Mehmet Murat BEKDİK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
DÜNYA DÜZDÜR
 
New York Times Gazetesi ünlü köşe yazarlarından Thomas FRIEDMAN’ın Boyner Yayınları’ndan yayınlanan “Dünya Düzdür” kitabında, FRIEDMAN’ıngeleceğimizi şekillendireceğine inandığım bazı görüşlerini kendisinin kaleminden aynen sizlerle paylaşmak ihtiyacını hissediyorum:

“Dünyanın düzleştiği son on beş yıl üzerine düşünürken hayatımızın iki tarih tarafından nasıl şekillendirildiğini fark ettim: Berlin Duvarı’nın yıkıldığı 9 Kasım ve İkiz Kule saldırılarının 11 Eylül tarihleri. Bu iki tarih, bugünkü dünyada geçerli olan iki hayali temsil ediyor: 9/11’in yaratıcı hayali ve 11/9’un yıkıcı hayali. Bu tarihlerden biri duvarı yıkıp dünyaya bir pencere açıyordu. Gezegenimizin yarısının kilidini açıp oradaki insanları potansiyel ortaklar haline getiriyordu. Diğer tarih ise Dünya Ticaret Merkezi’ni yıkarak dünya restoranındaki pencereleri sonuna kadar kapatıyor, insanlar arasına, 9/11’in dünyadan sildiğini sandığımız duvarı gözle görünmeyen, ama somut biçimde yeniden inşa ediyordu. Berlin Duvarı, 9/11’de, tek tek tüm insanların tüm potansiyellerini hayata geçirmede özgür olacağı daha açık bir dünya hayal eden, bu hayalden güç alarak harekete geçenlerce yıkıldı. 11/9 ise bunları tamamen değiştirdi. Bambaşka bir hayalin gücünü gösterdi bize. Yıllar boyunca mümkün olduğu kadar çok masum insanı nasıl öldürebileceğinin hesabını yapan nefret dolu bir grup insanın gücünü gösterdi. Sonuç itibarıyla istiridyemiz olan dünya, deniz kabuğu gibi içine kapandı.

İnsanın hayal gücü tarih boyunca önemliydi. Ama bu kitabı yazmak, hayal gücünün bugünkü kadar hiçbir zaman önem kazanmadığını anlamamı sağladı. Çünkü düz bir dünyada düşünceler ve işbirliği araçları herkesin ulaşabileceği metalar haline geldi. Gidip almanız için orada duruyorlar. Metalaşmayan tek bir şey kaldı. Hayal gücü.

Olumlu hayal gücünü nasıl harekete geçirebileceğimizi düşünmemiz, bu yüzden büyük bir önem taşıyor. IBM’in bilgisayar bilimcisi Irving WLADAWSKI - BERGER’in söylediği gibi, insanları, uygarlığın ilerlemeye açık ve birleştirici olumlu sonuçları üzerinde odaklanmaya cesaretlendirmeliyiz. Bunun yolu; yabancılaşmayı en aza indirgemekten,kendine yeterli olmak yerine karşılıklı bağımlılıktan, dışlayıcılık yerine kapsayıcılıktan geçmektedir. Bu doğrultuda, kuşkuyu ve şikâyet etmeyi değil, açıklığı, fırsat yaratmayı ve umudu öne çıkaran barışçı hayalleri nasıl teşvik edeceğimizi her zamankinden çok daha fazla düşünmeliyiz.

Bunu bir örnekle anlatayım. 1999 başlarında birkaç hafta arayla iki adam sıfırdan havacılık işine girdi. İkisinin de havacılık konusunda hayalleri vardı. Birinin adı, David NEELEMAN idi. 1999 Şubat’ında JetBlue adlı şirketi kurdu. 130 milyon dolarlık risk sermayesi buldu, Airbus A-320’lerden oluşan bir filo kurdu, pilotlar bulup yedi yıllığına işe aldı ve uçak rezervasyon sistemini Salt Lake City civarında, evlerindeki bilgisayarlarından çalışan ev kadınlarına yaptırmaya başladı.

Havacılık işine giren diğer kişiyse, 11/9 Komisyonu raporundan öğrendiğimiz gibi, Usame Bin LADIN’di. 1999 Mart veya Nisan ayında Kahdahar’daki bir toplantıda, 11/9 saldırısının mimarı olan Pakistan uyruklu makine mühendisi Halid Şeyh MUHAMMED’in projesini kabul etti. JetBlue’nun sloganı, “Aynı Yükseklik. Farklı Yaklaşım”dı; El Kaide’nin sloganı ise, “Allah Büyüktür”. İkisi de New York’a inmeyi düşünüyordu. NEELEMAN, JFK Havaalanı’na, Bin LADIN, Manhattan’a.

Dünya düzleşiyor. Bunu ben başlatmadım. İnsanlığın gelişimini ve kendi geleceğini engellemek gibi büyük bir bedel ödemeden, bunu durduramazsın. Ama en azından iyiye ya da kötüye doğru gitmesi için yönlendirebilirsin. Eğer iyi yöne yönlendirebilirsen, sen ve senin neslin, teröristlerden de gelecekten de korkmadan, El Kaide’den de Infosys’ten de endişelenmeden yaşarsınız. Düz dünyada gelişip zenginleşirsiniz. Ama bunun için doğru hayal ile doğru motivasyon gerekir. Hayatlarınız 11/9 tarafından güçlü bir biçimde şekillendirildi. Ama sizin sonsuza dek 9/11 nesli olmanıza dünyanın ihtiyacı var. Stratejik iyimserlerin nesline, hatırlamaktan çok hayal edenlerin nesline, her sabah kalkıp sadece nelerin daha iyi yapılabileceğini hayal etmekle yetinmeyip, bu hayaller doğrultusunda harekete geçenlerin nesline, dünyanın çok ihtiyacı var.”

Bu yıl 20. yılını dolduran TÜGİAD ELEGANS dergisi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü olarak, 20 yıl süreyle dergimize her türlü katkı ve desteği esirgemeyen başta interaktif okuyucu kitlemiz olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürü bir borç bilirim.

Sizden almış olduğumuz bu desteğin bizleri daha nice 20 yıllara taşıyacağının inanç ve bilinciyle, en derin saygılarımı sunarım.

  Who are we?
  Uneducated youth in a world that gets smaller
  A glossary for understanding the new global crisis
  Towards the end of oil
  Did U.S.A. come to the end?
  Our urban future
  Globalization and employment
  TOWARDS CREATING A BETTER WORLD
  Football and Globalization
  TOWARDS NEW BALANCE IN THE WORLD POPULATION
  TOWARDS A NEW WORLD ORDER BEYOND ENVIRONMENTAL SENSITIVENESS
  CRACKING THE FOUNDATIONS OF POVERTY
  WHO WILL BE THE MASTERS OF THE WORLD ECONOMY IN THE NEXT TWENTY YEARS?
  HOW PREPARED ARE WE FOR THE WATER CENTURY?
  SHALL THE BIOFUEL SUPERSEDE THE OIL WITHIN THE NEXT TWENTY YEARS?
  THE WORLD IS FLAT
  TOWARDS A MORE HUMAN GLOBALIZATION
  IN THE NEW WORLD ORDER, POLITICIANS SHOULD HAVE THE COURAGE TO INCLUDE ECOLOGICAL STRUCTURING WITHIN LEGAL AND FINANCIAL FRAMEWORKS
  THE BIGGEST SHAME OF THE HUMANITY: STARVATION AND POVERTY THROUGH 2006
  October 3 = Dialogue Of Cultures and Civilisations
  21ST CENTURY = THE CENTURY OF BIOLOGY
  In The 21st Century, The Fate Of Humanity Will To A Great Degree Be Determined By The Developments In China And India
  THE EU NORMS, OR THE NORMS
OF BEING HUMAN?
  “KNOWING THAT YOU HAVE ENOUGH THINGS MEANS THAT YOU ARE RICH”
Lao Tzu