Başkandan Ali YÜCELEN
TÜGİAD Türkiye Genç İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı
Değerli Üyelerimiz,
 
TÜGİAD olarak, etkinlik ve çalışmalarımızla yoğun bir kış dönemini geride bırakıp yaza merhaba derken, Manisa Soma’da meydana gelen facia sebebiyle yaz dönemimize buruk giriyoruz. Yüzlerce işçimizin hayatını kaybettiği maden kazası, tüm milletimizi derinden sarstı. Madende hayatını kaybeden tüm işçilerimize Allah’tan rahmet, sevenlerine sabır diliyorum. O gün de söylediğimiz gibi, Soma’da sorumluluğun gereği yapılmalı ve bu maden faciasına neden olan ihmaller zincirindeki herkes bunun bedelini ödemelidir.

TÜGİAD olarak bu konunun da takipçisi ve işçi ailelerimizle birlikte olacağımızı belirtmek isterim.Uzun kış döneminin ardından sizlerle bu dönemdeki çalışmalarımızı paylaşmak istiyorum.

Bu kış döneminde, sonbaharda başlattığımız bazı çalışmaları da somutlaştırma veya gerçekleştirme imkanımız oldu. Bu dönemde TÜGİAD olarak odaklandığımız üç alan vardı: KOBİ’lerle ilgili yeni bir yaklaşım geliştirdik; TÜGİAD olarak girişimciliğin finansmanı ve yatırım imkânlarının geliştirilmesinde nasıl yer alabileceğimizi inceledik ve derneğimizin yurtdışındaki temsilini güçlendirmeye çalıştık. Bu ana konulardan önce, derneğimizin düzenli çalışmalarıyla ilgili güncel bilgi paylaşmak istiyorum. TÜGİAD olarak son birkaç ayda, Aktif Vatandaşlık projemiz ışığında üniversitelerimizdeki gençlerimizle bir araya gelmeye devam ettik. Kütahya’da Dumlupınar, Ankara’da TOBB ETÜ, Bilkent ve Başkent’te konferanslara katıldık, girişimcilik anlattık. Geleceğin girişimcileri ve liderleriyle bir araya geldik. En son Nisan ayında Diyarbakır’da Dicle Üniversitesi ile birlikte Girişimcilik Sertifika Programı düzenledik ve 200 girişimciyle bir araya geldik. Marmara Üniversitesiyle yüksek lisans programımız bu dönemde de devam etti. Gençlerin dinamizmi ve heyecanının girişimcilikte çok önemli olduğuna inanıyor ve her zaman ders vermek değil acizane deneyimimizi ve önerilerimizi onlarla paylaşmak istiyoruz.

Dernek bünyemizde oluşturduğumuz komisyonlarımız çalışmalarına devam ediyor. Danışmanlar Kurulu, Girişimcilik ve Uluslararası İlişkiler Komisyonları ile İnovasyon Platformu başkanlarına, İş ve strateji Geliştirme Komisyonu başkanına ve üyelerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Dernek üyelerimizi girişimcilik, ekonomi, finansman araçları, ikili ticari ilişkiler, melek yatırımcılık gibi pek çok alanda farklı konuklarla bir araya getirdikleri gibi, komisyonlar arasında da sinerji yaratarak birbirlerinin çalışmalarına destek veriyorlar. TÜGİAD olarak ekonomik alandaki tüm söylem ve çalışmalarımız bize aynı zamanda sosyal sorumluluğumuzu da hatırlatıyor.

Bambaşka sektörlerde işi ve yatırımı olan üyelerimizle, bir yandan kalkınmayı, iş geliştirmeyi, yeni açılımları hayata geçirirken, kazancın adil paylaşımını da her zaman vurguluyoruz. Bu da bizi, toplumda destek ihtiyacı olan konulara eğilmeye ve sorumluluk alma noktasına getiriyor. Uzun soluklu bir çalışmamız olan, sosyal sorumluluk ve farkındalık yaratma amacıyla hazırladığımız ve Avrupa Birliği tarafından desteklenen 112ID Acil Sağlık Hizmetlerinde Engelsiz Türkiye projemizin uygulamasına devam ediyoruz. Proje kapsamında proje paydaşlarımız, 112 Acil Sağlık temsilcileri, yazılım ve e-öğrenim uzmanlarının bir araya geldiği çalıştayımızı düzenleyerek, işitme engelli vatandaşlarımız için geliştireceğimiz modelin altyapısını çalıştık ve şimdi yazılım aşamasına geçiyoruz.

Toplumda ortaya çıkan destek ihtiyacı olduğunda TÜGİAD olarak “biz de varız” demeye çalışıyoruz. 3 yaşındaki Muharrem’in Van’daki köyünde hastalandığında kendisine vakitlice ulaşılamadığı için vefat etmesi ve sedye yerine çuval içinde babasının sırtında taşınması, bizi de harekete geçirdi. Üyelerimizin bağışlarıyla, tamamen gönüllülerin desteğiyle ayakta duran AKUT’a bölgedeki operasyonlarında kullanacağı bir kar motosikletini aldık ve teslim ettik. En azından sembolik önem taşıyan bu işbirliği AKUT gibi önemli bir sivil toplum örgütüne kamuoyunda dikkat çekti ve vatandaşlarımıza yardımları için adres gösterdi.

Başımıza gelmesini önleyemeyeceğimiz ama tedavisini yapabileceğimiz bir hastalık olan lösemiye de savaş açtık. Binlerce insanın kan bağışı yaptığı Kemik İliği ve Transplantasyon Vakfı ile çalıştık. Kan bağışının yetmediğini, bu kanların doku tiplendirmesi için finansal destek gerektiğini öğrendiğimizde bir TÜGİAD kampanyası daha gerçekleştirdik. Hem üyelerimizle kan bağışladık hem de doku tiplendirmesi için bağışımızı yaptık.

Hepimizi yasa boğan ve ayağa kaldıran Manisa Soma’daki felakette de aynı dayanışmayı sergiliyoruz. Ankara fiubemizin başlattığı kampanyaya üyelerimiz destek verdiği gibi, diğer şubelerimiz de Soma için çalışıyor.

TÜGİAD’ın bu sosyal sorumluluk çalışmalarına destek veren tüm üyelerimize teşekkür ediyorum. Sayenizde yine, üyelerimiz arasındaki dayanışmayı, desteğe ihtiyacı olan kurumlara ve insanlara yansıtıyor; TÜGİAD’ın büyük bir aile olduğunu ve hiçbir sosyal krize duyarsız olmadığını gösteriyoruz.

Derneğimizin çalışmaları devam ederken, ilkbaharda, Bursa ve Ankara’da genel kurullar gerçekleşti ve bu iki şubemizdeki takım ruhuna şahit olduk. TÜGİAD camiası adına, Bursa’da başkanlığı devreden Baran Çelik Başkana, içten teşekkürlerimi sunuyor; görevi devralan Gökhan Onur Başkanımıza da başarılar diliyorum. Ankara şubemizde, hareketli ve yoğun başkanlık döneminin ardından bayrağı devreden Barış Aydın başkana teşekkürlerimi, yeni dönemin Başkanı Türker Naslı’ya başarı dileklerimi iletiyorum. Bursa ve Ankara şubelerimize ve tüm üyelerine, takım ruhunu yansıttıkları, birlik ve beraberlik içinde oldukları için teşekkürler. TÜGİAD ailesi, üyelerinin sayısal toplamından çok daha büyük bir camiadır ve bu uzlaşmacı ruhumuzla katlanarak büyümektedir.

Kasım ayından bu yana odaklandığımız ana konulara gelirsek, KOBİ’lere yönelik çalışmamız bunların ilkiydi. KOBİ’lerin sıkıntılarını ve gereksinimlerini her platformda dile getiren bir sivil toplum kuruluşu olarak, bu alanda verilecek destek konusunda somut bir yaklaşım sunduk. Türkiye’de milyonlarca KOBİ var ama “Her KOBİ aynı mı?” dedik ve inceledik. Türkiye’nin ihracatında en yüksek katma değeri sağlayan KOBİ’lere odaklanılmasını önerdik. Güney Kore, İngiltere gibi pek çok ülkede KOBİ’ler için sertifikalandırma var. Belli kriterleri sağlayan KOBİ’ler devlet desteğinde öncelikli olabiliyor. Bu hem devletin desteğinin geri dönüşümü yüksek şekilde kullanılması demek hem de tüm KOBİ’ler için inovasyona yönelmeyi motive etmek demek. Dolayısıyla diyoruz ki, destekte inovatif ihracat yapan imalatçı KOBİ’lere öncelik verelim, önlerini daha çok açalım, katma değeri artıralım.

Üzerinde yoğunlaştığımız ve altyapısını hazırlamaya başladığımız bir alan da melek yatırımcılık oldu. Dünyada ön plana çıkan girişimciliğin ve inovasyonun desteklenmesi, fonlara erişim ve mentorluk konuları ülkemizde daha yeni gelişiyor. Girişimcilerin ve KOBİ’lerin sesi olan Derneğimizin bu yeni yaklaşımın dışında kalması düşünülemez. Biz de melek yatırımcılık, girişim sermayesi yatırım ortaklığı, fon yönetimi modellerini incelemeye başladık. Mevzuat altyapısı oluşturulmakta olan ve Türkiye’nin girişimcilerine yepyeni fon kaynağı ve iletişim ağı sağlayacak bu alanın bir parçası olmayı planlıyoruz. Hem ülkemizin gelecek projesi olan girişimcilerine destek vereceğiz hem de iş dünyasının temsilcileri ve yatırımcılar olarak inovatif yatırım alanları yaratacağız. TÜGİAD’a özgü geliştireceğimiz modelle, tüm üyelerimize çağrı yapacağız. Üyelerimiz arasında sinerji yaratacak bu yeni işbirliğiyle hem yatırım hem vizyon açılımı yapacağız. Gönüllü üyelerimizden oluşturduğumuz Yatırım Çalışma Grubumuz öncülüğünde gerçekleştirdiğimiz bu hazırlığımızı yakında üyelerimizle paylaşmak için sabırsızlanıyoruz.

Ve son dönemin en önemli konularından biri, TÜGİAD’ın yurtdışındaki bağlantılarının ve temsilinin daha da güçlendirilmesiydi.

Geçtiğimiz aylarda hem yurtdışı temaslarımıza devam ettik hem de TÜGİAD olarak uluslararası alanda yeni görevler üstlendik. Yabancı ülke heyetlerini ağırlamaya devam ederek, Kasım ayında İtalyan Genç Girişimciler Derneği CONFAPI ile bir araya geldik. Yakın dönemde İtalya’ya bir ticari ziyaret planlıyoruz. Akabinde, Macaristan’a gerçekleştirdiğimiz ticari heyet ziyaretinde, Macaristan Dışişleri Bakanı Janos Martony tarafından açılışı yapılan girişimcilik zirvesinde konuşma yapıp ikili ticari görüşmelerimizi gerçekleştirdik. Ayrıca, Macaristan’ın Genç İşadamları Derneği şVOSZ ile bir işbirliği protokolü imzaladık.

Üyelerimiz için yurtdışındaki iletişim ağımızı genişletmek bizim için öncelikli bir konu olmaya devam ediyor. Bu amaçla TÜGİAD’ın yeni temsilciliğini, Atamızın emanetinin olduğu Selanik’te açtık. Yunanistan’a kalabalık bir heyetle gittik ve Derneğimizin en verimli ikili ticari görüşmelerinden birini gerçekleştirdik. Başlattığımız çalışmaların sürdürülebilir olmasını da her zaman önemsiyoruz.

Selanik’e bu ziyaretimiz de meyvelerini vermeye başladı. Bir yandan orada gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda üyelerimizin yeni ortaklık ve yatırımları ortaya çıkarken, diğer yandan da Yunanistan’la yeni karşılıklı ziyaretler ve fuar katılımları planlıyoruz. Ülke bazındaki bu girişimlerin yanında, TÜGİAD’ın uluslararası alanda temsilini ve gücünü artırmak için, Avrupa’da 11 ülkenin 14 kuruluşundan 300.000 girişimciyi temsil eden ve bizi üyeliğe davet eden JEUNE’ün Mart ayındaki genel kurulunda, bu çatı kuruluşa da katıldık. Hemen arkasından da Nisan ayında yapılan seçimde, JEUNE Başkan Yardımcısı seçilmemle, yönetimine de girdik.  Hem rekor bir hızla bunu gerçekleştirdik hem de ilk kez JEUNE yönetiminde henüz AB üyesi olmayan bir ülke olarak yerimizi aldık.

2015 yılına TÜGİAD olarak damga vuracağımız bir temsil alanımız daha var. Üyesi olduğumuz G20 Genç Girişimciler İttifakı’na 2015’te ev sahipliği yapacağız. Bu zorlu ama bir o kadar önemli uluslar-arası çalışma, uzun soluklu ve meşakkatli bir planlama ve hazırlık gerektiriyor. Bu konuda sizlerden arzu edenlerin katılımıyla, G20 Hazırlık Komitemizi oluşturduk. Çalışmalarına başlayan komitemiz, öncelikle, bu yaz ev sahipliğini devralacağımız G20 YEA Avustralya Zirvesi için Türkiye adına hazırlıkları koordine ediyor. Aynı zamanda, 2015 Türkiye Zirvesinin de içerik planlamasına başlandı.

TÜGİAD’ın ülkemiz adına organize edeceği bu büyük zirvenin bir yıl sürecek hazırlık döneminde her üyemizin fikir, destek ve özverisi çok kıymetli. Hazırlıklarımız ilerledikçe sizlerle paylaşacağız. Katkıda bulunmak isteyen üyelerimizi de bekliyoruz.

Tüm bu girişimler gösteriyor ki, uluslararası alanda üyeliğin yanında, yönlendirici ve sahiplenici rolümüzü de her zaman üstleniyoruz. TÜGİAD’ın güçlü ve dinamik yapısı üyelerimize yeni ağlar yaratmaya devam ederken üyelerimizin ayırdığı vakit ve enerji de TÜGİAD’ımızı daha da güçlü noktaya ve büyük hedeşere taşıyor.

Bu birlik ve ortaklığın yayılarak ve güçlenerek artması dileklerimle saygılarımı sunuyorum.