BAŞKANDAN Murat SARAYLI
TÜGİAD Yönetim Kurulu Başkanı / Avrupa Genç İşadamları Konfederasyonu (YES) Başkanı
Türkiye Avrupa’nın Enerji Güvenliğine Katkı Sağlayabilir
 
Türkiye bir yandan Avrupa Birliği tam üyelik sürecinde ilerlerken, diğer yandan da bölgesel ve global istikrara katkı sağlayacağı alanlarda sahip olduğu avantajları iyi değerlendirmelidir. Enerji ve özellikle enerji güvenliği konusu bu alanların başında gelmektedir.

21. yüzyılın hemen başında yaşanan gelişmeler göstermektedir ki artan enerji ihtiyacı ve talebi ile bunun karşılanmasına yönelik enerji arzı politikaları ve enerji güvenliğinin sağlanması global ajandanın en önemli gündem maddeleri arasında ilk sıraları alacaktır.

Bir yandan Asya - Pasifik bölgesinde Çin ve Hindistan gibi iki yeni devin hızla artan enerji ihtiyacı, diğer yandan yeni enerji kaynaklarının uluslararası piyasalara açılması, çevre ve iklim koşulları nedeniyle daha temiz ve güvenli enerji kullanımı ihtiyacının artması, enerji fiyatlarının hızla yükselmesi ve bir yandan da en önemli enerji kaynağı olan Ortadoğu’da yaşanan siyasi gelişmeler enerji güvenliğini 21. yüzyılın en kritik unsurlarından biri haline getirmektedir.

Türkiye de bu gelişmeler içinde giderek artan bir öneme sahip olmaktadır. Öncelikle Türkiye’nin kendisi de kıt enerji kaynakları nedeni ile önemli bir enerji ithalatçısı ve pazarı haline dönüşmektedir. Türkiye öncelikle kendi enerji güvenliğini sağlamaya yönelik politikalar geliştirme ihtiyacı ile karşı karşıya bulunmaktadır. Global enerji gelişmeleri çerçevesinde değerlendirildiğinde ise Türkiye dünyanın en geniş enerji rezervlerinin bulunduğu bölgesinde önemli bir enerji koridoru haline dönüşmekte ve global alanda enerji güvenliğinin sağlanması konusunda önemli bir aktör haline gelmektedir.

ABD’nin Avrupa’daki kuvvetlerinin komutanı James JONES iki yıl önce Harp Akademilerinde düzenlenen konuşmasında ABD’nin Türkiye’ye ilişkin en önemli stratejik konusunu enerji güvenliği olarak açıklamıştı.

Türkiye’nin enerji güvenliği konusunda artan bu önemi Türkiye ile AB ilişkileri içinde de giderek artan stratejik bir konuma taşınmalıdır. Nitekim bu yıl başında Rusya’nın Ukrayna üzerinden verdiği doğalgazın kesilmesi ile yaşanan kriz enerjide önemli ölçüde dışarıya bağımlı olan ve Rusya’ya olan bağımlılığı artan Avrupa’da enerji güvenliğini en önemli gündem maddesi haline getirmiştir.

AB enerji güvenliğinin sağlanması için yeni strateji ve politikalar belirlenmiş ve bunu Şubat ayı içinde Green Paper belgesi ile açıklamıştır.

Buna göre AB’nin 2030 yılına kadar enerjide dışa olan bağımlılığı yüzde 49’dan yüzde 71’e çıkacaktır. En çok kullanılan enerji kaynağı ise doğalgaz haline gelmektedir. 2030 yılında kullanılacak olan 901 bcm doğalgazın 625 bcm yani yüzde 69’u ithal edilecektir. Ve AB Rusya dışında doğalgaz temin ettiği ülkeleri mutlaka çeşitlendirmeyi ve artırmayı hedeflemektedir.

Türkiye bu noktada önümüzdeki 25 yıl içinde yeni enerji güvenliği stratejisi ile uyumlu olarak AB’nin dördüncü büyük enerji arteri haline gelebilecektir. Türkiye Orta Asya, Hazar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika doğalgazının kendi üzerinden Avrupa’ya taşınmasına aracılık edebilecektir. Böylece AB’nin enerji güvenliğinde aradığı çeşitlenme sağlanmış olacaktır ve bu konuda AB’nin daha güvenli ve ucuz başka bir alternatifi de bulunmamaktadır.

Türkiye’ye bu nedenlerle enerji konusuna AB ile ilişkilerde stratejik bir rol kazandırılmalıdır.

Bu çerçevede TÜGİAD olarak bizde enerji konusunun Türkiye - AB ilişkilerindeki stratejik önemine dikkat çekmek üzere çalışmalar yürütmekteyiz. Bu amaçla öncelikle kendi içimizde TÜGİAD Enerji Çalışma Komitesi oluşturmuş bulunmaktayız. Ayrıca, 11-13 Mayıs tarihlerinde yapılacak toplantıda sunmak üzere “The Strategic Role of Energy in EU - Turkey Relations”başlıklı bir rapor hazırlatmış durumdayız.

TÜGİAD olarak amacımız YES aracılığı ile Avrupa’ya Türkiye’nin enerji alanında sahip olduğu avantajları ve AB’nin enerji güvenliği konusundaki ihtiyaçları karşılama potansiyeli ve kapasitesini göstermektir. Böylece Türkiye’nin sahip olduğu bu avantajın AB ile ilişkilerde etkin kullanılmasına katkı sağlamış olacağız.

Saygılarımla.

  Defending our rights in EU, which is a union of negotiations, makes us closer to EU
  Turkey in the Barcelona Process… Will Turkey be the Guest or the Host?
  Turkey Must Aim To Be In The First 50s In 2012
  DEMOCRACY AND THE SUPREMACY OF LAW
  NEED OF CHANGE IN POLITICAL UNDERSTANDINGS
  TO BE ABLE TO RUN LONG AND RACE AGAINST TIME
  2007; COMPROMISE AND STABILITY
  LET’S PROTECT THE ECONOMIC STABILITY TOGETHER
  SECOND HALF YEAR EXPECTATIONS FOR THE ECONOMY AND OUR PROPOSALS
  NEGOTIATION PROCESS DURING TURKEY’S JOURNEY INTO EU
  TURKEY MAY CONTRIBUTE TO EUROPEAN ENERGY SECURITY
  THE HARD WALK FOR TWENTY YEARS AND THE TEMPO OF THE 10TH PERIOD
  TURKEY HAS TO UNDO ITS MEMORIZATIONS
  The Real Process Is Going To Begin From Now On
  THE AGENDA IN TURKEY IS THE EU AND AT THE EU THE AGENDA IS TURKEY
  For Turkey Of Our Dreams...
  OPEN LETTER TO THE EUROPEAN COUNCIL, REFORM LEADERS
DEMAND: MAKE EUROPE SOCIAL AGAIN!
  TURKEY-EU RELATIONS, TASK AND RESPONSIBILITIES