobil pazarlama, mobil reklam ve dijital reklamlar. Markalara ve firmalara cep telefonlarında, sosyal medyada, internette ve açıkhavada interaktif çözümler üretiyoruz. Televizyon, gazete, radyo ve billboardlarda yapılan reklamları interaktif olan tüm ekranlara taşıyoruz. Özetle, pazarlama ve reklamı teknoloji ile bütünleştiriyoruz.
İnteraktif çözümlerin tümünü tek bir çatıda toplayabilen bir firma olarak, Telia Sonera, Etisalat, Orange gibi dünya iletişim devlerinin, Unilever, Nike, Coca-Cola, P&G, Kraft Foods, Nestle, Carrefour gibi bir çok çokuluslu şirketin, Türkiye’deki tüm telekom operatörlerinin ve önde gelen Türk markalarının pazarlama karmaları içinde yer alıp, son derece özgün projeler geliştiriyoruz.
Aslında bir markanın son kullanıcıya interaktiviteyi tüm dijital platformlarda baştan sona yaşatacağı deneyimleri tasarlıyoruz, geliştiriyoruz ve yönetiyoruz. Marka ile son kullanıcıyı web sitelerinden başlayıp, akıllı telefon uygulamalarına, açıkhavadaki dokunmatik ekranlardan, SMS kampanyalarına kadar tüm interaktif iletişim süreçlerinde buluşturuyoruz. Örneğin Lipton Ice Tea için 2004 senesinde yapmış olduğumuz kurgu sayesinde markayı ve son kullanıcılarını ilk defa bir SMS kampanyası ile tanıştırmış olduk. Bu sayede son kullanıcılar ilk defa bir marka ile interaktif bir deneyim yaşamış oldu.
Ayrıca Ar-Ge alanındaki yatırımlarımız sayesinde açıkhavada interaktif çözümler sunma adına büyük yol kat ettik. 2010 yılında dijital açıkhava firmamız olan Outeractive Media’yı kurduk. Bu firmamızın temel amacı, geliştirdiğimiz ölçümlenebilir mecra teknolojisi ile yerel ve global markaların açıkhavada hayal ettiklerini uygulayabileceği, kullanıcılara yönelik çözümler üretmek. Outeractive Media’nın operasyonları kapsamında ilk olarak İstanbul Beyoğlu Belediyesi ile yapılan işbirliği sonucu, her gün milyonlarca kişinin ziyaret ettiği Beyoğlu’na interaktif dokunmatik ekranlar yerleştirildi. Sonrasında ekranlarımız Nişantaşı, Şişli, Bakırköy, Üsküdar ve İzmit bölgelerine de yayıldı. Ekranlar sayesinde kullanıcılar, günlük haberleri takip ederlerken ayrıca etkinlik programlarına ulaşabiliyorlar ve şehrin en yoğun noktalarında eğlenceli oyunlar oynayarak, reklamveren markalar ile interaktif deneyimler yaşayabiliyorlar. Açıkhavadaki dijital interaktif ekranlarımız sayesinde marka ile tüketiciler arasında tamamen deneyime dayalı bağlar kuruyoruz.
İkinci faaliyet alanımız ise topluluk bağlılık programları. Buna en iyi örnek ise ‘gnctrkcll, İşTcell’ gibi geliştirip hayata geçirdiğimiz projeler. Dünyada böyle özel projeler geliştiren başka bir firma yok. Türkiye’de yarattığımız bu fikirleri Orta Asya, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da bir çok telekom operatörüne ve yakın zamanda Afrika’da Tanzanya’ya bile taşımış olmaktan gururluyuz. 2010 yılında Kazakistan’da yaratmış olduğumuz bağlılık programı sayesinde ülkenin tüm GSM operatörleri ile yapılan en büyük SMS kampanyasını gerçekleştirerek, Kazakistan’da da mobil pazarlamanın geleceği için oldukça cesaret verici gelişmeler yaşadık.
Diğer bir faaliyet alanımız olan turizm sektöründeki tanıtım çalışmalarımız kapsamında da, Dünya’da ilk olan bazı çalışmalarımız halen sürmekte. İlk olarak, 2011 yılında gerçekleşen Istanbul Shopping Festivali’nin dijital ortamlardaki tüm pazarlama ve tanıtım faaliyetlerini gerçekleştirdik. Alışveriş festivaline gelen turistlerin yaklaşık %40’ı bizim yurtdışında yaptığımız reklam çalışmaları yoluyla Istanbul’a gelip bu festivale katıldılar. Bu yıl bu rakamın daha da yükseleceğini tahmin ediyoruz. Türkiye’nin turizm tanıtımına çok önemli katkılarda bulunacak iki farklı projemiz de devam ediyor.
Başarılarınız Türkiye’nin Sınırlarını Aşmış Durumda. Bu Başarıları Dünya’ya Ne Tür Yatırımlarla Taşıyorsunuz?
İşaret ettiğiniz gibi Türkiye dışında Portekiz, BAE, Ürdün, Mısır, Kazakistan, Tanzanya ve Fildişi Sahili’nde bir çok uluslararası markaya ve telekom operatörüne hizmetler sunmaktayız.
2010 yılında Dubai’de kurmuş olduğumuz iştirakimiz sayesinde şu ana kadar Ürdün, BAE, Tanzanya ve Fildişi Sahili’nde Orange ve Etisalat gibi bölgenin güçlü operatörleri ile gerçekleştirdiğimiz işbirlikleri sayesinde abone bağlılığını yaratan ve abone alımını artıran programlar hayata geçirdik.
Yine geçen sene Portekiz’de mobil pazarlama hizmetleri veren Blue Harbour adlı bir firmayı satın aldık. Mobil Pazarlama ve Mobil Reklam alanında yüksek büyüme potansiyeli bulunan Portekiz’den sonra hizmetlerimizi İspanya ve Brezilya başta olmak üzere Güney Amerika’da da yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.
Hizmet götürdüğümüz tüm ülkelerde uygulandığında, performansı arttıracak platformların yatırımlarını Türkiye’de yapmaktayız. Bu yatırımlar ile farklı ülkelere aynı anda uygulanabilen çözümler üretebiliyoruz. Ar-Ge projelerimizin çıktılarının uluslararası olmasına özen gösteriyoruz.
Açıklamalarınızdan Anladığımız Kadarıyla Mobilera Ortadoğu’da Ve Afrika’da Alanında Lider. Yakın Pazarlarda İleriye Yönelik Stratejik Plan Ve Projelerinizi Öğrenebilir miyiz?
Bugüne kadar Orta Asya, Orta Doğu ve Afrika’da 50 milyon’dan fazla aboneye ulaştık ve bu bölgelerde alanımızda pazar lideri konumumuzu güçlendirdik.
En son olarak Tanzanya’da kurgulamış olduğumuz Epiq Nation adlı bağlılık programı ile Afrika’ya da Mobilera bayrağını dikmiş olduk. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük operatörlerinden Etisalat ile gerçekleştirdiğimiz bu program ile Tanzanya’da gençlerin hem iletişim ve hem de eğlence ihtiyaçlarını karşılayarak, dijital dünyayı yaşamlarının bir parçası haline getirebilmeyi başardık.
Aynı şekilde Mısır’da ve Fildişi Sahilleri’nde de yeni bir bağlılık programları yarattık ve çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Çok yakın zamanda da bu programlarımızı Benin, Togo, Nijer ve Orta Afrika Cumhuriyeti’ne de taşıyor olacağız. Hedefimiz 2015 yılına kadar bölgemizdeki “bir milyar tüketiciye” doğrudan erişebilmek.
Bize Datateknik İle Güçbirliğiniz Hakkında Bilgi Verebilir misiniz?
Dünyanın önde gelen dijital reklam pazarlama firmalarından biri olarak, Türkiye’nin lider sistem entegratörü Datateknik ile yüksek katma değerli dijital iletişim ve içerik hizmetlerini kapsayan büyük ölçekli projelere imza atmak adına güçlerimizi birleştirdik ve önümüzdeki iki yılda dijital medya sektöre toplam 50 milyon dolar tutarında ek yatırım yapmayı hedefliyoruz. Şu an itibariyle dijital medya sektöründe Türkiye’deki toplam sermaye yatırımı 50 milyon dolar civarında. Mobilera Türkiye olarak bu yatırımı tek başımıza yapmayı planlıyoruz. Bu sayede Türkiye’yi, Merkez-Doğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı da kapsayan geniş coğrafyanın dijital medya üssü haline getirmeyi hedefliyoruz. Dünya’daki en iyi fikir ve uygulamaları yaratarak insan hayatının her noktasına kalite ve keyif katacak, yepyeni ve yüksek katma değerli çözümler üretmeye devam edeceğiz. Ayrıca Turizm, spor, perakende, kültür ve eğitim alanlarındaki aktivitelerimizle Türkiye’nin dijital pazarlama gücüne ve global algısına çok önemli katkılarda bulunacağız.
2011 Yılında Sektörünüzde Dünyanın En Büyük Ödülünü Kazandınız. En Son Olarak da Iab Mıxx de 6 Ödül Kazandınız. Kurumsal ve Bireysel Olarak Aldığınız Başka Ödüller Var mı? Varsa Hangileri?
İfade ettiğiniz gibi, 2011 yılında Mobil Dünya’nın Oscar’ı olarak nitelendirilen GSMA Ödülleri’nde “En İyi Mobil Reklam Kampanyası” ödülü ile onurlandırıldık. Kazandığımız bu ödül Dünya’da 30 Milyar dolarlık bir pazarda binlerce firmanın ulaşmak istediği bir hedef.
2010 yılında “mobiThinking.com” tarafından “Dünya’nın En İyi ve En Büyük 10 Mobil Pazarlama Şirketi” arasında gösterildik. Bir araştırma projemiz, fon aldığı kurum olan Avrupa Birliği Teknoloji Fonu’ndan 2007 yılında "En Başarılı Proje" ödülünü aldı. Aynı zamanda Dünya’da Mobil Pazarlama sektörünün otoritesi olarak gösterilen MMA (Mobile Marketing Association) tarafından 2009 ve 2010 yıllarında 2 büyük ödül, Dünya’da tüm interaktif pazarlama sektörünün öncü derneği IAB (Interactive Advertising Bureau) tarafından 2010 ve 2011’de 11 büyük ödül de dahil olmak üzere yurt içi ve yurtdışında bir çok platformda toplam 50’den fazla ödüle layık görüldük.
Bu sene yine 2012 GSMA Ödülleri’nde Istanbul Shopping Fest dijital tanıtım projemizle “En İyi Mobil Pazarlama ve Reklam Kampanyası” kategorisinde ilk 5 finalist firma arasında gösterildik. Böylece bir kez daha küresel gücümüzü kanıtlamış olduk. Küresel anlamdaki başarılarımız artarak çoğalacak ve Dünya’daki liderlik konumumuzu güçlendirerek sürdüreceğiz.
Mobilera ayrıca aktif bir MMA (Mobile Marketing Association) üyesidir ve EMEA Bölgesi yönetim kuruluna, Dünya’nın dört bir yanındaki 700’den fazla şirketin oylarıyla 4 yıldır üst üste (2007/2008/2009/2010) seçilen tek üye olmuştur.
Kişisel olarak 2010 yılında CNBC-E dergisi tarafından “En iyi 10 Genç Türk Girişimci” ve yine geçen sene Aktüel dergisi tarafından “Türkiye’deki En Girişimci ve Yaratıcı 10 İsim” arasında gösterildim. Ancak en değerlisi elbette Platin Dergisi tarafından onurlandırdığım Zirvedekiler Sosyal Sorumluluk Ödülü’dür. TEGV ile birlikte Türkiye’de tüm GSM operatörlerinin katıldığı ilk eğitim-bağış kampanyasını gerçekleştirdik ve binlerce öğrencimize eğitim olanağı sağladık.
Avrupa Birliği ve Yedinci Çerçeve Programı Liderlikleriniz Var. Bu Konuda Bizi Aydınlatabilir misiniz?
2004 yılında başlayan giyilebilir bilgisayarlar projemizle, Türkiye’den Avrupa Birliği Teknoloji fonlarına katılmayı başaran ilk Türk firmasıyız. Böylece kendimizi bu alanda da kabul ettirerek, akıllı ev ortamından akıllı araç teknolojilerine varıncaya kadar pek çok alanda Avrupa’nın teknoloji vizyonunu geliştiren çokuluslu firmalardan biri haline geldik. Halen gelirlerimizin yaklaşık %20’sini Ar-Ge çalışmalarımıza ayırıyoruz. Bu kapsamda bugüne dek toplam bütçesi 100 Milyon Euro’dan fazla olan 12 AB Projesinde Dünya devleriyle birlikte yer almaya devam ediyoruz ve iki AB Projesi’nin konsorsiyum liderliğini sürdürüyoruz.
Aynı Zamanda Çok Eski Bir Tügiad Üyesisiniz, Tügiad’daki Görevlerinizden Bize Bahseder misiniz ?
1999 yılından bu yana TÜGİAD’ın aktif bir üyesi olarak görevimi sürdürmekteyim. Şu an yürüttüğüm TÜGİAD Başkan Yardımcılığı görevimi 3 dönemdir sürdürüyorum. Ayrıca TÜGİAD International Başkanlığı görevim de devam etmekte.
TÜGİAD 1994 yılından bu yana Brüksel’de daimi temsilcilik seviyesinde temsil ediliyor, aynı yıllarda kısa adı YES olan Avrupa Genç Girişimciler Konfederasyonu’na üyeliğimiz kabul edildi. 2008 yılından bu yana ise G20 ülkelerinin lider girişimci örgütlerinin oluşturduğu G20 Genç Girişimciler İttifakı’na Türkiye’yi temsilen üyeyiz. Bende G20 Genç Girişimciler İttifakı’nda TÜGİAD’ı Strateji ve Planlama’dan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi sıfatıyla temsil ediyorum. Aynı zamanda YES Başkan Yardımcılığı görevim de 2010 yılından bu yana devam ediyor.
Bu iki önemli uluslararası akreditasyonun yanında, bizi belki de en çok heyecanlandıran gelişme MYE; Akdeniz Genç Girişimciler Federasyonu. Bu proje 1997 yılından bu yana hiç ara vermeden faaliyetlerini sürdüren TÜGİAD Uluslararası İlişkiler Komisyonu tarafından ortaya atıldı ve geliştirildi. Federasyon şu anda kuruluş aşamasında, uzun çabalarımız sonucunda Federasyon’un merkezinin ve Genel Sekreterliğinin İstanbul’da olması konusunda uzlaşma sağlandı. Önemli mesafeler kat edildi, toplantı veseri seyaatler yapıldı. UİK Üyeleri ve Değerli UİK Başkanı Ebru İldam Hatİper, UİK Genel Sekreteri Serkan BULUTDAĞITAN, üyelerimizden Nesrin SERİN ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz Nihat ÖZTÜRK ve Hakan ŞAHİN’in katkılarıyla hayat bulan MYE’nin ilk genel kurulunun 2012 yılı içinde gerçekleştirmesini hedefliyoruz.
Bir de yakın zamanda çalışmalarını yürütmeye başladığımız geniş kapsamlı bir projemiz var; İstanbul Girişimcilik Ekosistemi Projesi. Tüm üyelerimizin de desteğiyle İstanbul’u –kültür, sanat, turizm ve sporda olduğu gibi- girişimcilik konusunda “bölge”nin başkenti yapmak en büyük arzumuz.
Bu projede, girişimcilik ve ekosistem modelleri konusunda Dünya’nın en tanınmış ve başarılı kurumlarından biriyle, Babson College ile işbirliği yapıyoruz. Proje için, Girişimcilik Komisyonumuz liderliğinde tüm komisyonlarımızın ve yurt içindeki paydaşlarımızdan oluşan geniş bir çalışma gurubu oluşturuyoruz.