HAKAN SEZGİN

Türk Gümüşü Dünyaya Sezgin İle Yayılıyor
 
3 yılda 40 So Chic mağazası açıldı. Sezgin Mücevherat yoğun franchise taleplerine karşılık vermeye çalışıyor…
 
Ülkemiz son dönemde mücevherat alanında büyük bir atağa kalktı. Özellikle son yıllarda markalaşmanın hızla önem kazandığı mücevherat sektörü; kaliteli ürün üretim konusunda büyük bir atılım sağlayarak dünya çapında ilk tercih edilenler arasında yer aldı. Günümüzde mücevherat sektöründe faaliyet gösteren bir çok firma, dünyanın çeşitli ülkelerine Türk takısını gururla sunuyorlar. İhracat alanında büyük bir atılım içinde olan Sezgin Mücevherat’ta bu firmalardan birisi. Sezgin markası altında, 5 kıtada 60’a yakın ülke Türk takısıyla tanıştı ve bu sayı her geçen gün artarak devam ediyor. İhracat alanında büyük başarılara imza atan Sezgin Mücevherat aynı zamanda dünyanın en ünlü takı markalarının da Türkiye’deki tercihi oluyor. Ülkemize Sezgin Mücevherat aracılığıyla gelen bu ünlü firmalar arasında; United Colors of Benetton, Sisley, Mexx,Pierre Cardin, Joop, Marc O’polo, Carrera, Cacharel, Manuel Zed, Lotus, Elle, Zoppini, Lanvin, Gogo, Morgan, Misaki, Fraboso, Ted Lapidus, Nouva Gioia, Nina Ricci, Kenzo ve Thomas Sabo bulunuyor. Sezgin Mücevherat’ın Yönetim Kurulu Başkanı Hakan SEZGİN’le yaptığımız bu görüşmede; gümüş takının son dönemde gittikçe popüler olması, gümüşçülüğün dünü bugünü, sektörün sorunları, Sezgin Mücevherat’ın gelecekle ilgili hedefleri, ihracat ve ithalat çalışmaları ve hızla büyüyen So CHIC mağazalar zinciriüzerine konuştuk.

Sezgin Kuyumculuğun kısa tarihçesini özetler misiniz?
Sezgin Mücevherat1950 yılında babam İhsan SEZGİN tarafından kuruldu. Ben 1964 doğumluyum. Evli iki çocuk sahibiyim. 1988 yılından itibaren tüm eğitimimi ve askerlik hizmetimi tamamladıktan sonra mesleğe atıldım. Bugünlere de ekibimle beraber geldim. Firmamız üretimini Avcılar’da bulunan 2250m2’lik kapalı alana sahip modern fabrikasında, en son teknoloji eşliğinde profesyonel ve yaratıcı bir kadroyla sürdürüyor. Firma, aynı zamanda Çemberlitaş’ta bulunan 6’şar katlı 2 toptan satış noktası ve önemli alışveriş noktalarında bulunan 50 mağazası ile yurtiçi pazarlama ve satış çalışmalarına devam ediyor. Kolyeden bileziğe, yüzükten broşa, küpeden bilekliğe ve çeşitli süs aksesuarlarına kadar binlerce farklı modelde özgün üretim gerçekleştiren Sezgin Mücevherat Gümüşçülük San. A.Ş., bu alandaki başarısını ve Türk kuyumculuğunun geldiği noktayı gururla dünyaya göstermektedir. İtalya’dan Almanya’ya, Fransa’dan Amerika’ya, Kanada’dan Güney Afrika’ya, Hollanda’dan İngiltere’ye, Japonya’dan Karayipler’e kadar 60’a yakın ülkeye ihracat yapan firmamız böylelikle üretiminin %60’ını yurtdışına pazarlayarak ülkemiz adına önemli bir döviz girdisi de elde etmektedir. Dünyada ve ülkemizde tüketicilerin alışveriş davranışlarının değiştiğini ve sektörde markalaşmanın ihtiyaç olduğunu tespit eden Sezgin Mücevherat 2001 yılı itibariyle dünyaca ünlü çeşitli markaların gümüş ve altın takılarının distribütör anlaşmalarını imzalayarak sektörde bir ilke ve yeniliğe imza atmıştır.

Yurtdışından dünyaca ünlü markaların takılarını ülkemize getiriyorsunuz. Bu fikir nasıl ortaya çıktı ve bu alandaki beklentileriniz nelerdir?
Takı kullanımı kültürel gelişim ve birikimle doğru orantılı. Kültürel açıdan da en gelişmiş ülkelerin Avrupa’da olduğuna inanıyorum. Ülkelerin tarihine baktığınız zaman görüyorsunuz ki, zengin geçmişi olan ve sanat alanında önemli çalışmalara asırlardır imza atmış ülkeler, günümüzde de tasarım alanında dünyaya yön veriyorlar. Günümüzde“bilinçli tüketici” kavramı ülkemizde yeni yeni yerine oturmaya başladı. Avrupa’da uzun zamandır, “tüketicilere ne verirseniz kabul eder” anlayışı terkedilmiştir. Bu yüzden dünyanın sayılı markalarının Avrupa’da özellikle İtalya ve Almanya’dan çıktığını görmekteyim. Birde bu ünlü markaları ülkemize getirerek bir açıdan geleceğe yatırım yapmayı ve hızla yerine oturan “tüketici bilincini” kaliteli ürünlerle yakalamayı hedefledik. Bu markaların aynı zamanda bir çok ülkeye pazarlanması da Sezgin Mücevherat üzerinden gerçekleşiyor. Amacımız; tüketicinin gözü kapalı alabileceği bu markaların ülkemiz genelinde bayiliklerini vererek daha çok alana yayılmasını sağlamaktır.

Dünyada değişen takı kültürü gümüşü ön plana çıkartıyor... Bu işin sırrı nedir? Son dönemde niye bu kadar çok gümüşe ilgi var...
Gümüşün tarihi altından daha eskiye dayanır. İlk medeniyetlerde gümüş günümüzün elması gibi büyük bir değer taşıyordu. Gümüşün tarihinde Asurlular’ın ayrı bir yeri var. Gümüşün ticari bir boyut kazanmasında önemli etkileri olmuştur. Yine Hititler zamanında gümüşe önem verilmiştir. Ödemeler genellikle gümüşle yapılmış. Bunun gibi bir çok kavimin tarih boyunca gümüşe büyük önem verdikleri ve takı olarakta çok eskiye dayanan bir kullanımı olduğunu biliyoruz. Günümüzde gümüşe yoğun bir ilginin olmasının en önemli sebepleri gümüşün altına göre ekonomik olması, daha radikal ve sanatsal tasarımlara müsait olması ve üzerinizdeki tüm elbiselerle beyazın daha kolay uyum sağlaması olarak özetleyebiliriz. Tüm dünyada yatırım enstrümanları arttıkça altının yatırım gücü azalıyor. Böylelikle hem takı olarak hem de yatırım olarak altın kullanmak isteyenlerin sayısı azalıyor. Ayrıca bayanlar altın bir takı alabilirken çok daha fazla gümüş takı alarak takı kutularını daha kolay genişletebiliyorlar. Böylelikle farklı farklı takılar geceye, gündüze göre kullanabiliyorlar. Özellikle yurtdışı fuarlar sebebiyle sık sık seyahat etme fırsatım oluyor. Dünya trendlerini takip etmek amacıyla her sene 13-14 fuara katılıyoruz.

Dünya kadını takıda tercihini neye göre yapıyor? Takıda da son dönemde markalaşma hız kazandı…
Belirttiğim gibi gelişmiş toplumlarda gümüş önemli bir yere sahip. Ayrıca tüketiciler marka ürünlere büyük önem veriyorlar. Ürünü aldıktan sonra en ufak bir güven eksikliği hissetmemek istiyorlar. Ayrıca marka olan ürünlerin satış sonrası da tüketiciye servis kolaylığı göstermesi önemli bir ayrıntı. Son birkaç yıldır dünyanın sayılı tekstil markalarının gümüş mücevher ürettiklerini ve bunları pazarladıklarını görüyoruz. Biz Sezgin Mücevherat olarak; Benetton, Pierre Cardin, Sısley, Mexx, Joop, gibi daha bir çok ünlü markanın gümüş mücevher ürünlerini ülkemize getiriyoruz. Bu arada gümüş mücevher kavramı ülkemizde çok yeni bir kavram bu kavramı da açmak istiyorum. Yarı değerli taşlarla ve en son teknoloji ile üretilen kararmayan gümüş takılar gümüş mücevher kavramı içinde yer alıyor. Bizim ayrıca bu kadar çok markayı ülkemize getirmemizin önemli bir sebebi de her markanın ayrı bir hedef kitlesinin olması, tarzlarının farklı olması. Kolyeden bileziğe, yüzükten broşa, küpeden bilekliğe ve çeşitli aksesuarlara uzanan binlerce farklı modelde özgün üretim gerçekleştiriyoruz Gümüşte marka olmaya çok önem veriyoruz. Türkiye’de marka olmadan yurtdışında marka olmak imkansız. Bunun için gümüşte özgün tasarımlar yaratmaya ve gümüşte bir dünya markası olmayı hedefliyoruz.

Tüm bu anlattıklarınız çerçevesinde anlıyoruz ki gümüş takı yükselen bir trende sahip. Peki siz tüketicilerle gümüşü nasıl buluşturuyorsunuz pazarın talebini nasıl karşılıyorsunuz?
Türkiye’de ilk defa gümüş mücevherat satışı gerçekleştiren So Chic isimli mağazalar zinciri kurduk. Türkiye genelinde 34 mağaza ile hizmet veriyoruz. Yıl sonu itibariyle amacımız 60 mağaza sayısına ulaşmak. Yeni açılacak mağazalar için özellikle sahil ve turistik bölgeleri hedefliyoruz. Sırf Bodrum’da şu anda 6 mağazamız var. Bu bölgelerde turistlerin gümüş takıya yoğun ilgilerini gözlemliyoruz. Ayrıca; Trabzon, İzmir, İzmit, Eskişehir, Bursa, Mersin, Denizli ve Gaziantep gibi büyükşehirler de hedeflerimiz arasında. 3 yıl gibi kısa bir zaman diliminde açılmak üzere olanlarla 40mağaza sayısına ulaştık. Fix Silver isimli bir başka mağazalar zincirimiz daha mevcut. Fix Silver’ın konsepti So CHIC’a göre farklı. 15 Fix Silver mağazamız da gümüş takılarımızı gümüşseverlerle buluşturuyor. Bu mağazalarımızda binlerce farklı modelde ürünlerimiz mevcut. Hem dünyaca ünlü markalar hem de bizim Sezgin Mücevherat ol