MUSTAFA EZİCİ

Hiç Kimse Yarını Düşünmüyor, Ancak İnsanlar Çok Perişan Olacaklar
 
Gaziantep Nizipli genç işadamı Mustafa EZİCİ, soyadından anlaşılabileceği üzere aileden zeytinyağcı. EZİCİ 2000’li yılların başında,o zamanlar hiç kimsenin bilgi sahibi olmadığı atık yağlardan biodizel üretimi için kolları sıvamış.
 
Çevre ve Orman Bakanlığı’nca 19.04.2005 tarihinde yürürlüğe giren Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği’nin uygulanmaya başlamasından çok önce, 6 milyon Avro harcayarak Gebze – Dilovası’nda Avrupa’nın bu alandaki en büyük tesisleri arasında yer alabilecek olan Ezici Yağ Sanayi Biodizel ve Enerji Üretimi Pazarlama Laboratuar Hizmetleri A.Ş.’yi kurmuş.

Yönetmelik gereği, bitkisel atık yağların lavabo ve kanalizasyonlardan suya, toprağa karışmasının önlenmesi konusunda cezai yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Atık yağ üreticisi konumunda olan firmalar (örneğin restoranlar, cafeler, catering firmaları, fast foodzincirleri, toplu yemek çıkaran resmi ve özel kurumlar, otel, okul, hastane ve askeri birlik yemekhaneleri vb.) oluşan atık kızartmalık yağlarını bakanlıkça lisanslandırılmış bir toplayıcı firmaya sözleşme karşılığı teslim etmek zorundalar.

‘Tehlikeli Atık’ kategorisinde değerlendirilen bitkisel kızartmalık yağların geri dönüşümünün sağlanmasısadece biodizel üretimiyle mümkün kılınmıştır. Yemek üreticisi firmalar tarafından atık yağların bir takım şirket yada şahıslara satılması yada toplama lisansı olmayan firmalara teslim edilmesi hem yasal değildir, hem de ciddi bir sağlık sorunu yaratabilecek koşulları oluşturur. Çünkü bu atık yağlar tekrar yemek sektöründe ya da yem ve sabun sanayinde kullanılabilmektedirler. Ve tüm bunlar bize zararlı etkiler olarak geri dönmektedir. Yemek sektöründe yeniden kullanılan atık yağların kanser yapıcı etkileri ise bilimsel olarak da kanıtlanmıştır. Atık yağların insan sağlığı ve çevre üzerine etkilerini öğrenmek ve bunu belgeleyerek toplumubilinçlendirmeyi hedefleyen Mustafa EZİCİ, laboratuar incelemesi sonuçları karşısında hayrete düşmüş. Defalarca kullanılarak toksik etkisi iyice artan kızartmalık yağların kullanım periyodu konusunda hassas olunması gerekiyor.
2008 Ocak ayından itibaren evlerden de atık yağ toplanmaya başlanacak. Bu uygulama mevzuat gereğincebelediye yükümlülükleri arasında olduğundan belediyeler ve lisanslı toplayıcıların işbirliği ile yağlar hanelerden toplanacak. Ezici Yağ Sanayi, bu anlamdaki ilk uygulamayı Şişli Belediyesi ile gerçekleştirmiş ve bu bölgede aydınlatıcı kamuoyu çalışmalarına hız vermiştir. Atık yağların toplanması, geri dönüşümünün sağlanarak biodizel üretilmesi ve ülke ekonomisine kazandırılması konusunda yasal düzenlemeler mevcut olsa da bunun işler kılınması için kamuoyunun bilinçlendirilmesi gerekiyor. İnsanlar, atık yağlar konusunda gösterdikleri hassasiyet sayesinde ailelerinin sağlığının ve temiz su kaynaklarının korunmasında büyük etkiler sağlayabileceklerinin farkına varmalılar.

Çevrenin artık bu vurdumduymazlığa dayanacak gücü kalmamıştır. Şimdiye kadarverdiğimiz tüm zararları düşünecek olursak hala bize ılımlı davranan ve kendini yenilemeye çalışan doğaya karşı özenli olmamız gerektiği açıktır. Belki uygulanan cezaların daha ağır olması etkili olabilir. Ancak bu aynı zamanda vicdani bir durum ve insanlar ellerini vicdanlarına koyup artık harekete geçmeli.

Ezici’nin ileriye yönelik projeleri nelerdir?
Türkiye’deki oluşan atık yağlara ulaşmak ve biodizel üreterek geri dönüşümünü gerçekleştirmek istiyoruz. Enerjide dışa bağımlılığı önlemek, böylece ülke ekonomisine ciddi bir gelir sağlayarak binlerce insana yeni iş imkanları sunacak bir sektörün hareketlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. TEMA Vakfı ile 2 yıllık bir anlaşma ile ortak bir çalışma içinde olacağız. Atık yağların toplanmasında ortak projelere imza atarak bunları ekonomimize kazandıracağız.

Toplumu bilinçlendirmek amacıyla Yemek Sanayicileri Dernekleri’yle seminerler vermeyi planlıyoruz. Kanserle Savaş Derneği Başkanı Sayın Murat TUNCER bitkisel yağların defalarca kullanılmasının insan sağlığına olumsuz etkileri üzerine eğitimler veriyor. Atık yağların doğru ellere ulaşıp enerjiye dönüştürülerek geri kazanılması ve insanların bu konuya hassasiyetlerini arttırmak üzere yapılacak her çalışma öncelikli hedeflerimiz arasında.

Kızartmalık yağların defalarca kullanılması insan sağlığına büyük bir zarar veriyor. Bir kez kullanılmış yağın 10-15 gün bekletilip yeniden kullanılması ise yağda kanserojen etkileri oluşturan en önemli etken. Lütfen kızartma yaptığınız yağları 1-2 kereden fazla kullanmayın. En önemlisi, bir kez kızartma yaptığınız yağı haftalar sonra yeniden kullanmayın. Kullanılmış yağlarınızı ise lavabolardan dökmeyin. Çocuklarınızın sağlığına gösterdiğiniz özenin bir parçası da bu çünkü.

Türkiye’de atık yağ işleyen tesisler yeterli midir? Yeterli değilse neler yapılmalı?
Bence Türkiye’deki atık yağ tesisleri sayıca ve kapasite olarak yeterli görünüyor. Neden diye soracak olursanız örneğin bizim tesislerimizin kapasitesi yıllık 100.000 ton. Oysa 2006 yılında toplanan atık yağ 1680 ton kadar. Yani aslında tesis var ama hammadde yok. Dünyadaki birçok gelişmiş ülke durumun ciddiyetinin farkında. Örneğin Bayındırlık Bakanlığı yeni yapılan binaların lavabolarına Yağ Tutucusu konulmasını zorunlu kılmalı. Birçok ülkede evlerde, işyerlerinde bunlar mevcut. Tutucuda biriken yağları toplayıcı firmalar gelip teslim alıyorlar. Ülkemizde de benzer uygulamalar oluşmalı.

Neden biodizel kullanılmalı?
Biodizel biyolojik olarak yenilebilir ve doğada çözülebilir yapıda bir yakıttır. Toksin, kanser ve alerji yapıcı değildir. Kükürt içermez. Atmosfere yayılan karbondioksit emisyonunu azaltıcı etkisi vardır. 1 kg motorin yerine tercih edilen biodizel ile karbondioksit emisyonunda 3 kg azalma sağlanır. Yapısı gereği araç depolarını temizleme özelliği vardır.

Atık yağdan üretilen biodizel ise hem bir atığın doğaya bırakılmasını önlemek, hem de geri dönüşümünü çevre dostu bir enerji kaynağı olarak sağlamak ile çevre üzerine çift yönlü bir kazanım oluşturmaktadır.