Akıl NOKTASI Prof. Dr. Bengi SEMERCİ
Bengi Semerci Enstitüsü
Pasif agresyon, direnç ve işyerleri
 
Hani zaman zaman hepimizin evde, işte, yaşamımızın herhangi bir döneminde karşılaştığı bazı insanlar vardır. Kendilerinden beklentilere, isteklere asla açık bir şekilde karşı gelmezler. Ama isteksizlikleri, öfkeleri ve saldırganlık duyguları daha çok pasif direnişli davranışlarla ortaya çıkar. Bu pek çok kişidebir savunma mekanizması olarak ortaya çıkar. Ancak bazen bir davranış şekli olarak belirginleşir ki o zaman kişilik özelliğinden bahsedilir. Bu pasif direnişler en çok aile ve iş ortamında belirgin hale gelir.

İş yerlerinde üzerlerine vardıkça erteleme ve direnç artar. Değerlerinin bilinmediğini, yeterince takdir edilmediklerini ve anlaşılamadıklarını düşünürler. Özellikle kendilerinin vermesi gerektiği kararların üstleri tarafından verildiğini düşündüklerinde bilinçsiz pasif dirençlerinde artış olur. Bu direnç üstleriyle olduğu kadar, beraber çalıştıkları insanlarlada sorunlar yaratır. “Bana bunu yapmamı ne cesaretle söylerler ve ben ne yapmak istersem onu yaparım” otomatik olarak oluşan düşüncelerdir. Örneğin patron biriyle çalışmalarını istediğinde ya da onun yaptığı bir şeyi değiştirmesini söylediğinde açıkça hayır demez. Ama bu otomatik düşünceler nedeniyle pasif direnç gösrerir. En sık rastlanan şeyler işin unutulması, geciktirilmesi ya da beklenmedik yanlışlar yapılmasıdır. Bu konuda uyarıldıklarında dirençleri artar. Çalışması istenen kimseyi pasif davranışlarla yok sayar. Konuşmaz, onunla ilgili işlerde gecikmeler, değişimler ve unutmalar olur. Bu durum iş yerinde çalıştığı insanlarla sorunlar yaratır. Genelde gözlenen duygusal tepki kızgınlık ve sinirliliktir. Her şeye sinirlenirler. Çevresindekiler niçin sinirlendiğini anlamakta zorluk çeker.

Yapılan çalışmalar bu davranış şeklinin daha çok kadınlara özgü olduğunu, bir başka deyişle agresyonun kadınca ortaya konuş şekli olduğunu göstermektedir. Bunun nedeni çocukluktan itibaren kadınların açık saldırganlık göstermelerinin aileler ve toplumsal kurallarca engellenmesi, daha çok erkeklere özgü bir davranış olarak ele alması olabilir. Bu nedenle, özellikle iş yerinde kadın olmanın yükselmeye ve yönetici olmaya engel olduğu yaygın kanısı nedeniyle de direkt karşı koymalar kadınlar tarafından çok uygulanmıyor olabilir. Özellikle yönetici olduklarındadirenç ve pasif agresyon daha çok ortaya çıkmaktadır. Ama bu erkek yöneticilerin benzer yöntemleri kullanmadığı anlamına gelmez. İş yeri stresi, kaybetme ve başarısız olma korkusu bu davranışları körüklemektedir. Oysa bu başarısızlığı getiren bir süreçtir. Terapilerle bu tür davranışlar ve nedenleri çözümlenebilir.

İş yerlerinde ruh sağlığı, özellikle de yöneticilerin ruh sağlığı ve davranışlarının nedenlerini çözümleyebilmeleri iş gücünü ve verimini etkiler. En çok iş kaybı bu tür sorunların çözülemediği iş yerlerinde görülmektedir. Aşırı gergin, sinirli ve stresliyönetici, ortamı da benzer hale getirmekte, “hasta, kırgın ve kızgın” çalışanlarla gerekli verim sağlanamamaktadır. Bireysel yardımların yanı sıra işyerinde çalışanlarla yapılacak gruplar, onların sorunlarını konuşmalarını sağlayacak, böylece tepkilerin direnç, unutma, erteleme şeklinde ortaya çıkışını engelleyecektir. Herkesin, özellikle de yöneticilerin neyi niçin yaptıklarını bilmeleri önemlidir.

İş yerinde mutluluk
Bir çok insan işinden yakınır. Buna karşın araştırmalar çalışanların büyük çoğunluğunun işlerinden memnun olduklarını göstermektedir.İnsanların yaşları arttıkça yaptıkları işlerden doyum almaları ve mutlulukları artmaktadır.İşten kazanılan para da mutluluğu ve doyumu arttırmaktadır. Ama en üst sırada sahip olunan işin niteliği gelmektedir. Bu nedenle de eğitim önem kazanmaktadır. Çünkü eğitim düzeyiniz arttıkça daha iyi iş bulma ve dolayısıyla mutlu olma şansınız artar.

İngiltere’de yeni yapılan bir araştırma sonuçları çalışanların büyük bir kısmının, iş yerinden değil ama çalışma arkadaşlarından hoşlanmadığını ortaya koymuş. Ama bu durumu birlikte çalışmak zorunda olduklara kişilerin yüzlerine söylemek yerine dedikodu yapmayı yeğliyorlar. Bu durum da bir tür pasif agresif davranıştır. Bu davranışın en önemli nedeni olarakkıskançlık ve kendi pozisyonuna göz dikilmesi, çalışanların birbirine sinir olması öne çıkmıştır. Araştırma iş yerindeki en önemli gerginlik kaynağının patronlar olduğunu görmüş. Çalışanların beraber geçirdiği süre arttıkça gerginlikte artmaktadır. Arkadan bıçaklamanın en yaygın olduğu iş kolu olarak basın sektörü belirlenirken, onumuhasebe, bilişim ve pazarlamanın izlediği belirlenmiş. Ama unutmamak gerekir ki bu sektörler dışında bir sektörde çalışıyor olmak sizi korumayacaktır.

İş yerinizde hem iş ortamınızın hem de kendinizin ilişkilerini ve ruh sağlığını yakından izlemek ve korumak gerekecektir.