Mehmet Murat BEKDİK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Derin bir Türkiye fotoğrafı
 
Business Week Türkiye Dergisi’nin 1 Şubat 2009 tarihli sayısında, Mehmet Altan’ın “Türkiye’yi Nasıl Bilirsiniz?” başlıklı yazısını aşağıda siz değerli okurlarımızın dikkatine sunmak istiyorum.

Türkiye nüfusu 2008 yılı sonu itibarıyla, bir yıl öncesine oranla %0.13 artarak, 71 milyon 517 bin kişiye yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi 2008 Nüfus Sayımı Sonuçları” tam bir Türkiye portresi için çok elverişli ipuçları vermektedir.

2008 yılında, 55 ilin nüfusu artarken, 26 ilin nüfusu azalmakta. Nüfus artış hızının en yüksek olduğu ilk üç il; Yalova, Tekirdağ ve Hakkâri iken, nüfus artış hızının en düşük olduğu ilk üç il ise; Bilecik, Kütahya ve Isparta’dır.

Nüfusumuzun %75’i il ve ilçe merkezlerinde, %25’ise kırsal kesimlerde yaşamaktadır. İl ve ilçe merkezlerinde yaşayan nüfus oranının en yüksek olduğu il %99 ile İstanbul iken, en düşük olduğu il ise %32,2 ile Bartın’dır.

Nüfusun illere göre dağılımına ve toplam nüfus içindeki oranına bakıldığında; İstanbul’da 12 milyon 697 bin (%17,8), Ankara’da 4 milyon 549 bin (%6,4), İzmir’de 3 milyon 796 bin (%3,5) kişi yaşıyor. En az nüfusa sahip il ise 75 bin 675 kişi ile Bayburt. Ankara, İstanbul ve İzmir’de yaşayan toplam 21 milyon 42 bin kişi, ülke nüfusunun yaklaşık %30’unu oluşturmaktadır. Olay sadece İstanbul olarak bakıldığında, Türkiye’de 6 kişiden 1’i İstanbul’da yaşamaktadır.

Nüfus yoğunluğu açısından, 1 km2’ye düşen kişi sayısı Türkiye genelinde 93 kişi. Nüfus yoğunluğu illere göre 12 ile 2 bin 444 kişi arasında değişmekte. Örneğin, İstanbul 2 bin 444 kişi ile nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu illerin başında geliyor, İstanbul’u 413 kişi ile Kocaeli, 316 kişi ile İzmir, 242 kişi ile Hatay ve 241 kişi ile Bursa izlemektedir.

Kadın-erkek nüfusu ise neredeyse eşit. Türkiye’de 35 milyon 901 bin erkek, 35 milyon 946 bin kadın yaşamaktadır. Türkiye’de ortanca yaş 28,5, yani nüfusun yarısı 28,5 yaşından küçük bulunuyor. Özetle, aşırı genç bir nüfus… Ülke nüfusunun %26,3’ü 0-14 yaş grubunda. Sadece %6,8’i ise 65 ve daha yukarı yaş grubunda yer almakta… “Aktif nüfus” dediğimiz 15-64 yaş grubunda bulunan çalışma çağındaki nüfus, toplam nüfusun %66,9’unu teşkil etmektedir. Ancak, fiilen çalışan nüfus oranı, genç insanlarımız ve evlere kapattığımız kadınlarımız nedeniyle, çok daha düşük…

Vergide Türkiye’yi dört il sırtlamış gözükmekte… Her 100 liralık verginin 80 lirası İstanbul, Kocaeli, Ankara ve İzmir’de toplanıyor. İstanbul, bu rakamlarla Türkiye çapında toplanan verginin de %43’ünü tek başına karşılamaktadır. Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu’nun “İllerarası Rekabetçilik Endeksi 2007-2008” araştırmasına göre İstanbul, 100 üzerinden 83.53 puan ile Türkiye’nin en yüksek rekabet gücüne sahip ili olarak belirlendi. Araştırmada iller, “Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi”, “Markalaşma Becerisi ve Yenilikçilik”, “Ticaret Becerisi ve Üretim Potansiyeli” ile “Erişilebilirlik” başlıkları altında incelendi. İstanbul’u, Ankara, İzmir, Bursa ve Kocaeli takip ediyor. Şırnak, Türkiye’nin en düşük rekabet gücüne sahip ili olurken, bu ili Ardahan, Hakkâri ve Bayburt takip etmektedir.

İller arası kıyaslamayı ülkeler arasında yapınca; TÜSİAD tarafından hazırlanan, ülkelerin rekabet gücü performansının 323 kriter bazında ayrıntılı olarak incelendiği,2007 Yılı Dünya Rekabet Yıllığı’nda, Türkiye ekonomisinin rekabet gücü, bir önceki yılda olduğu gibi, 55 ülke arasında 48. sırada. Global rekabet gücü sıralamasında Türkiye; sadece Hırvatistan, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika’yı geride bırakmış durumdadır. Buna karşılık, bir önceki sene Türkiye’nin gerisinde kalan Brezilya ve Polonya 2008 yılında 43. ve 44. sıraya yükselerek Türkiye’nin önüne geçti.

Yukarıdaki bu rakamlar bize Türkiye resmini vermektedir. Bu rakamlara dikkatle bakalım, çünkü ne kadar dikkatli baktıkça, o kadar derin bir Türkiye fotoğrafı bulacağız…

  Who are we?
  Uneducated youth in a world that gets smaller
  A glossary for understanding the new global crisis
  Towards the end of oil
  Did U.S.A. come to the end?
  Our urban future
  Globalization and employment
  TOWARDS CREATING A BETTER WORLD
  Football and Globalization
  TOWARDS NEW BALANCE IN THE WORLD POPULATION
  TOWARDS A NEW WORLD ORDER BEYOND ENVIRONMENTAL SENSITIVENESS
  CRACKING THE FOUNDATIONS OF POVERTY
  WHO WILL BE THE MASTERS OF THE WORLD ECONOMY IN THE NEXT TWENTY YEARS?
  HOW PREPARED ARE WE FOR THE WATER CENTURY?
  SHALL THE BIOFUEL SUPERSEDE THE OIL WITHIN THE NEXT TWENTY YEARS?
  THE WORLD IS FLAT
  TOWARDS A MORE HUMAN GLOBALIZATION
  IN THE NEW WORLD ORDER, POLITICIANS SHOULD HAVE THE COURAGE TO INCLUDE ECOLOGICAL STRUCTURING WITHIN LEGAL AND FINANCIAL FRAMEWORKS
  THE BIGGEST SHAME OF THE HUMANITY: STARVATION AND POVERTY THROUGH 2006
  October 3 = Dialogue Of Cultures and Civilisations
  21ST CENTURY = THE CENTURY OF BIOLOGY
  In The 21st Century, The Fate Of Humanity Will To A Great Degree Be Determined By The Developments In China And India
  THE EU NORMS, OR THE NORMS
OF BEING HUMAN?
  “KNOWING THAT YOU HAVE ENOUGH THINGS MEANS THAT YOU ARE RICH”
Lao Tzu