GENÇ DÜŞÜNCE Ayşen LAÇİNEL
İnsan Kaynakları Danışmanı
Gıda Perakendesinde Neler Oluyor ?
 
Son günlerde hayli popüler olan gıda perakende sektörü geleceğin parlayan yıldızı mı? Bankacılığın yaşamış olduğu riskler ve sonrası küçülmeler birleşmeler sonrası, hayli iyi olan maaşlarda düşüşler sonucu kaybettiği popülarite, gıda perakendenin üzerine geçmiş durumda. Londra merkezli Unit`e göre, Türkiye`de gıda perakendeciliğinin toplam büyüklüğü 2004 yılı sonu itibariyle 27.1 milyar dolara ulaştı.
Pazarın yüzde 21`ini ulusal ölçekte faaliyet gösteren büyük yerli ve yabancı zincirler alıyor. Yüzde 15`ini ise küçük zincirler izliyor. Yüzde 64`ünü de bakkal ve yerel dükkanlar oluşturuyor. Büyük perakendecilerin piyasada; en büyüklerden ilk ikiye girmeyi hedefledikleri bilinmekte. Geçen hafta Migros aldı alacaktı derken ters U dönüşü ile Gima’yı satın alan Carrefour ile önceki aylarda Wall-Mart`ın, satınalma ya da ortaklık için Migros`la görüşmeye başlaması dikkatleri çekmişti.
Her ne kadar son tahlilde Wall-Mart`ın bunu şimdilik gündeminden çıkardığı duyulsa da dedikodular devam etmekte. Bu kapsamda tekliflerle ilgilendiğini basında gördüğümüz Tansaş’a , Fransız Casina, Hollandalı Ahold, İngiliz Tesco`nun ilgisi olduğu söylentileri bilinmekte.
Bugün (9 Haziran 2005`te) İstanbul (İHA)`dan öğrendiğim, Doğuş Holding, Garanti Bankası ve Tansaş hisselerinin HBK`ya kesin satışını gerçekleştirmiş. Doğuş Holding A.Ş., borsaya bu konuda açıklama yapmış. Küçük zincirlerin toplam perakende pazarında yüzde 15 paya sahip olduğunu düşünürsek büyüklerin başta Ankara ve İzmir olmak üzereAnadolu ve Ege`ye doğru yayılabilmeleri ancak zincir marketleri almaları ya daaçmalarıyla mümkün olabilir.
Azalan bakkallar yerlerini çoğalan marketlere bırakırken, süpermarketler, hipermarketlerle sektörde hareket hızlanıyor. Bir de Türkiye pazarına girmek isteyen yabancı marketleri düşünürsek popülerliğin artacağını görebiliriz. Tesco’nun, İzmir marketi Kipa’ları alması ile girdiği pazarda yer arayışları sürerkenCarrefour`un Gima’larla yerini genişletmesi, Türkiye pazarında birinci olan Migros`un streslenmesine de neden olacaktır. Tofaş`ın bir numarayken hızını kaybetmesi ile ivmesinin düştüğünü hatırladığımızda Migros`u da benzer krizleri yaşamaması için proaktif davranması gerekmekte. Belki de ağırda giden ya da ağır algılanan süreç yapısının yeniden yapılandırılması düşünülebilir. Ne de olsa sektör hızlı.
Eskiden büyük balık küçük balığı yutardı. Şimdi ise hızlı balık büyüğü de küçüğü de yutuyor. Hedefin net olduğu, hedefe gidecek stratejilerin doğru belirlendiği, komplike olmayan süreçlerle hızlı uygulamalar kurumu öne geçirecektir. Tansaş`ın Eğitim ve Müşteri İlişkileri Birimlerinin yöneticiliğini yaptığım 3 yıldır doğru stratejilerle basit süreçlerle tam gaz gittiğim yolda, bugün başarılı diye nitelendirdiğimiz kurumumda, çorbada tuzu olmak mutluluk verici. Şimdi işimize bakarken ve `daha yapacak çok iş var` derken satın alınma olasılığı, yönetim değişikliği gibi duyumlarla gelen rüzgarda bile iş geliştirme hedefimizden şaşmamış bulunmaktayım.
Yani tam gaz devam. Ayağı gazdan çekmek yok. Gelen günlerde yaşanacak ne varsa hayırlı uğurlu olsun. Kim kimi alıyor kim gidiyor kim geliyorsa hem ülkem, hem şirketim, hem şahsım ve tüm emek verenler için fırsatlar dolsun, yeni başa-rılara mutlulukla imzalar atılsın. Oyun devam ediyor.