Oğuz Tezel

Enerji verimliliği ve çevreye duyarlılık
 
Son günlerde dalgalanmalar yaşasa da küresel ekonomi büyümeye devam ediyor. Dünya nüfusu da özellikle şehirlerde çoğalmayı sürdürüyor. Bu büyümeye paralel olarak artan enerji talebini karşılamak için tüm enerji kaynaklarının daha verimli bir biçimde kullanılması artık bir zorunluluk haline geldi.
 
Son yirmi yıl içinde, iklim değişiklikleri insanlığın en önemli sorunlarından biri haline geldi. Küresel ısınmanın etkisinin azaltılması, ekonomik gelişmeler ve refahın gelecekte de garanti altına alınması için enerji, çevreye duyarlı şekilde üretilmeli ve kullanılmalıdır. Teknolojik yenilikler enerji üretimi, iletimi ve tüketiminde, verimliliğin artırılması ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasında kilit rol oynamakta. Bu çözümlerin büyük çoğunluğu erişilebilir ve büyük oranlarda enerji tasarrufu sağladığı gibi çoğunlukla kendi maliyetlerini de karşılayabiliyor. Tek yapılması gereken bu teknolojik yeniliklerin hayata geçirilmesidir.
Siemens, elektrik santralinden enerji iletimi ve dağıtımına, enerji otomasyonu uygulamalarından enerji tasarrufu sağlayan hizmetlere dek uzanan tüm değer zinciri boyunca verim artırıcı ürünler, çözümler ve çevre teknolojileri sunuyor. Enerji yönetimi için en üst düzey IT çözümleri de bu değer zinciri içerisinde giderek daha fazla kullanılmaktadır.
Siemens, enerji verimliliğine sahip ürün ve çözümleriyle, yenilenebilir enerji ve çevre teknolojileriyle çevre korumasına büyük bir katkı da sağlıyor. 2002 ile 2007 yılları arasında Siemens’in tüm dünyada müşterilerine sunduğu ve bugün halen kullanımda olan ürün ve çözümleri, CO2 emisyonlarını yılda 114 milyon ton azalttı. Ürünlerimizin kullanımıyla tasarruf edilen CO2 emisyonlarının hacmi kendi emisyonlarımızdan 20 kez daha fazladır.
Enerjinin hesaplı ve erişilebilir olması ve tüketicilerin enerjiyi çevre bilinci ile kullanmaları büyük öneme sahip. Hesaplarımıza göre yılda yaklaşık yüzde 2,7 büyüyen küresel enerji ihtiyacı, 2030 yılında 35.000 milyar kwh gibi çarpıcı miktarlara ulaşacak. Bu gelişme göz önüne alındığında, birbiriyle çatışıyor gibi görünen hedefleri, olumlu bir birliktelik içerisinde gerçeğe dönüştürmek, daha acil bir hedef niteliği kazanıyor.

Dünyanın tek entegre enerji şirketi Siemens
Enerji ihtiyacımızın ne kadar önemli olduğunun aklımıza gelmesi için, akşam televizyonda dizi izlerken ya da mutfakta yemek yapılırken elektriğin kesilmesi gerekebiliyor. Varlığı ile hayatımızın bu kadar doğal bir parçası haline gelen enerjinin kesintisiz olarak sunulabilmesi için yapılan muazzam çalışmanın arkasında da, enerjinin insanların bu kadar temel bir ihtiyacı haline gelmesi yatıyor.
Sadece şehir şebekesinde konutlardaki tüketimler değil, sanayideki kullanımının da aşırı önem kazanması; çeşitlenen enerji üretim tesisleri ile enerji arzını güvence altına almayı zorunlu kılıyor. Arz güvenliğinin sağlanması ile birlikte üretim, iletim ve dağıtım tesislerinin çevreye duyarlı olması, teknik ve ticari kayıpların azaltılması ile verimliliğin yükseltilmesi ve merkezi kontrol&kumanda sistemleri ile daha iyi yönetilmesi gerekliliği ortaya çıkmakta.
Siemens Enerji Sektörü, tüm enerji çevrim zincirine uygun ürün ve çözümleri bir merkezden sunabilen dünyadaki tek entegre enerji şirketidir. Bu zincir içerisinde petrol dolum tesisleri, rafineriler, fosil yakıt (doğalgaz, petrol) veya yenilenebilir enerji kaynakları kullanansantraller; iletim hatları ve indirici merkezlerden oluşan iletim şebekesi ile dağıtım şebekesi de yer almaktadır.
Enerji Sektörü; Fosil Enerji Üretimi, Yenilenebilir Enerji, Petrol & Gaz, Enerji İletimi, Enerji Dağıtımı ve Enerji Servisi bölümlerinden oluşmaktadır.
Dünyada 1881 yılından beri 100`den fazla ülkede enerji santrali kurmuş ve ekipman sağlamış olan Siemens Enerji Sektörü’nün günümüzde işletmede olan 600.000 MW kapasitelik kurulu güçte imzası vardır. Türkiye`deki mühendislik ve üretim kapasitesi sayesinde, enerji santrallerinin orta ve alçak gerilim elektrik sistemleri, aydınlatma, topraklama ve komünikasyon sistemleri, kontrol ve kumanda sistemleri ve enerji dağıtım sistemlerinin tasarımı, imalatı, montajı ve devreye alınması Siemens Türkiye tarafından gerçekleştirilmektedir.
Dünya genelinde kurulumu Siemens’e ait 6400 rüzgar türbini bulunmaktadır ve tepe güçleri 5700 MW’a çıkmaktadır. Deniz aşırı rüzgar parklarında Siemens dünya lideridir. Güneş enerjisi konusunda da önemli projelere imza atmıştır. İtalya’nın en büyük güneş santrali devreye 2007 yılında alınmıştır ve bu projede Siemens’in büyük katkıları yer almaktadır. Türkiye de güneş ve rüzgar açısından büyük bir potansiyele sahiptir. Bu projelerde Siemens Türkiye Enerji Sektörü, müşterilerine önemli avantajlar sunmaktadır.

Türkiye`nin Yap-İşlet (BO) modeliyle gerçekleştirilmiş ilk ithal kömür santralı olan 1210 MW`lık İskenderun projesinde Siemens AG, konsorsiyum lideri olarak santralın anahtar teslimi yapımını üstlenmiştir. Siemens Türkiye Enerji Sektörü, bu projede orta gerilim şalt tesisleri, aydınlatma, topraklama ve telekomünikasyon sistemlerinin mühendislik ve teslimatını gerçekleştirmiş, ölçü-kont-rol sistemlerinin mühendisliğine katılmış ve montajını yapmıştır.
Enerji sektöründe entegre bir yaklaşım sürdüren Siemens, yüksek teknolojili ürünleri ve deneyimli kadrosuyla 0,4 kV’dan 400 kV’a kadar bütün gerilim düzeyleri için danışmanlık, projelendirme, anahtar teslim çözümler ve satış sonrası hizmetler sunmaktadır.

Siemens bu zincirin tüm halkalarını içeren kapsamlı çözümlerini tüm dünyadaki müşterilerine sunmaktadır. Siemens Türkiye olarak Avrupa’nın en modern tesislerinden biri olan Gebze Tesisimiz’de ürettiğimiz ürünleri ile 5 kıtada 80 ülkeye ihraç etmekteyiz.