Musa TURAN Mim Grup CEO‘su, TÜGİAD Ege Şubesi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı

“Türkiye’de İlk Defa Taşımacılık Sektöründe TSE ISO 10002 Müşteri Memnuniyet Kalitesi Yönetim Sistem Belgesini Alan İlk ve Tek Firmayız”
 
Mim Tur 1992 yılında babam Edip Turan tarafından ATE turizm olarak kuruldu. 1997 yılında kardeşlerimle birlikte ikinci kuşak olarak görevi devir aldık ve şirketin unvanını Mim Tur olarak değiştirip taşımacılık sektöründe faaliyete başladık.
 
İzmir ve Ege de Turizm taşımacılığı, personel taşımacılığı, öğrenci taşımacılığı ve kongrelerde ulaşım hizmetleriyle hizmet vermeye başladık. Daha sonra 2010 yılında Orty turizm yatırımları anonim şirketini kurarak İzmir’in ilk havalimanı olan Orty Airport otelini faaliyete geçirdik. 2011 yılının Ağustos ayında İzmir’deki sektör boşluğundan faydalanarak çamaşır yıkama sektörüne girdik ve Orty Laundry markasıyla Orty çamaşır yıkama hizmetleri anonim şirketlerini faaliyete geçirdik. Şu anda grubumuz bünyesinde 350’ye yakın çalışanımız var.
Başta da söylediğim gibi, 1997 yılında ise babamdan mesleği devralarak Mim Tur’u kurdum. Şirketin bütün işlerini yapıyordum. Sonraki dönemde işleri giderek büyütmeye başladım. Şu anda şirketin İcra Kurulu Başkanıyım. 1992 yılından bu yana Mim Grup çatısı altında turizm, işletmecilik ve taşımacılık alanlarında çalışmalarımı yürütüyorum.
Taşımacılık sektöründeki en önemli problemlerin başında nitelikli personel eksikliği geliyor. Özellikle şoför eğitimi veren kurumların olmaması ve bu sektörde çalışan kişilerin şoförlüğü bir meslek olarak görmemeleri nedeniyle bu sektörde çalışanların nitelikli şoför sorunu yaşanmaktadır. Bu konuyla ilgili çözüm ise, meslek liselerinde otobüs şoförlüğü adı altında bölüm açılması lazım. Burada hem kişisel gelişime katkı sağlayacak hem de teorik bilgiler verilmeli. Ayrıca, trafik kuralları ile ilgili ve kurum kültürünü alabilecek nitelikte şoför yetiştirilebiliyor olması lazım. Böylelikle bu problem çözülmüş olabilir. Bizde bu problemi ortadan kaldırmak adına şirket merkezimizde mevcut eğitim salonumuzda şoförlerimize kişisel gelişimleri için eğitimler verebiliyoruz. Aynı zamanda güvenli sürüş teknikleri eğitimi verebiliyoruz. Bu bizim için tabi ki maliyet ancak yaptığınız işi en iyi yapabiliyor olmak ve müşterilerinizi memnun ediyor olabilmek adına bu tür yatırımların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Biz Mim Grup olarak bünyemizde çalışan şoförlere güvenli sürüş yönetimi teknikleri, trafikte stres yönetimi eğitimi, öfke kontrolü eğitimi ve müşteri ilişkileri eğitimi veriyoruz. Bu eğitimleri kalite güvence departmanımız üstlenmiş bulunmakta. Böylelikle piyasada yaşanan bu sıkıntıları en aza indirmeye çalışıyoruz. Mim Tur şirketler grubu olarak misyonumuzu çalışanlarına kendilerini geliştirme ortamı yaratan, kaliteden ödün vermeden kâr sağlayan, müşteri memnuniyetine odaklı, dünya standartlarında bir işletme olmak olarak belirledik.
Vizyonumuz ise hayata bakış açımızla eşdeğer tutmaya çalışıyoruz. Güvenilir, güçlü, saygın olan,taşımacılık hizmetini tanıtma ve benimsetmede öncülük eden,taşımacılık konusunda uzman olarak kabul edilen lider bir şirket olmayı amaçlıyoruz. Mim Tur birimin içerisinde aynı zamanda denetleme ve yönetim birimi bulunmakta. Bizim verdiğimiz eğitimler doğrultusunda şoförlerin bu eğitimleri ne kadar doğru uyguladıklarını denetliyorlar. Bunun yanında Türkiye de ilk defa taşımacılık sektöründe TSE ISO 10002 müşteri memnuniyet kalitesi yönetim sistem belgesini alan ilk ve tek firmayız. Daha sonra Kamil Koç aldı bu belgeyi. Taşımacılık sektöründe bu bir ilktir. Buradaki amaç şirketimize gelen müşteri şikayetlerini en hızlı şekilde değerlendirip, çözüm üretip maksimum üç gün içerisinde geri dönüş sağlayabilmektir. Bu doğrultuda hedeflerimize ulaşmış bulunmaktayız. Ayrıca, 6 ayda bir müşteri memnuniyet anketi yapıyoruz. Buradaki amaç, eksiklerimizi görüp bunları verilere dökmek. Böylece kendimizi analiz edebiliyoruz. Bunlar bizim kalite anlayışımız. Özellikle eleştirilere açık bir şirketiz. Müşterilerimizin her türlü olumlu olumsuz eleştirilerini değerlendirip kendi içimizde düzen sağlamaya çalışıyoruz. Kalite, bir insanın almak istediği memnuniyeti ona verebilmenizdir. Siz bir hizmeti ne kadar iyi almak istiyorsanız aynı oranda başkasına sunuyor olabilmeniz lazım. Burada empati kurmayı çok iyi bilmek lazım. Bizde Mim Grup olarak hangi sektörde faaliyet gösteriyor oluyorsak olalım mutlaka kendimizi müşterinin yerine koyup müşterilerin en iyi hizmeti almasını sağlıyoruz. Prensiplerimiz ise, her şey zamanında olmalı. Bizim için olmazsa olmaz müşterileri zamanında iş yerlerine bırakmaktır. Dolayısıyla zamanlamaya çok özen gösteriyoruz çünkü biz zamanla yarışıyoruz. Ayrıca, kaliteden kesinlikle ödün vermiyoruz. Bu noktada şartlar ne olursa olsun prensiplerimiz ne ise onlardan vazgeçmiyoruz. Bizim için verdiğimiz sözler çok önemli hangi sözü verdiysek o sözü yerine getirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Otelcilik sektörüyle de ilgili planlarımız var. Yunanistan’ın en büyük oteller zinciri olan Domotel’leri ile Türkiye’de ortaklık kurma aşamasındayız. Türkiye de Domotel Türkiye’yi kurup yönetim hizmeti vereceğiz. Taşımacılık sektöründe çok yakın bir zamanda 2014’ün içersinde İstanbul’da şubeleşip orada da faaliyet vermeyi planlıyoruz. Manisa da ise 1000 m2 üzerine kurulu çamaşır yıkama fabrikamız var. Bu fabrikanın günde 10 ton çamaşır yıkama kapasitesi var. Kısa zamanda Türkiye’nin en büyük çamaşır yıkama fabrikasından biri olan AnkaTeks ile ortaklık gerçekleştirdik.
Şu anda Ankara’da, Kayseri’de, Bodrum’da ve İzmir’de olmak üzere çamaşır yıkama üzerine faaliyet gösteriyoruz. Yılda toplam 1 milyon ton çamaşır yıkıyoruz. Otel, kamu ve özel hastanelere hizmet veriyoruz. Ankara laundry, Orty laundry ve ErgülTeks olarak bu üç marka altında Türkiye de faaliyet gösteriyoruz.
“Sosyal faaliyetlerime gelince ; ilk olarak İzmir Skal Kulübü’ne üye oldum. Turizm camiasını tanımış oldum. Sonra 2009 yılında EGİAD’a, 2012 yılında da MÜSİAD’a üye oldum. Şu an kısa süre önce hizmete başlayan Türkiye Genç İşadamları Derneği / TÜGİAD Ege Şubesi Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapıyorum. 2012 Mayıs ayı itibariyle Genel Başkanımız sayın Ali Yücelen ile tanıştıktan sonra TÜGİAD Ege’nin kuruluş çalışmalarına başladık. Bir yıl boyunca İzmir’de bunun temellerini attık. İzmir’de özellikle gençlerin olduğu iş dünyasına TÜGİAD’ ı tanıttık. Daha sonra 7 Haziran 2013’de resmi ilk genel kurulumuzu yaparak faaliyetlerimize başladık. Gönüllü olarak başladığımız bu tanıtım faaliyetleri sonrasında İzmir’deki Kurucu Üyelerimizin ve Genel Başkanımızın da desteği ile Kurucu Başkan görevini üstlenip çalışmalarımıza başladık. TÜGİAD Ege Şubesi olarak İzmir’de ve Ege’de kalıcı eserler yaratmak için çalışıyoruz. TÜGİAD Ege Şubesi hiçbir zaman proje mezarlığı olmayacak. Özellikle İzmir ve çevresindeki bir çok derneğin kendi alanlarında olsun veya olmasın söylemleriyle başlattıkları projelerin bir çoğu ne yazık ki tamamlanamadı. Biz TÜGİAD Ege Şubesi olarak söylem geliştirdiğimiz ve arkasında olduğumuz bütün projeleri geliştirmek adına çalışmalarda bulunacağız. Biz hiç bir zaman ölü projelerin olduğu bir dernek değil tam tersi İzmir’e katma değer sağlayıp İzmir’e kalıcı eserler bırakan bir dernek olmayı hedefliyoruz. Bana göre, İzmir’in en önemli eksiği tanıtımıydı. Bu noktayla ilgili klasik tanıtım yöntemlerinden çıkıp İzmir’in gerek Türkiye’de gerek dünyada bilinirliğini arttırmak için farkındalık yaratmamız gerekiyordu. Bu noktada yaptığımız incelemelerde gördük ki, özellikle İtalya’nın bulunduğu ekonomik krizden Dan Brown’nın “İnferno” adlı kitabını yazmasından sonra İtalya’nın turizminde bir artış yaşandı. İtalya krizi bu şekilde aşmaya başladı. Bizde buradan yola çıkarak İzmir de farkındalık yaratmak adına Dan Brown’ı İzmir’e getirtip, buranın sahip olduğu potansiyeli gösterip Dan Brown’a kitap yazma ilhamı yaratabilir miyiz onun düşüncesindeyiz. Onun dışında İzmir’in uluslararası eğitim merkezi olmasını istiyoruz. Şu anda İzmir’de 9 tane nitelikli üniversite var. Türkiye’nin birçok yerinde üniversiteler var fakat İzmir’de bulunan bu üniversiteler çok nitelikli. Şuan da bulunan bu üniversitelerde yurtdışından gelip bu üniversitelerde okuyan bir çok öğrenci var. Bizde İzmir uluslararası eğitim merkezi olması hedefi ile yola çıktık. Dünya genelinde uluslararası eğitim sektöründe 150 milyar dolarlık bir pazar var. Türkiye bu pazarın on binde birini, İzmir ise yüzde onunu alıyor.
Dolayısıyla biz bu oranı arttırmak ve bu pastadan daha büyük bir pay almak için İzmir’de ve dünyada çalışmalar yapıyoruz. İzmir Üniversiteler Platformu, Yurtdışı Türkler Başkanlığı, İzmir Valiliği ve İzmir Büyükşehir Belediyesiyle ortak çalışıp İzmir’in Uluslararası Eğitim Merkezi olması için çalışmalarda bulunuyoruz. Yakın zamanda Sayın Başkanımıza özellikle İzmir’in Uluslararası Eğitim Merkezi olmasıyla ilgili bir dosya sunacağız. Bu İzmir’in gelecek yirmi yıllık projeksiyonunda önemli bir yer tutmalı. Şunda İzmir’in en önemli sorunu olan kentsel dönüşüm ile ilgili de kentsel dönüşüm çalışma grubumuz var. Bu noktada inşaat sektöründe faaliyet gösteren üyelerimiz kentsel dönüşüm ile ilgili rapor hazırlıyor. Bu raporu Sayın Valimize sunacağız ve bakış açımızı göstereceğiz. Yaptığımız bütün çalışmalar İzmir’in geleceğine yönelik çalışmalardır. TÜGİAD Ege Şubesi aynı zamanda İzmir’in sosyo-kültürel alanlarında da çalışmalar yapan bir STK olacaktır.



MUSA TURAN
1978 yılında Mardin Ömerli ilçesinde doğdum. Dokuz çocuklu bir ailenin beşinci ve ilk erkek çocuğuyum. İlkokulu Mardin’de, Ortaokulu Karşıyaka Ortaokulu’nda, Liseyi ise Karşıyaka Gazi lisesi’nde okudum. Zamanında işlerim nedeniyle üniversiteyi okuyamamamdan dolayı 2001 yılında üniversite sınavına girmeyi tekrar denedim ve iki yıllık Celal Bayar Üniversitesi Salihli Meslek Yüksek Okulu Yerel Yönetimler Bölümü’nü kazandım. İki yılın sonunda mezun olduktan sonra eğitimime açık öğretimden devam ederek iki yıl da Kamu Yönetimi okudum. Böylece Anadolu Üniversitesi dört yıllık Kamu Yönetimi mezunu olmuş oldum. Şu anda Gediz Üniversitesinde İşletme Yönetimi üzerine yüksek lisans yapıyorum. Mim Grup aile şirketimizdir. Ben de Mim Grup bünyesinde CEO olarak çalışıyorum. Bunun yanında TÜGİAD Ege Şubesinin Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev alıyorum. 2007 yılında üniversiteden kız arkadaşım olan Sevinç Turan ile hayatımı birleştirdim ve bu mutluluğun meyvesi olarak da Kasım ayında ilk göz ağrımız Mira dünyaya gelecek.