Aytekinhan YILDIRICI

Kesintisiz, kaliteli hizmet ve müşteri memnuniyeti filo kiralamanın avantajıdır
 
Sektörün kilometre taşı ve duayeni olarak; ülkemizde filo araç kiralama pazarının gelişimini özetler misiniz?
Ülkemizdeoperasyonel filo kiralama işinin fark edilişi için çok kabaca 1988, 1989 yıllarıdır diyebiliriz. Gerçekten doğru düzgün bir iş gibi, bir meslek gibi algılanmaya başlandığı dönem ise 1994, 1995 yıllarıdır. Bu yıllardan önce de belki hiç görülmeyen, bilinmeyen bazı firmaların küçük çaplı filo kiralama faaliyetleri vardı, ancak henüz kayda değer bir iş alanı oluşturmuyordu. 1995 yılından sonra bile adından söz edilebilen bir alanın ortaya çıkmış olmasına rağmen sektör çok büyük olmayan adetlerdeydi.
2001 yılına kadar da filo araç kiralama işinin çok önemli bir pazara sahip olmadığını söylemek mümkün, aynı yıl ekonomik krizin ardından, otomotiv sektörünün daralması ve bireyselde yapılamayan satışların filo satışlara yönelmesi sektörün gelişiminde önemli bir etken oldu.
Krizin hemen ardından otomobilin bir yatırım aracı olmadığının anlaşılması, kiralamanın avantajlarının fark edilişi ile birlikte hızlı bir büyüme trendine girildi. Ülkemiz ekonomik krizin hemen ardından, gelişmekte olan ülkeler sınıfında değerlendirilerek bazı yasal düzenlemelerin de desteği ile yabancı yatırımcılar açısından çok ideal bir yer olmaya başladı. Sıcak para girişlerinin ardından yabancı yatırımcıların kalıcı yatırım arayışları, öncelikle bankacılık sektöründeki şirket satın almaları, birleşmeleri sonrasında diğer sektörlere girişleri ile birlikte filo kiralama işi çok daha ön plana, vitrine çıktı. Bu anlayış Türkiye`deki lokal ve büyük şirketlerin de anlayışlarında etkili oldu ve firmalar artık araç satınalma yerine kiralamayı tercih etti. Şu anda artık bu iş OBİ diye tarif edeceğimiz, orta ölçekli firmalar tarafından da tercih ediliyor ve sektör bu alanda önemli bir potansiyele sahip.

Pazarın mevcut durumu ve DRD’nin konumu
Güncel olarak filo kiralama pazar büyüklüğünü 135 bin araç olarak tahmin ediyoruz ve DRD, pazarın % 12 si ile 2. konumda bir firmadır. Ancak bu nicelik sıralaması, bu işin bizce en önemli bir diğer sıralama kriteri ise nitelik sıralaması. Nitelik sıralaması da hizmet kalitesinin bir sonucu ve biz bu anlamda en ön sıradaki firma olduğumuzu düşünüyoruz, ancak bu düşünceye giderken müşterilerden aldığımız geri bildirimler ve sektör bilgilerimizi değerlendiriyoruz.

Müşterilerin tercih ettikleri otomobil markalarının dağılımı ve nedenleri
Uluslararası firmaların bazıları, uluslararası marka anlaşmaları gereği bize hazır markaları ile ya da uluslararası firmaların bazıları da firmanın orijini olan ülkede üretilen bir markayı seçip bize gelebiliyor. Ancak, firmaların ihtiyaçlarını belirleme ve en uygun markayı seçme konusunda danışmanlık görevi bize düşmekte. Firma ihtiyaçları için en uygun marka tercihi ve fiyat unsuruönemli. Durum böyle olunca da bizim markalardan aldığımız fiyatlar belirleyici oluyor. Şu anda filomuzdan bilgi aktarmak gerekirse ilk 5 ve çok öncelikli markalar; Ford, Fiat, Volkswagen, Renault ve tabii ki Toyota.

ESAS Holding ile yollarınızı ayırırken filonun yarısını yabancı bir guruba devrettiniz, bukısa sürede 16.000 araç filosuna nasıl ulaşıldı?
Esas Holding ile yolları ayırırken, iki ayrı şirket halindeydik. Yani bir yanda DRD / Derindere, diğer yanda Renty / Desas vardı. Desas’ın satışı esnasında araç parkı büyüklüğü 3.550 araç idi. Aynı tarihlerde Derindere ise 7.000 adet seviyelerinde bir hacme sahipti. Bu arada yeri gelmişken hatalı bir ifadeyi de düzeltmek isterim ki; biz Esas Holding ile hiçbir zaman yol ayrımında olmadık. Hatta son derece başarılı ve çok da güzel bir ortaklığımız vardı. Kısa sürede, uyumlu, prensipli ve kararlı bir çalışma döneminin sonunda küçük çocuğumuz Desas / Renty büyüdü ve yabancı yatırımcı ilgisine mazhar oldu. Biz de o firmanın hisse sahipleri olarak büyüme sürecindeki başarılı performansı şirketimizin satışında da sergiledik ve ortaklığın tüm tarafları için karlı bir netice elde ettik.
Operasyonel Filo Kiralama, her geçen gün bilinirliliği artan bir sektör konumunda. Yabancı firmaların Türkiye`deki şirket evlilikleri veya doğrudan faaliyetleri sonucu mevcut kültürlerini ve alışkanlıklarını ülkemizde de uygulamaya başlamaları bu sektörü pozitif etkileyen çok önemli bir faktör olmuştur. Bunun yanında Türkiye`deki firmaların da kiralama avantajlarını öğrenmeye başlaması diğer önemli unsurdur. Bu pozitif unsurlar eşliğinde önceden gözlemlenebilen ciddi pazar potansiyelinden pay alabilmek adına çalışmalarımıza hız verdik. Örneğin büyümenin olmazsa olmaz bir özkaynak gerekliliği var ve bu özkaynak ihtiyacının önemli bir kısmını Desas’ın satışından elde edilen gelirlerin tamamını firmanın içine özkaynak olarak koyması ile büyük ölçüde sağlamış olduk. Bu durumda tek ihtiyaç, araç finansmanında kullanılacak harici kaynak bulunmasıydı. Bunun için de yurt içi bankalarımızla sürdürülen ilişkilere ek olarak çok başarılı bir sendikasyon çalışması yapıldı, bu çalışmanın sonuçlarını 2007 ortalarında almaya başladık ve yılsonuna doğru da önemli seviyelere ulaştırdık. Bugün geldiğimiz noktada araç park büyüklüğümüz 16.000 seviyelerinde ve bunun % 96`sı kira üreten araçlar. İleriye dönük faaliyetlerimize de bu anlayışla devam ediyoruz.

Böylesi devasa filolar nasıl bir insan ve otomasyon gücü ile yönetilir…
Bu konu bizim için de çok ama çok önemli bir konu ve verdiğimiz bu önemden dolayı da sektör içinde hizmet kalitesi anlamında farklılaşmaya başlıyoruz. Firmamızda bir “Satış Sonrası Hizmetler Direktörlüğü” bulunmakta ve bu direktörlük altında Operasyon, Hasar, Lastik, Mekanik, Müşteri İlişkileri müdürlükleri oluşturulmuş durumda. Müdürlükler altında da her işin uzmanı kadrolar var. Gerek Satış Sonrası Hizmetler Direktörümüz, gerekse de oluşturulan bölümlerin müdürlükleri, her biri kendi alanında önemli deneyimlere sahip ve işin uzmanı kişiler. İnsan gücü oluşumumuz bu şekilde, bunun dışında ise Türkiye genelinde 1.000’in üzerinde servisle çalışıyoruz, bu servislerden bazıları bizimle bir nevi franchising sistemi ile çalışmakta. Sadece bayinin bulunduğu şehri değil, bütün bir bölgeyi de kontrol ediyor bu servislerimiz ve gerek doğru, kaliteli, zamanında ve hızlı müdahaleler, gerek yedek araç temini anlamında bizimle bir bütün olarak çalışıyorlar. Ayrıca birçok servisle artık online işlem yapmamızı sağlayan el panelleri uygulamasına da geçildi. Böylece gerek maliyet yönetimi, gerekse hızlı müdahaleler anlamında önemli bir aşamaya geldik.

Önümüzdeki dönemde yeni hedefleriniz neler?
Şu anda sektörün, nicelik anlamında 2. büyük firmasıyız ancak nitelik anlamında sektörün 1. sıradaki firması konumundayız. Önümüzdeki dönemlerde hedeflerimizin başında nitelik sıralamasını öncelikli olarak korumak ve sonrasında ise sınırsız iyileştirme olanaklarını sürekli olarak değerlendirmek ve firmamıza adapte etmek var. Çünkü bizim inancımız, filo kiralamanın avantajlarının başında kesintisiz hizmet, kaliteli hizmet ve müşteri memnuniyetinin olduğu yönündedir.
Maliyet yönetimi, vergisel avantajlar, işletmelerin esas işlerine adapte olması, nakit akışlarının planlı yönetimine sağlanan destekler ise diğer önemli kriterlerdir. Sonrasında ise tabii ki adetsel anlamda da büyüme hedeflerimiz var, bu hedefler de yine tamamen DRD’nin kendi başına yapabileceği ve makul düzeylerdeki hedeflerdir. Yılın başındaki hedeflerimizi, gerek sektörel gelişmeler, gerekse de mali piyasalardaki olumsuzluklardan dolayı revize etmek zorunda kaldık. 2008 sonunu 17,5-18 bin seviyelerinde kalacak biçimde revize ettik.
Özellikle de Amerika`da baş gösteren ve tüm dünyaya sirayet eden likiditasyon sorunu, önümüzdeki diğer yıllardaki hedeflerimiz için önemini koruyan belirleyici faktörler arasında ilk sırada olmaya devam edecek. Şu anki şartlar ışığında 2009 yılını 21 bin, 2010 yılını ise 25 bin seviyelerinde set etmiş durumdayız.
Tabii ki gelişmeler doğrultusunda, gölgeler, sisler kalkıp da renkler netleştiğinde çok daha n