CAFER SALCAN

Etkin Bir Tedarik Zinciri Yönetimi Olmadan Fazla Ayakta Kalamazsınız…
 
Lojitek, 2002 yılında, operasyon hacmi büyük üretim sektöründeki firmaların lojistik maliyetlerini düşürmek, büyüyen lojistik sektöründe faaliyet gösteren firmaların hizmet alt yapılarını güçlendirmek amacıyla kuruldu. Şu anda 9 danışman, 30 akademik kadrosu ile Türkiye’de uzmanlaşmanın gerekliliğini düşünerek, lojistik ve tedarik zinciri modelleme konularında eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunan bir şirket olduk.
 
Başlangıçta odağımız sadece lojistik iken rekabetteki değişimler üzerine yaptığımız incelemelerle bakış açımızı geliştirip, TEDARİK ZİNCİRİ üzerine uzmanlaşmaya başladık. Rekabetin değişimi ile ilgili yaptığımız araştırmalar sırasında gördüğümüz şey, ürün, teknoloji, bilgi, kalite benzeşimlerine sahip firmaları birbirlerinden farklı kılan şeyin TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ olduğuydu. Aynı teknoloji, benzer ürünler, aynı kalite ama arkasına baktığımızda birisi tedarik zinciri yönetiminde başarılı pazarın lideri, diğer ise kabuğunun içine sinmiş bir firma. Fark bu kadar basit.

Uluslararası firmaları da analiz ettiğimizde başarılarının arkasında koca bir pazar içinde neyi, nerede, nasıl üretecekleri ve dağıtacaklarını bilmeleri, tedarikçileri ile kurdukları başarılı ilişkiler, müşteri hizmet düzeylerinin optimum seviyede ve müşteri memnuniyetinin deyüksek olması bu başarıyı sağlayan özelliklerdi. Çok klasik bir örnek olacak ama TOYOTA’nın bir anda pazarda dengeleri alt üst etmesinin altında yatan neden de bu idi.Otoritelerce de kabul edilen bu durum artık büyük düşünen firmaların önem verdiği konu haline geldi.

Bizler de, Türkiye’de maalesef birkaç firma haricinde başarılı örneklerini göremediğimiz “tedarik zinciri modelleri” üzerine odaklandık. Amaç olarak Lojitek,Türk firmalarının rekabet güçlerini artırmak, müşteriyi algılama kavramından yola çıkarak, talep ölçümü, talebe göre optimum üretim miktarı, optimum envanter, optimum lojistik maliyetler, tedarikçilerle ilişkilerin iyileştirilmesi, ortaklaşa planlama alt yapısının kurgulanması gibi konuları kendisine misyon edinmiştir. Bu konuda referanslarımızla da bunu başardığımızı görüyoruz.

Lojitek olarak bizlerin inancı şu: “Öncelikle iş gücünü bilinçlendirmek, sonrasında bilinçli insanlarla danışmanlık bazında firmalarını rekabette öne çıkaracak modeller üzerinde çalışmak”.

Misyonumuz gereği, insanların işletme dinamiklerini tedarik zinciri stratejisine göre nasıl yöneteceklerini öğretiyoruz. Geçen senenin Mayıs ayından bugüne kadar binin üzerinde yöneticiye eğitimler verdik ve halen talep çok büyük. Biz de sürekli kendimizi yeniliyoruz. Bu sene içinde ona yakın proje yaptık. Bu kapsamda depo ve dağıtım ağının modellenmesi veya dış kaynak kullanımında firmaların doğru lojistik firmaları ile çalışmaları için danışmanlık hizmeti verdik. Bu firmalar en az %20 oranında maliyetlerini aşağı çekerken rakiplerine göre daha rekabetsel fiyatlarla çalışmalarını sağladık.

Sonuç olarak firmaların yapılarına göre sadece eğitim, eğitim ve danışmanlık birlikte, ya da sadece danışmanlık şeklinde çözümlerimiz mevcut. İşletmenin kaynak kullanımını artırmak, darboğazlarını görecekleri analizleri yapmak ve bunlara alternatifli çözüm bulmak,yatırım planlarını çıkarıp firmaların lojistik süreçlerle ilgili yanlış yatırımlarını engellemek, tedarik kısmında tedarikçilerle ilişkilerini modellemek, tedarik kanallarını alternatiflerle zenginleştirerek envanter maliyetlerini azaltmak, hız kazandırmak, diğer yandan da müşteriyi sorgulayıp “ne ister, nasıl ister ne zaman ve hangi maliyetle ister” i bulmak, firmaların rakiplerini analiz etmek, rakipler hangi modellerle çalışıyorlar, rakiplerin kullandığı modellere karşı üstün bir model yaratmak gibi hayati konularda firmanın önünü açacak, sektörüne özel çözüm paketi sunuyoruz.

Kendimizi anlatırken, misyon gereği insanların bakış açılarını geliştirmek için eğitimler düzenlediğimizden bahsetmiştim. Özellikle sermaye sahiplerinin bu bilince sahip olması gerekir. Bu bilinç alt katmanları uyararak harekete geçirmeyi de peşinden getirecektir. SERMAYE SAHİPLERİ DİKKAT! Etkin bir tedarik zinciri yönetimi olmadan fazla ayakta kalamazsınız demek istiyoruz. Bu nedenle de eğitim organizasyonlarımızı her kitleden kişilere göre formatladık.

Üstüne de dünyada kabul görmüş hedefe odaklanmış bir eğitim nasıl projelendirilir noktasında çözüm sunan bir model olan ADDIE’i Türkiye şartlarına uyarlayarak modelledik. Bu kapsamda temelden, ileri seviyeye giden bir uzmanlık parkuru oluşturduk. Seminer ve sertifika programlarının yanında da dünyada büyük bir organizasyon olan Supply Chain Council ile SCOR eğitimlerini ve üst düzey yönetici eğitim programlarını icra edeceğimiz SCC LOJISTIK AKADEMİ’yi kuruyoruz. Program kapsamında SCOR eğitimi sınıfları Ekim ayında, üst düzey yetiştirme programı da Kasım ayı içinde açılacak.

Ne yapacak bu akademi? SCOR, işletmelerin rekabet güçlerini artırmaları için bir tedarik zincirini nasıl ele alacaklarını, nasıl modelleyeceklerini, ilişkileri ve ortaklaşa planlamayı sağlayacak bir model yaklaşımı. Bu Akademi altında ele alacağımız ilk eğitim olacaktır.

Diğer taraftan da SCC Lojistik Akademi, bahsettiğimiz tedarik zinciri yönetimini üstlenecek, üst düzey genel müdür yardımcıları ve direktörleri yaratacak bir parkur. Tedarik Zinciri Yöneticisi, satış, pazarlama, stratejik şirket yönetimi, muhasebe, finans, hukuk, lojistik, satınalma, üretim sistemleri konusunda donanımlı bir kişi olmalıdır. Bu donanım sayesinde şirket içi dinamikleri sinerjik hale getirdiği gibi, önemini vurguladığımız müşteriden tedarikçiye kadarki süreçleri de yönetecek modeller geliştiren biri olacaktır. AKADEMİ’de bu noktada ihtiyaç duyulacak teori yanında, canlı örnekler, uygulamalar ve projelerle harmanlanarak katılımcılara esneklik, doğru duruş 4 ay süresince verilecek özel programla sağlanacaktır. Katılımcılarımızı aynı zamanda ölçecek ve şirketin genel müdürlerine veya insan kaynakları yöneticilerine raporlayacağız. Düşündüğünüz, kariyer planları yaptığınız bu katılımcımız iyidir veya şu konularda eğitim aldığı halde halen yetersizdir gibi.

Yaptığımız işin ilk etapta know-how’ını transfer etmek zorunda kaldık. Bu transfer bire bir kopyalama değil, Türkiye şartlarına en iyi hizmet verecek seviyeye getirmek şeklinde oldu. Bu konuda danışmanlık bacağında dünya sıralamasında ilk üçte olan simülasyon devi LANNER’in Wiitness ürününü Türkiye’ye getirdik. Projelerde optimize sonuçlar elde etmek, yatırımları modelleyerek test etmek için kullanıyoruz. Diğer yandan da, Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda uzman bir kuruluş olan SSA GLOBAL’in Türkiye temsilcisi Elan Project ile entegre yazılımlarının modelleme ve implementasyon bacağı için bir çözüm ortaklığı imzaladık.

Eğitim bacağında ise, ADDIE yurtdışı kökenli bir model. Bunu uygulayan firmalarla birebir temas kurarak Türkiye’ye göre modelledik ve kullanıma soktuk. Diğer yandan AKADEMİ organizasyonunda, bir dünya otoritesi olan Supply Chain Council ile de beraberiz. Özetle iyi bir know-how’ımız var ve firmalara tek elden hedef odaklı danışmanlık, eğitim verecek tek firmayız diyebiliriz.

iş dünyasının dikkatlerini çekecek planlarımızdan bahsedelim. Lakin bu noktada şu sorulara cevap bulalım: Rekabet gücümü etkin ölçüyor muyuz? Tedarik zincirini çok iyi biliyoruz ve özümsedik mi? Doğru lojistik firmaları ile çalışıyor muyum? Tedarikçim benim için iş ortağımdır şeklinde mi düşünüyoruz? Ben bu soruların cevabını kendi adıma göremedik diyorum, en azındandanışmanlığını yaptığımız bir çok firmada. Öyleyse birinci planımızı açıklayalım.

Türkiye’de hakkettiği seviyede olmayan Tedarik Zinciri Uygulama seviyeni ulusal bir harekete çevirmek istiyoruz. Bunun için de dünyaca kabul gören bir model olan SCOR(TEDARİK ZİNCİRİ REFERANS MODELİ), en doğru model olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu model mantığının yerleşmesi ile Türkiye, bölgesinde daha etkin bir güç olacak, Türk firmaları arasında işbirlikteliği artacak, bu kapsamda sanayide artan verimlilik oranları, cazip fiyatlar ilerekabet eder değerlerde fiyatlarla pazara çıkma şansı elde eden ve en önemlisi de Çin gibi tehlike arzeden ülkelere karşı bir güç haline gelecektir.

Diğer bir projemiz ise, AKADEMİ ile üst düzey yönetici yetiştirme anlamında uzun bir yol kat edip, İstanbul’da düşünülen bu akademiyi Türkiye’ye Anadolu Aslanları’na da götürmek, bunun sonucunda