Ali ÇINAR
TÜGİAD New York Temsilcisi
AMERİKAN PAZARINA GİRMEK VE MARKALAŞMA
 
Yabancı arkadaşlarımıza “ Bildiğin bir Türk ürünü var mı?” diye sorsanız acaba bileceği bir Türk ürün markası var mıdır? İhracatımız her geçen sene artsa da , her sene dünyanın en zengin işadamı listesine Türkler girse de , Türk şirketlerimizin dünya piyasasındaki konumu hala yerinde saymaya devam ediyor. 5 milyon nüfusa sahip Finlandiya’nın Nokia’sını, 9 milyonluk İsveç’in Erikson’nunu, Volvo’sunu ve İkea’sını, Kore’nin Samsung ve KIA’sını, 11 milyonluk Küba’nın purosunu gördükçe, ülkemizin ciddi şekilde marka konusu üzerinde çalışması gerektiğine inanıyorum. Nüfus olarak küçük ama ekonomik güç olarak büyük olan ülkelerle aramızda sizce çok mu uçurum var? Bilhassa dünyaya kapalı Küba bile bir ürün ile kendi markasını yaratmış bir durumda. Marka savaşlarının yaşandığı günümüz dünyasında, marka yaratmak ve ona değer katmak uzun bir planlama sürecine dayanmaktadır.
Peki nedir bu marka? Marka: “Bir veya bir grup üretici ve/veya satıcının mal ve hizmetlerini belirlemeye, tanıtmaya ve rakiplerininkinden ayırıp farklılaştırmaya yarayan isim, terim, sözcük, simge (sembol), tasarım (dizayn), işaret, şekil, renk veya bunların çeşitli bileşenleridir. Amerika Pazarlama Derneği’nin yaptığı marka tanımı ise şöyle: “Marka, bir satıcı veya satıcı grubunun ürün ve hizmetlerini tanımlamayı ve rakiplerinden ayrıştırmayı amaçlayan bir isim, bir terim, işaret, sembol veya tasarımdır.”
70 milyon üzerinde nüfusumuz ile 1923 yılından beri dünyada marka yapmış bir ürünümüz olmaması beni hakikaten üzüyor. Türk insanı’nın çalışkanlığı ve azmi diğer toplumlara göre daha güçlü olsa da hala günlük düşünüp ve yaşamamız, geleceğe yatırım yapmamamız ülkemizin büyümesini engelliyor. Tabiki ülkemizin siyasi ve ekonomik istikrarı da Türk şirketlerinin başarılı olması ile doğru orantılı olarak gelişiyor. Ama herşeyi devletimizden beklemekte çok yanlış. Amerika’da bir çok Türk şirketine veya girişimcisine baktığım zaman maalesef uzun dönemli düşünüp, plan yapmıyorlar. Hatta bazıları sadece pazarını ve gelirini ya Amerika’da yaşayan 500.000’lik Türk nüfusuna endekslemiş durumda, yada bölgesel olarak yatırım yapmayı tercih etmiş durumda. Bu çok yanlış. İnanın, Amerika’nın kuzey doğusunda başarı sağlayamadıysanız, güneyinde başarılı olma şansınız hala vardır. Amerika’nın ekonomisi bu kadar renkli bir yapıya sahiptir, her türlü tüketiceye hitap eden ürünler ve servisler mevcuttur.
Bu yüzden Türk girişimcilerimizin büyük düşünüp, gözünün kara olup ve risk alıp, planlı şekilde yatırım yapması gerekmektedir. Gözlerinin kara olması dediğim zaman inanın boşa demiyorum. Dünyanın bir numarası olan Wal-Mart ile iş yapmak bile zor değil. Önemli olan pazarlama kabiliyetinizin yanında, ürününüzün kalitesi ve rekabet edecek bir fiyata sahip olması güzel bir başlangıç olabilir. Kesinlikle, iş yapamayız onlar bize göre çok büyük demeyin. Size örnek vermek istersem; Amerika’da 1400 mağazaya sahip TJ Maxx ve Marshall ile iş yapmak isteyen yakın arkadaşım, peşlerinden üç ay boyunca koştuktan sonra doğru kişiye ulaşarak, sunduğu ürünlerini bu büyük firmaya kabul ettirdi. fiu anda 10 milyon doların üzerinde satışı ile ürünleri tüm Amerika’da satılmakta. Başından beri planlı şekilde çalışarak, yılmadan takip etmesi, onu mutlu sona ulaştırdı. Muhakkak, dev şirketlerin yarattıkları markaları inceleyerek başlayın. Ürünü veya hizmeti sunacağınız tüketicinin demografik yapısı ve istekleri, pazar payı, fiyattaki rekabet ortamı, ürün ve hizmet kalitesi, dağıtım yapısı gibi pazarlama stratejileri içinde olan kuralları iyi inceleyip, ona göre hareket etmeniz başarılı olmanızın yolunu açacaktır.
“Yeniliğin keşfedilmemiş çok fazla alanı yoktur. Ancak keşfedilmemiş kombinasyonlar vardır.” Bu söz Seth Godin’e ait. Yeni keşfedilen hizmet ve ürünlere baktığınızda en çok dikkat çekenlerin kombinasyonlar olduğunu göreceksiniz. Türkiye’de bilinen ve Avrupa’da satan ürünlerimiz olsa da kendimizi dünyada daha iyi tanıtmamız için çok çalışmamız gerekiyor. Godin’in dediği gibi gözden kaçan kombinasyonlar üzerinde durmak ve çalışmak, küçülen dünyada Türk ürünlerin markalaşması ve pazarlanması, ülke tanıtımı içinde faydalı olacaktır. Bilhassa fırsatlar ülkesi Amerika’da Türk ürünlerimizin başarılı olmaması için hiç bir neden yok.