Can KANTAR

Krizde neden sigorta yaptırmalı?
 
Son günlerde kriz ile yatıp kriz ile kalkıyoruz. Ekonomik kriz son 100 yılın en büyük krizi olarak gösteriliyor. Liberalizm, serbest piyasa ekonomisi zor günler yaşıyor. Sistemin devamı için gelişmiş ülkeler taşın altına elini koymaya başladı. Özelleştirme ile devlet özel sektörden elini çekerken, şimdi sular tersine akmaya başladı devlet sigorta şirketinin yüzde 80’ini satın aldı. Borsalar düştü, bilmem kaç milyar dolar buhar oldu deniyor. Ekonominin temel kuralı biri kaybediyorsa birinin kazanıyor olması gerekmiyor mu, bu buharlaşma neden ? Peki o zaman buhar olan bu milyar dolarların gerçekte varlığı tartışılmalı bence. Neyse bizim konumuz sigorta. Hani şu ilk sıkışıldığında vazgeçilen olgu. Hep fuzuli masraf olarak görülen sigorta.

Sigorta acenteliği yapan dostlarımla konuşuyorum. “Aylardır yaprak kımıldamıyor, 2008 yılı başından itibaren uzun bir zaman kendi iç çekişmelerimiz ile uğraştık durduk. Parti kapattık, seçim konuştuk, sonra Ergenekon, Deniz Feneri, çeşitli polemikler ve gerginlikler şimdi de global kriz çıktı başımıza” diyorlar. Rakamlara baktığımızda sigorta sektöründe enflasyonun üzerindeki büyümeler geride kaldı... Geçen seneyi ‘para kazanamadık’ diyerek geçiren sigorta acenteleri şimdi kan ağlıyor. Bütün sektörün umudu 2010’da artık. Ama gel gelelim kriz beklentisi bu umudun da gerçekleşmeme ihtimalini önümüze koyuyor.

Acenteler kan ağlıyor
Acenteler müşterilerinden boş dönüyor. Aldıkları cevap hep aynı ‘kriz söylentileri var, bir önümüzü görelim, sonra sigorta yaptırırız” Kriz dönemlerinde şirketlerde genelde önce benzin giderlerine sonra takım gazetelere kısıtlama getirilir ve tanıtım giderleri azaltılır en sonda sigortalarda tasarrufa gidilir. Ekonomik krizler birçok dev şirketin doğmasına vesile olmuştur yıllarca. Özellikle kurumsal tarafta sigortadan tasarruf fikri akılların ucundan bile geçmemeli. Özellikle KOBİ’ler arasında riskini sigortalamamışlar varsa vakit geçirmeden bir sigorta acentesine başvurmalı. Çünkü özellikle kriz ortamlarında yaşanan durgunluk sırasında Allah korusun yaşanacak bir risk sonrası KOBİ’ler kolay kolay bellerini doğrultamaz diye düşünüyorum. Zor bela alınmış bir iş ve yerine getirilemeyen taahhütler özellikle küçük işletmelerin sonu olur.

Gelelim bireysel sigortalılarımıza. Acentelerin asıl zorlandıkları kesim. Onlar kredi kartlarında biriken pantolon ve ayakkabı borçlarını ödemekle meşguller. Olası risklerden habersizler. Zannediyorlar ki hayat böyle devam edecek. Gelir seviyesi orta ve altındakilerin özellikle böyle kriz dönemlerine asgari risklerini sigorta ettirerek girmelerinde fayda var derim. En ideali bu dönemlere borçsuz geçirmek ama bu ne yazık ki olanaksız görünüyor. Olası kriz ortamlarında ne gibi risklerimiz var derseniz ? Öncelikle hepimizin iş riski var. Sağlık diğer en önemli riskimiz. Sonrasında evimizde ve otomobilimizde yaşanacak riskler. Gelir seviyesi düşük vatandaşların olası risklerle karşılaşmaları sonrasında değerlerini tekrar yerine koyabilmesi zor görünüyor. Bu nedenle ne yapıp yapıp, dişlerinden tırnaklarından arttırıp, sigaralarından feragat edip sigorta yaptırmalarında fayda var derim.

Sigorta şirketlerine de iki çift lafım olacak. İnşallah bu global kriz bizi uzun süreetkilemez ama bu kriz korkusunda bile sigorta şirketlerine geri adım attırmamalı. Sigorta bilincinin artırılmasına yönelik reklamların artarak devam etmesi gerekir. Yukarıda saydığım herkesin bildiği ama pek aklına getirmek istemediği riskleri içeren somut mesajların verildiği reklamlara ihtiyacımız var. Tam reklamlar azalmışken. Bankalar bile reklam vermezken birçok sigorta şirketimiz reklamlara cesaretle devam ediyor. Bu da kamuoyunda sigortacılık sistemine ve şirketlerine güveni artıracak diye düşünüyorum.

TRT’de sigorta programı
Kasım ayından bu yana TRT 2’de ‘Hayatımız Sigortalı’ programı yayınlanıyor.. Her hafta pazar günü 16.55’de yayına giren olan programı ben hazırlıyorum ve sunuyorum. Stüdyo konuklarımız oluyor. Programda vatandaşların özel sigortalar hakkında görüşlerinin yer alacağı röportajlar, ünlülerle özel sigortalar konularında söyleşiler ve somut olaylarla müşteri memnuniyetinin vurgulanacağı bölümler var. Ayrıca programda izleyicilerden gelecek sorulara da cevap aranıyor.