Op. Dr. İrfan GÖZÜBÜYÜK Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı

Sinüzit: Yenilikler, Gelişmeler
 
Sinüzit denince toplumumuzda ilk akla gelenler:
Sinüzit denince ilk akla gelen baş ağrısıdır. Baş ağrılarının çoğu sebebinin sinüzit olduğu düşünülür. Sinüzitin kronik bir hastalık olduğu ve kişinin bundan kurtulamayacağı yaygın bir inanıştır. Ameliyatın çare olmadığı ve ameliyat olunsa bile hastalığın tekrar edeceği yaygın bir kanaattir.

Güncel doğrularımız:
İleride bahsedileceği üzere sinüzitin birçok çeşidi vardır. Baş ağrısı sadece “akut” sinüzitin bir bulgusudur, sinüzitlerin çoğunluğunu oluşturan “kronik” sinüzitte baş ağrısı yerine “yüzde basınç” hissi ön plandadır. Kişi, başında özellikle yüzünde basınç, ağırlık hisseder.

Sinüzit herkeste olabilen bir hastalıktır, “akut” formu aynı “bademcik enfeksiyonu, kulak enfeksiyonu” gibi olup tamamen düzelir. Diğer formlarında sinüzitin kalıcı olması veya sık tekrarlaması için başka sebepler bulunur.

Teknolojik gelişmeler ve sinüzit patofizyolojisinin daha iyi anlaşılması ile endoskopik sinüzit müdahaleleri çoğunlukla kalıcı başarılar sağlamaktadır.

Sinüzit nedir?
“Sinüs” tıp dilinde burun etrafında kafatasının içerisinde yerleşmiş hava dolu boşluklarına verilen isimdir. Sinüsleri gözünüzde mağaralar gibi canlandırabilirsiniz, sinüsler aynı farklı boyutlardaki mağaralar gibi burun etrafında yerleşmiştir ve mağara ağızları gibi ağızları dar bir geçitle burun içerisine açılırlar.

Alında (frontal), yanak altında (maksiller) ve burun arkasında (sfenoid) sinüsler çifter adet bulunurlar. Göz ile burun arasındaki sinüsler (etmoid) ise farklı boyutlarda olup birbirinden bal peteği gibi ince kemiklerle ayrılmış sinüs gruplarıdır.

Sinüsler doğumla birlikte gelişmeye başlarlar ve ileri yaşlarda gelişmelerini tamamlarlar. Büyüklükleri kişiden kişiye değişir bazı kişilerde bazı sinüsler gelişmemiş de olabilir.

Sinüslerin birçok görev ve dolayısı ile faydalarının olduğu düşünülmektedir. Kafatasının içerisinde hava boşlukları olduğu için kafatasımızın hafiflemesini sağlarlar. Burun, göz ve beyin etrafında bir travma karşısında hava yastığı görevi görürler ve travma şiddetini önemli organlara gelmeden emerler.

Ayrıca ses rezonansının sağlanmasında da önemli rolleri vardır. Üst solunum yolu problemi olan kişileri seslerinin değişmesinden anlayabiliriz.

Koku hücreleri burunun üst tarafında yerleşmiştir, göz ile burun arasındaki sinüslerin (etmoid) tavanında bulunurlar ve sinüsler koku almada da dolaylı olarak etkili olurlar.

Sinüslerin görevlerini yapabilmesi için sinüs kanallarının açık olması, havanın sinüs içerisine girip çıkabilmesi ve sinüsler tarafından salgılanan sümük salgısının sinüs içerisinden burun içerisine rahatlıkla geçmesi gerekir.

“Sinüsler”i mukus üreten ve burun içerisine ürettiği mukusu süpüren, içerisine hava girip çıkabilen boşluklar olarak tanımladık. Bu fonksiyonunu gerçekleştiremediği zaman sinüs problemleri ile karşı karşıya kalırız.

Sinüzitin oluşma mekanizması sinüs ağızlarının tıkanması ve mukus salgısının drene olamamasıdır.

Sinüzit Çeşitleri
-Akut sinüzit
-Subakut sinüzit
-Kronik sinüzit
-Sık tekrarlayan sinüzit
-Kronik sinüzit üzerine akut alevlenme
-Barosinüzit
-Polipli sinüzit

Sinüzitte Görülebilen Şikayetler
-Ağrı
-Ateş
-Burun ve geniz akıntısı
-Genizden konuşma
-Ağız kokusu
-Öksürük
-Yorgunluk, halsizlik, kas ağrıları
-Burun tıkanıklığı

Kronik sinüzit hastalıkları, solunum sistemimiz, sindirim sistemimiz, uyku kalitemiz ve genel sağlığımız ile de ilişkilidir

Neler değişti?
Fiberoptik teknolojisinin gelişmesi ile üretilen endoskopların kullanımı, burun ve sinüzit rahatsızlıklarının teşhis ve tedavisinde tam anlamıyla bir çığır açmıştır. Işık ve görüntü aktarabilen sert veya yumuşak endoskoplar ile daha önce görüntülenmesi mümkün olmayan sinüs boşlukları görüntülenmiş ve nasıl çalıştıkları çok daha iyi anlaşılmıştır.

Görüntüleme tekniklerinin de aynı paralelde gelişmesi ile fizyolojiye uygun ve dokuya saygılı müdahaleler rahatlıkla yapılabilmektedir.

Diğer branşlarda kullanılan “balon” gibi tekniklerin sinüsler için adaptasyonu da aktif olarak uygulamamıza girmiştir. Denemeleri başlamış ve çok yakın gelecekte genel kullanıma girmesini ümit ettiğim kıl gibi ince endoskoplar, kablosuz görüntü transferleri, üç boyutlu kameralar işimizi daha da kolaylaştıracaktır.

Nasıl tedavi edilir?
Tedavi, her hastada kişisel olmalıdır, kişinin özel şartlarına göre ayarlanmalıdır. Başka bir deyişle sinüzitlerin oluşum mekanizmaları farklı olduğu için standart tedavileri yoktur. Tıbbın sanat olduğu yer burasıdır. Yaş, cinsiyet, meslek, alışkanlıklar, altta yatan hastalıklar, yaşam biçimi tedavide çok önemlidir.

Tedavi
İlaç
Operasyon


İLAÇ
Mikroba yönelik

-Antibiyotikler
-Antifungal ajanlar

Ödeme yönelik ilaçlar
-Kortizon
-Antialerjik ilaçlar
-Mast hücresi stabilizatörleri
-Lökotrien antagonistleri: Daha yeni ilaçlardır.
Mast hücresinde olduğu gibi enflamasyonu önlemede kullanılırlar.
-Reflü ilaçları -Dekonjestan ilaçlar

Mukus salgısına yönelik ilaçlar
-Salgı önleyici
-Mukolitik

OPERASYON
Sinüs ağzılarının cerrahi yolla açılması ve/veya sinüs içerisindeki oluşumların (polip, mukosel gibi) temizlenmesi amacıyla operasyonlar yapılırlar.

Operasyon sebepleri:
-Sinüs drenajını kalıcı etkileyen mekanik tıkanıklıklarda. (Sinüs ağzını daraltan hücre büyüklükleri, konka bulloza v.b.)
-Sinüs içerisinde uzun süre dışarı akmadığı için katılaşan mukus salgısı durumunda
-Sinüs içerisinde büyük kist, mukosel, polip varlığında
-Uzun süre ve uygun ilaç tedavisine cevap vermeyen sinüzitlerde
-Sık sinüzit atakları yaşayan kişilerde sinüs kanalları darsa
-Barosinüzit yaşayan kişilerde
-Mukozanın birincil hastalıklarında (Kartagener sendromu, kistik fibroz v.b.)

Sinüs operasyonlarının birçoğu endoskoplarla yapılabilmektedir. Nadiren sinüse direk müdahalelere ihtiyaç duymaktayız. Endoskopik müdahaleler hem en az doku hasarı oluşması, başarının artması, hem de hasta konforu sağlamıştır.
Operasyondan sonra hasta aynı gün bile evine dönebilmekte, yüzünde, burnunda her hangi bir şişlik, morarma olmamaktadır.
Teknolojik gelişmelerle operasyon güvenliği artmıştır.
Çocuklarda sinüzitin oluşma mekanizması erişkinlerdeki gibi olmakla birlikte, tedavi farkları vardır.
İki temel farktan söz etmek mümkündür:
1-Çocuklarda reflü daha ön planda düşünülmelidir. Bazı araştırmalar kronik sinüzitli çocuklarda şikayetlere bakmadan reflü tedavisini rutin olarak önermektedir.
2-Sinüslere yönelik operasyon çok daha nadirdir ve sinüzit problemlerinde ilk seçenek geniz eti operasyonudur. Burada geniz etinin büyük olup olmaması önemli değildir. Mikroplara rezervuar görevi gördüğü de düşünüldüğünden küçük de olsa geniz eti alınmaktadır.
Daha detaylı bilgi için moderatörlüğünü yaptığım "http://www.sinuzitvetedavisi.com"
www.sinuzitvetedavisi.com web sayfama bakabilirsiniz.