Mehmet Murat BEKDİK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Rekabet Gücü ve Dünyadaki Çoğulculuktan Beslenme
 
Sevgili Okurlar,

Bloomberg Businessweek Türkiye Dergisi’nin 11-17 Eylül 2011 tarihli sayısında Mehmet Altan Türkiye’nin Rekabet Gücü üzerine bir makale kaleme almış, sizlerle paylaşıyorum.
İsviçre’de yerleşik Dünya Ekonomik Forumu, 2011-2012 Küresel Rekabet Gücü Raporu sonuçlarını açıkladı. Rapora göre, rekabet gücü sıralamasında bu yıl dikkate alınan 142 ülke arasında İsviçre ilk sırayı aldı. Listenin ikinci sırasında Singapur, üçüncü sırasında ise İsveç bulunuyor.
ABD, son üç yıldır devam eden düşüş eğilimini sürdürdü, bu yıl bir sıra daha gerileyerek dünyanın en rekabetçi beşinci ekonomisi oldu.
Gelişmekte olan ülkeler, gelişmiş OECD ülkeleriyle arasında var olan farkı kapatma yönünde ilerlerken, Kuzey ve Batı Avrupa ülkeleri 142 ülke arasında ilk 10 sıraya sahip oldu.
Sıralamada Finlandiya dördüncü, Almanya altıncı, Hollanda yedinci, Danimarka sekizinci, İngiltere ise onuncu sırada konumlandı.
Japonya, geçen yıla göre üç sıra gerileyerek bu yıl dokuzunculuğa düşerken, Fransa’da üç sıra gerileyerek 18. sırada yer aldı.
Yunanistan ise 90. sırada bulunuyor.
Yer aldığı 26. sıra ile en rekabetçi 30 ekonomiden biri olan Çin, büyük ölçekli gelişmekte olan ülkeler arasında lider pozisyona sahip oldu.
Diğer dört BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika) ülkeleri arasında Güney Afrika 50’nci, Brezilya 53’üncü, Hindistan 56’ncı, Rusya ise 66’ncı sırada yer alıyor.
Körfez ülkelerinin büyük bir bölümü yükselme eğilimini devam ettirirken, Latin Amerika’da ise lider olan ülke fiili 31’inci sıra ile en rekabetçi ekonomi konumunda bulunuyor.
Rapora göre, Türkiye, BRICS ülkeleri arasında sadece Rusya’dan ilerde yer aldı. 2011-2012 dönemi Küresel Rekabetçilik Endeksi hesaplamalarına göre Türkiye 142 ülke arasında 59’uncu sırada yer aldı.
Türkiye bir önceki yıl 133 ülke arasında 61’inci sırada yer almıştı.
Raporda, Türkiye’nin satın alma gücü paritesine göre 741,9 milyar dolarlık GSYİH büyüklüğü, kişi başına 10 bin 399 dolarlık gelire sahip olduğu, GSYİH’nin dünya ticaretindeki payının ise yüzde 1,29 olduğu hatırlatıldı.
Türkiye, pazar büyüklüğünde en rekabetçi 17’nci ekonomi olurken, en kötü performansı ise 133’üncü sıra ile işgücü piyasasının etkinliği kaleminde gösterdi.
İş dünyasını en çok zorlayan sorunlara ilişkin değerlendirmede vergi oranlarının yüksekliği, etkin olmayan kamu bürokrasisi, vergi mevzuatı, eğitimli işgücü ilk dört sırayı aldı.
Türkiye 59’uncu sıradan yukarılara nasıl tırmanabilir?
Örneğin, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan kararname taslağı yaşama geçirilir, kaliteden taviz verilmeden kamuda yabancı doktora kapı açılırsa… AB’li bir doktorun karşısına 20 hasta çıkarken, bu rakam Türkiye’de 40 hasta olarak gerçekleşmektedir.
Keşke aynı anlayış üniversiteler için de geçerli olsa…
Dünya ile ne kadar çok bütünleşmiş olursak ülke standartlarımızın ve dolayısıyla kalitenin de aynı hızla arttığını görebileceğiz. Yabancı düşmanlığı ile ancak 59’uncu sıralarda yer bulabildik.
Dolayısıyla şimdi yapılması gereken, sana benzemeyen ile ilişkileri gelişti-rerek, dünyadaki çoğulculuktan beslenerek ve bu yerkürede hız yarışına girerek, rekabet gücümüzü güçlendirip, Türkiye’nin dünyanın sayılı rekabetçi ekonomileri arasında yer almasını sağlamaktır.

  Who are we?
  Uneducated youth in a world that gets smaller
  A glossary for understanding the new global crisis
  Towards the end of oil
  Did U.S.A. come to the end?
  Our urban future
  Globalization and employment
  TOWARDS CREATING A BETTER WORLD
  Football and Globalization
  TOWARDS NEW BALANCE IN THE WORLD POPULATION
  TOWARDS A NEW WORLD ORDER BEYOND ENVIRONMENTAL SENSITIVENESS
  CRACKING THE FOUNDATIONS OF POVERTY
  WHO WILL BE THE MASTERS OF THE WORLD ECONOMY IN THE NEXT TWENTY YEARS?
  HOW PREPARED ARE WE FOR THE WATER CENTURY?
  SHALL THE BIOFUEL SUPERSEDE THE OIL WITHIN THE NEXT TWENTY YEARS?
  THE WORLD IS FLAT
  TOWARDS A MORE HUMAN GLOBALIZATION
  IN THE NEW WORLD ORDER, POLITICIANS SHOULD HAVE THE COURAGE TO INCLUDE ECOLOGICAL STRUCTURING WITHIN LEGAL AND FINANCIAL FRAMEWORKS
  THE BIGGEST SHAME OF THE HUMANITY: STARVATION AND POVERTY THROUGH 2006
  October 3 = Dialogue Of Cultures and Civilisations
  21ST CENTURY = THE CENTURY OF BIOLOGY
  In The 21st Century, The Fate Of Humanity Will To A Great Degree Be Determined By The Developments In China And India
  THE EU NORMS, OR THE NORMS
OF BEING HUMAN?
  “KNOWING THAT YOU HAVE ENOUGH THINGS MEANS THAT YOU ARE RICH”
Lao Tzu