GENÇ DÜŞÜNCE Ayşen LAÇİNEL
İnsan Kaynakları Danışmanı
2005’ten Gündeme Takılanlar
 
Üst kimlik/Alt kimlik Tartışmaları: Atatürk bu konuyu Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunda çözmüştü. Ne Mutlu Türkümdiyene sözü tüm Türk kimliği tartışmalarına ışık tutuyor zaten. Kimse alt kimliğim şu diye özel muamele beklememeli. Kimse de alt kimliği şu diye haklarından mahrum edilmemeli. Orhan PAMUK, edebiyat ödüllerine bir yenisini daha ekledi. Tam da bravo diyecekken uluslararası platformda devletini, ülkesini kötüledi. Başımızı öne eğdi...

Avrupa Birliğine giriş sürecinde önemli bir virajı geçtik. AKP Hükümeti zorlu virajda başarıyla yola devam etmemizi sağladı. Tam üyelik hangi bahara ? Gıda Perakende sektörü, Türkiye`de de hareketlendi. Şirket evlikleri bitti. Satın almalar başladı. Carrefour Sa Gima`yı satın aldı. Migros Tansaş`ı satın aldı. Kilerler Canerlerle büyümek istedi. Tesco, Kipa’`yı aldı. İzmir’den Türkiye`ye büyümesi bekleniyor. 2006 yılı gıda perakende sektörü için müthiş bir rekabet yılı olacak. Türkiye`nin altın boynuzu, güzeller güzeli İstanbul`u pek çok büyük organizasyona uluslararası anlamda ev sahipliği yaptı. Renault`un ana sponsorluğundaki Formula 1 yarışları İstanbul-Tuzla`da yapıldı. Sabancı müzesinde PICASSO Sergisi sanatseverlerle buluştu.

Ve maalesef 2005 sonlarında gündemi en çok şiddete maruz kalan kadınlar meşgul etti. Kocaları tarafından çocukları kaçırılan, annelerine gösterilmeyen bebekler ve annelerin feryadı yürekleri yaktı. Dayak yiyen şiddet gören kadınların durumu İçişleri Bakanlığını da hareketegeçirdi. Bakanlık genelge yayınlayarak şiddet gören kadınların mağdur edilmemesiniistedi....

Ve 2006 Hoşgelsin; 2005`ten gündeme takılanları yazarken benim hayatımda neler vardı gündemde diye düşündüm. İş hayatındaki bildik mücadelede şu ana kadar sağlam kalmayı başardığımı söyleyebilirim. Kimler geldi kimler geçti öbür saflarda kışkırtan, korkutmaya çalışan, sindirmek, yenmek isteyen nice kemirgenler gördüm. Dostlar da vardı hepimizin bir avuca sığdırdığı ve gözünden sakındığı dostlar. Annem, kız kardeşim, erkek kardeşim, gelinimiz, yeğenim... Sevmenin sevilmenin ne demekolduğunu öğrendiğim ilk yer: ailem. Sevdim, sevildim ve bu sevginin sonucu oğlum oldu. Oğlum Zorbey 1 yaşını doldurdu 2005`te. Dünyanın en güzel duygusunu tattım ve Allah’a şükrediyorum, anne oldum diye. Zorbey`e her baktığımda içim titriyor. Uykusuz gecelerimde ya Zorbey`in gazını çıkarmaya çalışıyor ya diş ağrısınıdindirmeye çabalıyorum.

Bizim ev benim “eee ee ee ee bebeğim...`` sesleriyle doluyor. Babamız ise mışıl mışıl uyuyor. Ne yapsın yoruluyor çünkü o bir erkek. Kendimi her an her şeye hazır olmak zorunda bir maratoncu gibi hissediyorum. Canım oğlumla kah ninniler kah oyunlar kah uykuyla geçen gecelerin sabahında, saat 07.30`da annem kapıyı açıyor. Oğlumu anneme, onları da Allah`a emanet edip işe gidiyorum. Bildiğiniz gibi Türkiye`nin iddialı gıdaperakende şirketinde 5 bini aşkın kişinin eğitim ve müşteri hizmetlerini yönetiyorum. Perşembe akşamları da canlı yayın bir haber sohbet programı hazırlayıp sunuyorum Expo Channel`daki programımın adı; ‘Ayşen Laçinel`le Gündem`. Yani her anı dikkatli, dinamik dinç olmak zorundayım. Bazen yoruldum diyesim geliyor. Ağzım varıp da diyemiyorum çünkü bu hayatı seviyorum. İşim hobim. Oğlum hayatımın anlamı. Ailem vazgeçilmezim. Kendimi yorgun hissettiğimde sevdiklerimi düşünüyor ve şükrediyorum. Ama bazen keşke eşim biraz daha bana destek olabilse diyorum. Allah’tan ümit kesilmez, belki bir gün?

2006`dan oğluma ve tüm bebeklere sağlık, mutluluk, uzun ömürler diliyorum. Kariyerimizde ilerlerken biz hanımlara kolaylıklar ve bol şanslar istiyorum. Bebek bekleyen kız kardeşimin ve tüm hamile hanımların, evlatlarını sağlıkla kucaklarına almalarını ve güle güle büyütmelerini diliyorum.

Huzurlu bir aile hayatı, saygılı, adaletli, anlayışlı bir iş ortamı, barış dolu bir dünyada mutlu bir yeni yıl geçirmek üzere.