KAREL DE GUCHT

Avrupa Birliği: Bireysel Özgürlük ve Kamu Yararı İçin Ortak Bir Köprü
 
Kötülükten iyilik çıkabilir mi? 20. yüzyıldaki iki büyük dünya savaşından sonra Avrupa kıtası kendini yeniden şekillendirerek yeni bir yola koyuldu. Bu yol mutlaka, hümanist ideal temelinde olmak zorundaydı. Avrupa’daki entegrasyon herşeyden önce geçmişteki ayrımcılıkları aşmaya yönelik bir projedir, fakat onları yok sayarak değil onlardan ders alarak. Bu çerçevede, din konusunda ayrımcılığı önlemek için Belçika ve Türkiye, Avrupa Anayasası’ndaki dini referansları metinden çıkarmak için beraberce çok çalıştılar. Ancak bu, Avrupa’nın dinleri dışladığı ya da dışlayacağı anlamına gelmez. Hiçbir dinin diğerinden ayrıcalıklı olmadığı anlamına gelir. Siyasi liderler din adamı rolüne bürünmemeli, tam tersine adil ve tarafsız davranabilmelidirler.

Mustafa Kemal Atatürk’ün koyduğu laiklik ilkesi, bütün vatandaşların dini inançlarına (veya dini inançları olmayanlara) saygı duyar. Bu, Avrupa projesinin altını çizen ideallerle örtüşmektedir. Bireysel özgürlük, farklı fikirlerin ifade edilmesine izin vermek demektir. Toplumsal özgürlükle ve toplumlar arasındaki saygı, ancak kişisel özgürlükler ile oluşur.

Medeniyet, bireylerin fikirlerine saygı duyulmasını ve her koşulda şiddetsiz bir ortan yaratılmasını gerektirir. Şiddet gittikçe kişisel, toplumsal veya devletler arası seviyeye yükselmekte. Türkiye’nin çok önemli bir rol oynadığı Medeniyetler İttifakı’na Belçika üyedir ve bu girişimi desteklemektedir. Bu girişimde ittifakın içinde en çok duyduğumuz kelime “saygı”dır.

Ne üzücü ki Avrupa’da İslamofobi gittikçe yayılmakta, barışçı bir şekilde yaşayan ve mezhepçi olmayan Müslüman vatandaşlar, bu ortamdan etkilenebilir. Bu düşüncenin beraberinde getireceği korku, tehdit ve şiddet ancak Avrupa Birliği’nin vatandaşları olarak Avrupalı Müslümanlar ve Türkiye’nin, fikir ve inanç özgürlüğünü desteklemeleri ve dini, siyasi amaçla kullananlara karşı canla başla mücadele etmeleriyle önlenebilir.

Belçika son yarım asırdır göç eden Müslüman vatandaşları içinde barındırmak için çok çabalıyor. Belçika vatandaşı olmak ve oy kullanma hakkını almak nispeten kolaylaştırıldı. Belçika’daki Türk kökenli başarılı siyasetçiler ülkemdeki açık fikirliliğin bir kanıtıdır.