MAVİ YOL Dr. Can Fuat GÜRLESEL
Stratejik Araştırmalar Enstitüsü Başkanı
YENİ BİR EKONOMİK BÜYÜME MODELİNE GEÇİŞ ÖNGÖRÜLÜYOR
 
62. Hükümetin açıkladığı program ile orta vadede “teknolojiye, yüksek katma değere, yurtiçi girdilere, sanayiye ve ihracat dayalı bir ekonomik büyümeye” geçilmesi öngörülmektedir. Bundan sonraki ekonomi politikaları bu hedefe yönelik olarak şekillendirilecektir. Bu çerçevede öncelikle 2015-2017 yıllarını kapsayan Orta Vadeli Programı yeni büyüme modeli ekseninde hazırlanmaktadır. Ekonominin geldiği afiama ve dünya ekonomisindeki son gelişmeler sonrasında ortaya çıkan değişimleri dikkate alarak hazırlanan 10. Kalkınma Planında yer alan büyüme stratejisi hayata geçirilecektir. Bu çerçevede 2015-2017 dönemini kapsayacak Orta Vadeli Programda yeni büyüme stratejisi ve destekleyen politikalar yer alacaktır.

Son 10 yılda kan kaybeden sanayiye yeniden önem ve destek verilecektir; Önümüzdeki dönemde imalat sanayinin GSYH içindeki payının yeniden artırılması hedeflenmektedir. Bu amaçla 2015-2018 yıllarını kapsayacak olan yeni Sanayi Stratejisi hazırlıklarına başlanmıştır. Türkiye’nin, Sanayi Stratejisinde öngörüldüğü üzere 2023 yılında Avrasya’nın üretim üssü olması hedeflenmektedir. Bu amaçla, orta ve yüksek teknolojili sektörlerin üretim ve ihracat içindeki payını artırarak imalat sanayinde dönüşüm gerçekleştirilecektir. Bu amaçla yeni rafineri inşası, elektrikli otomobil imalatı, ileri teknoloji içeren hava taşıtı motorları ve parçalarının üretimi konularında teşvik sistemi güçlendirilerek yurtiçi üretim kapasitesi artırılacaktır. Sanayide yurtiçi girdi tedariki geliştirilecektir; Sanayi girdilerinin ülke içinden karşılanma oranının artırılmasını teminen, yüksek yatırım gerektiren ara malı ve sanayi hammaddelerinin üretimine öncelik verilecektir. Bu tesisler için nitelikli ve büyük çaplı mekân hazırlıkları yapılacak, yerli ve yabancı yatırımların özendirilmesi amacıyla mekanizmalar oluşturulacak ve bu yatırımların kamu desteklerinden öncelikli olarak yararlanması sağlanacaktır. Bu amaçlarla Girdi Tedarik Stratejisinin uygulanmasına devam edilecektir. Teknoloji ve arge faaliyetleri yeni büyüme modelinde kritik unsur olmaktadır; Rekabet gücünü artırma konusunda katkı vadeden ve değer üretme potansiyeli taşıyan Ar-GE ve yenilik projeleri teşvik edilecek, araştırma sonuçlarının ticari ürün ve hizmete dönüşümüne öncelik verilecektir. Türkiye için önem taşıyan enerji, sağlık, havacılık ve uzay, otomotiv ve raylı sistemler ile savunma sektörlerinde uluslar-arası rekabetçi teknolojik ürün ve markaların ortaya çıkarılmasını ivmelendirmek için Öncelikli Teknoloji Alanlarında Ticarileştirme Programı uygulamaya geçirilecektir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerine yönelik Ar-GE, yenilik ve ihracat teşviklerinin, yüksek katma değerli internet girişimlerinin ortaya çıkmasını ve gelişimini de destekleyecek şekilde uygulanacaktır. İhracatın önemi daha da artmaktadır; İhracatın yapısının dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Bu dönüşüm çerçevesinde bilgiye dayalı, yüksek teknolojili-yüksek katma değerli malların üretimi ve bu yolla ihracatımızda yüksek teknolojili ürünlerin yüzde 4’lerde olan payının yüzde 15’e çıkarılmasını sağlayacak yatırımlar desteklenecektir. İhracatta Ar-GE, inovasyon, tasarım ve markaya dayalı ürünlerinin payının artırılmasına yönelik çalışma ve destekler devam edecektir. Firmalarımıza uluslararası pazarlara giriş kolaylığı sağlayacak yeni ticari oluşum ve işbirlikleri ile ikili ve çok taraflı müzakereler yürütülecektir.
Yapısal reformlar sürdürülecektir; Ekonomide yeni büyüme modeline geçebilmek yapısal reformlar sürdürülecektir. Yapısal reform alanları şunlardır; Yurtiçi tasarrufların artırılması, Fiyat istikrarı, Finansal yapı ve maliye politikasında elde edilen kazanımların güçlendirilmesi. Bilim teknoloji ve yenilik kapasitesinin geliştirilmesi, İmalat sanayinde yerli girdi kullanımına dayalı ve yüksek katma değerli bir üretim yapısına geçilmesi, İşgücü verimliliğinin artırılması, girişimciliğin geliştirilmesi ve KOBİ’lerin desteklenmesi. Fikri mülkiyet haklarının geliştirilmesi, bilgi ve iletişim teknolojilerinin etkin bir şekilde kullanılması ile lojistik ve ulaştırma altyapısının iyileştirilmesidir. Merkez Bankası bağımsızlığı korunacaktır; Para politikası alanında temel amaç Fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. Bu çerçevede önümüzdeki dönem enflasyonla mücadeleye daha fazla ağırlık verilecek bir dönem olacaktır. Para politikası, Finansal istikrarı gözetecek ve Fiyat istikrarını sağlama amacıyla çelişmemek kaydıyla büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecektir. Enflasyon hedeflemesi temel para politikası rejimi olmaya devam edecektir. Hükümetin ve Merkez Bankası tarafından enflasyon hedefleri üç yıllık vadede belirlenecek ve kamuoyuna duyurulacaktır. Dalgalı döviz kuru rejimi uygulaması sürdürülecektir. Merkez Bankası Fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını bağımsız bir şekilde belirlemeye devam edecektir. Yeni Hükümet ekonomide yapısal dönüşümü hızlandırmaya kararlı görülmektedir. Uzun süredir ihtiyaç duyulan yeni bir büyüme modeline geçilmesi hedeflenmektedir. Ancak yeni büyüme modeline geçilirken hem son 12 yılın kaynak dağılımı değişecek hem de bir süre daha düşük büyüme oranlarına katlanılacaktır. 2015 Haziran seçimlerine doğru Hükümetin siyaseten bu ikisine ne kadar tahammül edeceği yeni büyüme modeline geçişin kaderini belirleyecektir.