Dr. TUNAY AKOĞLU

İş Adamlığı Konusunda Bazı Düşünceler
 
İş adamı, üretim araçlarını en iyi biçimde kullanarak, mal ve hizmet üreten, pazarlayan veya satan kişidir. İş adamı, risk (riziko:iş tehlikesi) taşıyan, kazanç amacı güden kişidir ve sivil toplumun en önemli unsurlarından birisidir.

İş adamları / müteşebbisler / yatırımcılar, kendi çıkarlarını korumak için birleşip birlikler, dernekler kurarlar. Bu kuruluşlar, ortak görüş ve kararlara varan çalışmalar yaparlar, üyeleri arasında dayanışma sağlarlar, üyelerine danışmanlık hizmetleri sunarlar ve baskı grupları oluştururlar. Bu son açıdan, halk oyunu politik karar mekanizmalarını, sosyo - ekonomik ve diğer politikacıları etkileyebilir, onlara yön verebilirler.

Politikacılar, sosyal ve ekonomik sektörlerde karar alma durumunda olanlar, iş adamlarının görüş ve tutumlarını göz önüne alırlar. Çünkü, iş adamlarının ekonomik hayata ve politik yaşama katkıları önemlidir: özellikle istihdam yaratan, yenileme, ihracat, döviz sağlama, yatırım çoğaltanı ve benzeri etkileri ile.

İş adamları, iş rizikosu yanı sıra sorumluluk taşırlar. Bu sorumlulukları sadece kendilerine, çalıştırdıkları kişilere karşı değil, aynı zamanda da topluma karşıdır. Genel bir deyimle, namuslu olma, sorumluluk duygusu taşıma ahlakına sahip olma deyimleri ile ifade edilen hususlar bu çerçeve içinde önem taşır.

İş adamları, toplum sorunları ile yakından ilgilenirler ve bu sorunlara çözüm arama konusuna da zaman zaman ilgi duyarlar. Bu yönde gösterdikleri çabalar, harcadıkları gayretler, gene kendi çıkarları açısından önemlidir. Toplum sorunlarının çözümü, sonuçta iş hayatını da olumlu olarak etkiler ve kişisel kazanç sağlar.

İş adamlarının sosyal sorunların çözümüne ve sosyo - ekonomik kalkınmaya diğer önemli katkıları eğitim ve öğretim alanındadır. Özellikle, mesleki ve teknik öğretim sektöründe, iş adamları / iş verenler, kamu sektörü ile işçi sendikalarının yanı sıra, her türlü öğretim ve eğitim planlaması, yürütülmesi ve koordinasyonu çalışmalarına katılma durumundadırlar. Seminerler, konferanslar, sempozyum organizasyonu ve yayın çalışmaları da iş adamlarının eğitime, düşünce alışverişine ve halk oyu oluşturmalarına etkin olmalarını sağlar. İş adamları, toplum yararına yaptıkları bütün bu çalışmalardan endirekt - dolaylı kazanç sağlarlar.

Türk iş adamları, yurt içinde ve dışında, demokratik ve liberal ekonomik bir düzen içinde çalışmaktadır. Bu düzen, son yıllarda küreleşme süreci içinde ve elektronik yolla gelişmektedir. “The new economy / La nouvelle économie” budur. İş adamlarımız bu gerçeği iyi değerlendirmek ve kullanmak zorundadır. Bu yeni çerçeve içinde, kamu sektörünün çizdiği ve izlediği ekonomik politika, ancak çok genel ülkeleri saptayıp, ekonomik hayata genel bir yön vermekle yetinecektir. Ekonomik kararların çoğunluğu, özellikle üretim ve dağıtım ile istihdam dallarında, tamamen özel sektörün, dolayısı ile iş adamlarının elindedir.

İş adamları, bu serbestlik içinde daha rahat hareket etme durumundadırlar, ancak sorumluluk ve kendi kendilerine disiplin getirme, dayanışma zorunlulukları da artmaktadır. İş adamlarının kamu sektöründen bekleyecekleri artık çok azalmıştır.

İş adamları, girişimciler, yatırımcılar, önümüzdeki yıllarda birkaç çok önemli noktayı izleme ve bu konularda karar alma durumundadır:
1) Teknolojik gelişmeleri, öncelikle “computer-bilgisayar” ve haberleşme teknolojisini yakından izlemek ve uygulamak.
2) Eğitim ve öğretim politikasına katılma ve katkıda bulunmak.
3) İş / çalışma huzuruna katılma ve katkı; istihdam yaratmak.
4) Dış pazarlara açılma, AB olanaklarını izlemek; Türkiye-AB ilişkilerini ve bu ilişkilerin geleceğini iyi anlamak.
5) Bilimsel sevk ve idareye ağırlık vermek, yeni management tekniklerini yakından izlemek, bunlara hızla adapte olup kullanmak.
6) Birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmak, birbirine destek vermek.
7) Küresel ekonomik gelişmeleri ve gerçekleri yakından izlemek; her türlü bilgi alışverişini iyi düzenlemek, istatistik ve diğer veri ve bilgileri en iyi biçimde toplayıp değerlendirmek ve sonuçları iş adamları arasında yaymak.
8) Kendi bünyelerinde (iş adamları dernekleri, merkezleri kanalı ile) araştırma, anket, halk oyu oylaması, yayın, dayanışma, danışmanlık, eğitim / öğretim kurumlarından yatırım ve harcama yapmaktan kaçınmamak. Bu sektörlere, dernekleri ve işletmeleri bünyelerinde yeterli ve gerekli fonları ayırmak.
9) “Auto-discipline”, “Auto-controle”, kendi kendilerini denetleme mekanizmaları kurmak ve bu mekanizmaları yeni bir “deontologie” içinde işler duruma geçirmek.
10) Kamuoyuna; görsel, yazılı ve sözlü basın kanalı ile devamlı bilgi verip onu etkilemek, iş adamlığını yaymak, kamu oyunda iş adamları ile ilgili olumlu bir imaj yaratmak.
11) İş hayatına ilişkin konularda karar alma ve işlem yapma durumunda olan kişi ve kuruluşlara öneri ve önlemler hazırlamak ve vermek; bunların uygulanmasını izlemek.
12) Toplum sorunları ile devamlı ilgilenmek ve öneriler, önlemler hazırlayarak bunların uygulanmasına katılmak.

Görüldüğü gibi, iş adamlığının temel ilkesi olan kazanç amacı, topluma karşı sorumluluk ve toplumsal çıkar ile dengeli tutulmalıdır. Sadece kazanma ilkesi, iş adamlığını yozlaştırabilir ve orta ve uzun vadede, iş adamlarını zarara sokabilir.

Hızlı karar alabilmek ve uygulayabilmek, kazanç sağlamak, riziko taşıma gibi çok geçerli gerçekler, ahlak dışı tutumlara yol açmamalıdır. Bu tutumlara düşmeyi ancak kendi kendini kontrol önleyebilir.

İş adamları, kendi kendilerini yönetip kontrol ettikçe, daha çok verim ve kazanç sağlayabilecekler ve hem kendi, hem de toplum yararına çalışmış olacaklardır.