MAVİ YOL Dr. Can Fuat GÜRLESEL
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı
Hızlı Ekonomik Büyümelere şimdilik Elveda
 
Türkiye’nin kredi notu 2012 yılı sonunda tekrar yatırım yapılabilir ülke notuna yükseldi. Yatırım yapılabilir ülke notuna ulaşılmasını sağlayan ve yine bu notun korunmasını temin edecek unsurlar içinde “ekonomik büyüme” ile ilgili de çok önemli tespit ve değerlendirmeler yapıldı. Bu çerçevede kredi notu artışı ile ekonomik büyüme arasında kurulan ilişkiyi değerlendirelim.

• Yatırım Yapılabilir Ülke=Sürdürülebilir Büyüme=Yüzde 4-5 Büyüme
Türkiye’nin yeniden yatırım yapılabilir ülke notu almasında sürdürülebilir büyümeye geçişin önemli rol oynadığı anlaşılıyor. Sürdürülebilir büyümenin anlamı Türkiye’nin cari açık ve enflasyon yaratmayan bir ekonomik büyüme sağlaması ve büyümede zikzaklar çizmeden bunu sürdürmesi. Türkiye’nin cari açık ve enflasyon yaratmayacak veya yatırım yapılabilir ülke notunu koruyacak olan büyüme hızı ise ekonominin mevcut yapısı içinde yüzde 4-5 aralığında bulunmaktadır. Bu itibarla yatırım yapılabilir ülke kredi notu Türkiye’yi yüzde 4-5 aralığındaki bir ekonomik büyümeye şimdilik sıkıştırmaktadır. Kredi notunu mevcut koşullarda ancak istikrarlı ve sürdürülebilir bir büyüme ile koruyabaileceğiz. Nitekim yatırım yapılabilir ülke kredi notu veren Fitch Türkiye’nin 2013 yılında yüzde 3.8, 2014 yılında ise yüzde 4.5 büyüyeceğini öngörmektedir.

• Ekonomi Yönetimi de Sürdürülebilir Büyümeyi Benimsiyor ve Hedefliyor
Ekonomi yönetimi Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri için yıllık ortalama yüzde 7-7.5 büyümesi gerektiğini çok iyi biliyor. Ancak mevcut ekonomik yapı içinde bu oranlarda büyümeyi sürdürmek olanağı bulunmuyor. Cari açık ve enflasyon riski ortaya çıkıyor ve bir iki yıl ekonomiye fren yapılmak zorunda kalınıyor.
Bu nedenle ekonomi yönetiminin de sürdürülebilir büyümeyi hedeflediğini görebiliyoruz. Nitekim orta vadeli programda açıklanan 2013, 2014 ve 2015 yılları için ilan edilen sırası ile yüzde 4.0, 5.0 ve 5.0 büyüme hedefleri de sürdürülebilir büyümenin amaçlandığını ortaya koymaktadır. Ekonomi yönetiminin seçim yıllarını kapsayan bir dönem için açıkladığı bu göreceli düşük kalan sürdürülebilir büyüme hedefleri ilk önce şaşkınlıkla karşılanmıştı. Seçim yıllarında büyümenin hızlandırılacağı beklentisi karşılanmamıştı. Ancak ekonomi yönetiminin sürdürülemez ve geçici hızlı büyümeleri değil, artık sürdürülebilir ama makul büyümeleri benimsediği ve hedeflediği de görülmüş oldu.

• Sürdürülebilir Büyüme=Sınırlı İç Talep Artışı
Türkiye sürüdürülebilir büyümeyi hedefleyerek yatırım yapılabilir ülke notunu korumak istiyorsa önümüzdeki birkaç yıl iç talepteki genişlemenin sınırlı kalması kaçınılmaz olacak. İç talebin bileşenleri olan tüketim ve yatırım harcamalarındaki büyümeler 2010 ve 2011 yıllarındaki gibi çok canlı olmayacak. Daha makul ve sınırlı ölçüde hissedilen tüketim ve yatırım harcamaları büyümesi yaşanacak. Nitekim orta vadeli programda özel tüketim ve yatırım harcamaları ile ilgili olarak 2013-2015 yılları arasında göreceli sınırlı büyümeler öngörülmüş durumda.

• Hızlı Büyüme Oranlarına Dönüş Olanaksız mı?
Türkiye’nin kısa vadede hızlı büyüme oranlarına dönmesini beklemiyoruz. Mevcut koşullarda istenirse büyüme hızı iç talebin canlandırılması ile kısa sürede önemli ölçüde arttırılabilir, ama bu sürdürülebilir olamaz.

Türkiye’nin bundan sonra yapacağı orta vadede yapısal reformları tamamlayarak, mevcut koşulları değiştirmek ve iyileştirmek ve böylece daha hızlı sürdürülebilir büyüme oranlarına ulaşmak olacaktır. Ancak yine burada iç talepten daha çok dış talep yani net ihracat öne çıkacaktır. Yani Türkiye net ihracat katkısını arttırmadan iç talebe dayalı olarak daha hızlı sürüdürülebilir bir büyümeye geçemeyecektir. Bu da Türkiye’nin ihracatta rekabet gücünü arttırmasını ve yapısal reformları buraya yönlendirmesini kaçınılmaz kılmaktadır.

Son Söz:
Yatırım yapılabilir ülke notunu korumak için kısa vadede sınırlı iç talep artışı ve göreceli yavaş büyümeye alışmak ve ayak uydurmak zorundayız.