Bülent AKARCALI
Taşkonaklar’da hizmet kalitesinin çok yüksek olduğunu misafirlerimiz dile getiriyor...
	Taşkonaklar’ı başta ev olarak düşündüğümüzden her ayrıntıyı özenle şekillendirdik. Son derece zor ve pahalı bir işti eskinin restorasyonu. Üç senelik bir çalışmayla, tümüyle el işçiliğiyle oluşturuldu mekân.
Uçhisar’da boyle bir mekan yaratma fikri nasıl başladı ve gelişti? Üç yıl önce Uçhisar’a bir ev sahibi olmak amacıyla gelmişken, büyük bir titizlikle yarattığım bu mekanı dostlarımla paylaşmak istedim. Uzun süren bir çalışmayla eski taş binaların bir kısmı restore edilmek, bir kısmı ise restitüsyonu yapılmak suretiyle yaşama döndürüldü. Uçhisar’ın bütün yörede ender bir konumu var. Tarihi ve doğal bir koruma alanı burası. Yıldızları izlemek için en güzel yerlerden biri. Sanayinin olmaması hava kirliliğini engelliyor; bölgenin büyük şehirlere fazla yakın konumlanmaması da ışık kirliliğini. Eski Uçhisar’ın yerleşilen kısmı 1950’lerden sonra Heyelan Kanunu kapsamında burada yaşayan insanların devletin desteğiyle arka kısımlardaki düzlüğe gitmesi sayesinde, olduğu gibi kalabilmiş. Uçhisar’da yaşam devam etseydi, güzelim eski mekânlar içinde çirkin beton binalar yükselecekti. Bölge bugün koruma altında olduğu için, yapılan her inşaat Koruma Kurulu’nun iznine dahil. Buradaki herkes de zaten özenerek yapıyor binasını. Koruma Ana Planı’nın da tamamlanmış olması sayesinde Uçhisar, Türkiye’nin en iyi restore edilmiş müze kenti haline gelebilecek. Biz Taşkonaklar’ı başta ev olarak düşündüğümüzden her ayrıntıyı özenle şekillendirdik. Son derece zor ve pahalı bir işti eskinin restorasyonu. Üç senelik bir çalışmayla, tümüyle el işçiliğiyle oluşturuldu mekân. Taşkonaklar ne zaman hizmet vermeye başladı? Bize biraz Taşkonaklardan bahseder misiniz? Geçen sene dostlarımızı ağırlamaya başladık. İnanılmaz bir rağbetle karşılaştık. Misafirlerimiz arasında büyükelçiler, sanatkârlar, işadamları, Patrik Bartholomeos ve Romanya Patriği gibi isimler vardı. Bu elbette bizi çok sevindirdi. Taşkonaklar’da kesinlikle kâr amacı gütmediğimizi vurgulamak isterim. Amacımız dostlarımızı memnun etmek ve bunu kısa zamanda başardığımıza inanıyorum. Burada hem bir ev havası var, hem de herkesin bağımsız yaşayabileceği bir düzen söz konusu. Her odanın girişi bağımsız. Bir avlunun etrafında sıralanmış evlerle sanki ufak bir mahallenin içindesiniz. Hem ortak yaşam alanı, hem de her suitin kendine özgü terası, balkonu mevcut. Mutfağımız son derece iddialı. Bir restoran mutfağına değil, yemeklerin müşterinin talebine göre piştiği özel bir mutfağa sahibiz. İleriye yönelik genişleme potansiyelimiz de var. Sahip olduğumuz parselleri temizlettikçe çok ilginç yapılarla karşılaşıyoruz. Yan tarafta bir antik vaftiz odası çıkardık mağaraya oyulmuş; yanında dua odası, onun yanında da üzümün ezilip suyunun biriktirildiği bir çeşit kazan bulunuyor. Bunların etrafında öbek öbek, çömlek peyniri yapılan odacıklar sıralanıyor. İlerleyen zamanda bu buluntuların bir kısmını mevcut haliyle koruyup sergileyeceğiz. Taşkonaklar hem son derece kaliteli, hem de titiz hizmet verilen bir yer; hizmet kalitesinin çok yüksek olduğunu misafirlerimiz dile getiriyor. Titiz bir ekiple çalışıyoruz. Geçmişte benim de biraz içinde olduğum, daha sonra Alev Alatlı’nın büyüttüğü turizm meslek liseleri zinciri sayesinde bölge turizmine kaliteli eleman yetiştiriliyor. Önemli olan, buraya gelen insanların “Bana dikkat ediyorlar, özen gösteriyorlar; benim sırtımdan para kazanmak değil, beni rahat ettirmek istiyorlar” diye düşünmesini sağlamak. Sadece Turizm Bakanlığı dönemimde değil, her zaman şunu söyledim: Türkiye’de turizm alanında yapılan en büyük yanlış, turistten para kazanmanın amaç edinilmesi. Oysa turist buraya bize para kazandırmak için gelmiyor; kimsenin bir otele, dükkâna para kazandırmak gibi bir amacı olamaz. İnsanlar alacağı, almak istediği hizmetin, ürünün karşılığını vermeyi tercih eder. Dolayısıyla en iyi şekilde hizmet sunarsanız karşılığını alırsınız ve bir süreklilik sağlarsınız. Turizm bu bölgede bütün yıl boyunca devam ediyor mu? Yılın ilk üç ayı soğuk ve karlı. Temmuz ve Ağustos ayları ise daha çok deniz tatilinin tercih edildiği aylar olduğundan sakin geçiyor. Uçhisar’ın en fazla talep gördüğü dönemler Mayıs-Haziran ve Ekim-Kasım ayları. Yılbaşında da çoksayıda misafir ağırlıyoruz. Uçhisar’daki işletmecilerin turizme yaklaşımı nasıl? Buradaki bütün otel sahibi arkadaşlar sanata yönelik ciddi yaklaşımlara sahip, herkes bu konuda son derece duyarlı. Kentsel ve Kırsal Kalkınma Vakfı adı altında bir vakıf kurduk. Gönlümüzden geçen, bölgenin sanat ve kültür yaşamını geliştirecek faaliyetlere imza atabilmek. Uçhisar’ın önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin kültür ve sanat merkezi haline geldiğini duyarsak şaşırmayalım.