Emre YENAL

Müşteri beklentileri ve küresel rekabet
 
2009 herkes için çok zor bir yıl olacak. Alımlar düşecek, fiyat beklentileri dahada aşağıya inecek, kimse stok yapmak istemeyecek, yani herkes alacağı ürün ne olursa olsun korka korka alım yapacak. İşte burada Türkiye için bir fırsat görmekteyiz.
 
Bugün yüklerin azalması ile binlerce gemi limanlarda bağlı bekliyor. Dolayısı ile Uzakdoğu’dan Avrupa ve Amerika yönüne yük taşıyan bir çok gemi artık daha fazla limana uğrayıp yükleri konsolide etmeye çalışıyor. Böylelikle hem transit süreler uzuyor, hem de maliyet artıyor. İşte bu Türkiye için krizden kurtulma reçetesinin bir parçası olabilir. Nasıl mı?

Türkiye kısa terminde, az adetleri üretebilen bir ülke. Zaten korka korka alım yapan firmalar hem uzayan transit süreler hem de adet kısıtlamalarından dolayı uzak doğu alımlarını Türkiye’ye kaydırabilir, yükselen kurlarında fiyatlara olumlu etkisini de hesaba katarsak, işini düzgün ve kaliteli yapan, nakit akış problemi yaşamayan firmalar bu krizden büyüyerek çıkabilirler. Peki nakliyecilerin rolü nedir?
Nakliyeciler ise daha fazla ince hesap yapacaklar, herkes gibi daha verimli çalışmanın yollarını arayacaklar. Firmaların nakliyeciler ile kol kola hareket etmesi elzemdir. Nakliyeci maaş, şöför avansı, mazot, geçiş ücretleri gibi bir çok giderini ya peşin ya da çok kısa vadeli olarak ödemektedir. Bu koşullarda ayakta kalması nakit akış dengelerinin bozulmamasına bağlıdır. Bu sebeple nakliye hizmeti alan her firma nakliyecisini kendi ailesinden görmeli ve nakliyecisini korumalıdır.

Outsourcing uygulamaları
Azalan işler, düşen siparişler firmaları sabit giderlerden kurtulmaya zorluyor, belki de geç kalınmış önlemlerin alınması için ortaya bir fırsat çıkıyor.

Bugün kendi deposunu işleten ve 2008’de 100 birim satan bir şirket, 2009’da 90 birim sattığı zaman aynı oranda kendi maliyetlerini düşüremeyecektir. Depo ve nakliye aracı sahibi firmalar, işleri ne kadar azalsa da kira, sigorta, amortisman, güvenlik, çekirdek personel gibi maliyetlerden kurtulamayacaklardır. Halbuki dış kaynak kullanım modelinin en büyük avantajı kullandığı kadar ödeme olanağı vermesidir. 2009’da satışları 100’den 90 birime düşecek olan firmanın stoklarınının da aynı oranda azalacağını varsayarsak, stokladığı adet ve sattığı adet kadar depolama ve elleçleme gideri ödeyecek olan firma, satışları oranında değişken lojistik maliyetlerine sahip olacaktır.
Sanırım bir çok firma 2009’da bu fırsatı kaçırmak istemeyecektir.