Erol DEMİRER

Dünyada rüzgar enerjisi büyük bir hızla yayılıyor
 
Dünyada 2009 yılında 37,500MW gücünde yeni santral kuruldu. Türkiye’nin kurulu gücüne eşit bu miktar, 50 milyar Euro’nun üzerinde bir yatırıma tekabül ediyor. Toplamda 158GW’a ulaşan rüzgar enerjisiyaklaşık 250,000 kişiye istihdam sağlıyor. Artışta dünya lideri ise 12,000MW’ın üstüne 13,000MW koyan Çin.
Türkiye de ise kurulu güç 458MW’tan 801MW’a çıktı. Bu bizi %75 ile yüzdesel olarak Avrupa birincisi yapsa da ilave gelen 343MW, İspanya’da yeni kurulan 2469MW’ın yedide birinden az ve bizi Avrupa’da8. büyük pazar yapıyor.Kurulu güç olarak Avrupa 13.’sü olan Türkiye, mevcut projelere bakılırsa 2015’e kadar ilk 10’a girecek gözüküyor. Daha da ileri gitmek için ise mevzuatın ve altyapının düzenlenmesi, belirsizliklerin giderilmesive yatırımcılar için güvenli bir pazarın oluşturulması önemli.
Hele rüzgar sanayi yatırımlarını ve teknolojisini Türkiye’ye çekmek istiyorsak uzun vadeli politikalar çok önemli.Pazar şartları inişli çıkışlı veya belirsiz olunca, ya fabrika yatırımı için uygun ortam olmuyor ya da uygun şartlar oluştuğunda talep o kadar acil oluyor ki yeni fabrika yatırımına vakit kalmıyor, ekipman dışarıdan ithal edilmek zorunda kalınıyor.
Bir örnek vermek gerekirse İzmir’de Demirer Holding –Enercon GmbH ortaklığında kurulan kanat fabrikası yatırımına karar verildiği 2000 yılında, Yap İşlet Devret mevzuatı ve akabinde açılan ihale kapsamında pazar vardı, 2002 yılında fabrika üretime hazır olduğunda YİD bitmişti, ihale iptal olmuştu. Fabrika 2005 yılına kadar sırf ihracata ve düşük kapasiteyle çalışmak zorunda kaldı. 2005 yılında Yenilebilir Enerji Kanunu ardından pazar gene açıldı. Ama ileriki yılların fiyatı hep serbest pazar belirsizliğine bırakıldığıve yeni lisansların verilmesi 2007 yılından beri tıkandığı için Türkiye’nin büyük potansiyeline rağmen biryatırım patlaması yaşanamadı. Bu konuda örnek bir politika uygulayan Portekiz Türkiye’den 8 kat küçük olmasına rağmen çok kısa sürede bir çok sanayi yatırımını kendine çektive kurulu güçte 3,500MW’ı aştı.
Türkiye’deise 20,000MW potensiyel var ama yatırımcı 2,000MW’tan ilerisini göremiyor.