Akıl NOKTASI Prof. Dr. Bengi SEMERCİ
Bengi Semerci Enstitüsü
Çalışanlar arasında çatışmalar ve çözümler
 
Çatışma, aynı anda iki ya da daha fazla uyuşmayan istek, fırsat, gereksinim ya da amaçla karşılaşıldığında ortaya çıkar. Çatışmaları hiçbir zaman tam çözemeyiz. Bir miktar engellenme yaşamamız kaçınılmazdır. Bu durum çatışmanın doğurduğu stresi artırır. Üç çeşit çatışma vardır:
1-Birbiriyle uyuşmayan iki amaca aynı anda çekim duyulması nedeniyle olan yaklaşma-yaklaşma çatışması
2-İstenmeyen iki seçenekten aynı anda kaçılmak istenmesi ve kaçılamaması sonucu oluşan kaçınma-kaçınma çatışması
3-Aynı amaçta hem çekici hem de itici özelliklerin olması nedeniyle hem yaklaşma, hem de uzaklaşma eğiliminden doğan yaklaşma-kaçınma çatışması

Kişinin kendi istekleri ile yaşadığı çatışmalar strese, kurum içinde başkaları ile ya da kurumun bölümleri arasında yaşanan çatışmalar ise verim düşmesine neden olur. Yöneticilerin iş yaşamlarının önemli bir kısmını iş yerinde olan çatışmaların çözümlenmesi almaktadır. Aslında çatışma doğru yönetilebildiği zaman bireyin ve kurumun ilerlemesini sağlayan itici güç haline gelir.

Çatışma Nedenleri
Kişisel çatışmalar en sık rastlanan çatışmalardır. Bu çatışmalar her düzeyde olabilir. Ast-üst çatışmalarının yanı sıra, aynı kademede olan bireyler de çatışma yaşayabilir. Bu çatışmalara genellikle kişiler arası farklılıklar neden olur. Duygu ve düşüncelerdeki farklılıklar çatışmaya neden olur. Kişinin kendine özgü kabul edilen yapısı çatışmayı ve boyutunu belirler. Bazı insanlar kendi içi çatışmaları nedeni ile diğer insanlarla çatışır. Genellikle muhalefet eden, hakkının yendiğini düşünen, başkalarının onun hakkı olanları alacağı endişesi yaşıyan kişiler daha çok çatışma yaşarlar. Bunun yanı sıra iş yerinde olan kaynakların yetersizliği ve paylaşımdaki sıkıntılar kişiler arası olduğu gibi, bölümler arası çatışmaları da arttırmaktadır.

Çatışmalarda en önemli konuların başında iletişimsizlik gelir. İletişim bozukluğu hem çatışmanın nedeni hem de sonucudur.Çatışmayı herkes farklı yönüyle ele alır. Kimi savaşmayı yeğlerken, kimi kaçmayı tercih eder. Çatışmalar birden ortaya çıkmaz. Önce gerekli koşullar oluşur, sonra çatışmanın taraftarları değerlendirme yapar. Çatışmanın nedenleri ve gerekliliğini düşündükten sonra, taraflar genellikle çatışma için daha da bilenirler. Yavaş yavaş kişisel olan bu çatışma sonunda açığa çıkar ve herkesin izlediği bir sonuca ulaşır. Bu süreçte çatışma iş yerini etkiler.

Çözümler
Her çatışmanın olumlu ve olumsuz olmak üzere iki yönü vardır. Çatışma bazen motivasyonu ve kişisel çalışmayı arttırabilir. İş yerinde olan iletişimsizliği azaltarak, gruplar arasında hem iletişim kurulmasına hem de rekabet ile verim artışına neden olabilir. Ama aynı zamanda, çalışanların ruh sağlıklarının bozulmasına, çalışanlar arasında tam bir iletişim bozukluğuna, iş yerinde zamanın, paranın ve emeğin boşa harcanması sonucunu da doğurabilir.
Çatışmanın olumlu ya da olumsuz yönetiminde birinci sorumlu liderdir. Lider, iş yerinde olan çatışmaların çözümsüzlüğünde ya da bizzat içinde olması ile bu sorumluluğu taşır. Çünkü çatışma iyi yönetilmediği zaman olumsuz sonuçlar doğurur. Çatışmayı yönetmek için farklı yöntemler kullanılabilir.
Eğer kişinin isteğinin olma olasılığı düşük ve daha yanlışsa, ilerde daha iyi sonuçlara neden olacaksa çatışmanın çözümü için taviz verilebilir. Soruna hızlı ve geçici çözüm getirmek gerektiğinde ve uzlaşma şansı olmadığı görüldüğünde pazarlık bir çözüm yöntemidir. Daha önemli konular olduğunda, ortamın yatıştırılması gerektiğinde kaçınmak çatışma için gerekli olabilir. Hızlı ve ani kararlar gerektiğinde, ileriye yönelik önemli olduğuna karar verildiğinde çatışmanın çözümü için zorlama yöntemi bir seçimdir. Bazen çatışma nedenlerinin hepsinin önemli olması, çatışmanın her iki tarafının da önemli olması çözümü için uzlaşmayı gerektirir.

Günümüz yönetim anlayışı çatışmayı doğal, hatta gerekli görmektedir. Çatışmaları doğru idare edebilmek için liderin çatışmalardan haberdar olabileceği bir sistemin içinde olması şarttır. Çatışmalardan haberdar olan yönetim doğru iletişim yöntemlerini kullanmalı, dinlemeli, anlamalı ve karar vermelidir. Her çatışmanın aynı yöntemle çözülmeyeceğini bilerek doğru yöntemi seçmeli ve enerjisini çatışma olmamasına değil, çatışmanın doğru yönetilmesine vermelidir. Bunu sağlamak için kurum eğitimleri içindebaşta liderler olmak üzere çalışanların çatışmalar ve çözümleri konusunda eğitim alması ilk adım olabilir.