STEVE H. HANKE Steve H. HANKE
Johns Hopkins Üniversitesi Uygulamalı Ekonomi Profesörü & Forbes Dergisi Köşe Yazarı
Devlet başarısızlığı laneti
 
Başkan Obama devlet başarısızlığı lanetini yaşıyor. Ama bunu Washington, D.C. ve dünyanın diğer başkentlerindeki siyasal ve eğitimli sınıfları dinleyerek anlayamazsınız.
Büyük ikiyüzlüler her zamanki gibi yine en iyi yaptıkları şeyi yaptılar; yani sorun çıktığında, ikiyüzlü bir şekilde davrandılar. Gerçekten de, 2008 paniğinden sonra, başkalarını suçlayarak, gizleyerek ve tarihi yeniden yazarak hatalarını gömmekle meşgullerdi. Ancak ne yazık ki, iddiaları olgular tarafından nadiren doğrulanmaktadır. Ne önemi var.
Mevcut ekonomik sorunların sözde suçlularını gösterme aşamasına gelindiğinde, Obama yönetimi sınıflar mücadelesi retoriğine geri döndü. Olağan suçlular dışında kim suçlanabilir ki; bankerler, iş adamları, spekülatörler ve elbette “zenginler”.
Yabancılar da favori hedefler arasındadır. En sevilen hedef olan Japonya’nın yerini artık Çin aldı. 1970’lerin başlarından 1995’e kadar düşman Japonya’ydı. Washington’daki merkantilistler ABD’nin Japonya ile ticaretindeki ikili ticari açıkların nedeninin Japonlar’ın adil olmayan ticari uygulamalarının bulunduğunu ve bu açıkların ABD ekonomisinden pek çok sorunun kaynağı olduğunu iddia ediyorlardı.
ADB bu sözde sorunu çözmek için, Japonya’nın sürekli yükselen bir Yen politikası uygulamasını istedi. Japonlar bunu kabul ettiler ve Yen Dolar’a karşı 1971’de 360’dan 1995’de 80’e kadar değer kazandı. Ama bu ABD’nin Japonya ile ticaret açığını kapatmadı. Gerçekten de, Japonya’nın ABD’nin ticaret açığındaki payı 1991’de neredeyse % 60’a ulaşmıştı. Üstelik sanki bu yetmezmiş gibi, Yen’in değer kazanması Japon ekonomisinin bir deflasyon batağına sürüklenmesine katkıda bulundu.
Bugün, ABD aynı hatalı oyunu Çin’le oynuyor. Ayrıca neden oynamasın ki? Nihayetinde Çin’in ABD’nin ticaret açığına katkısı neredeyse % 45’e, yani Japonya’nın 1990’larda ulaştığı orana yükseldi (yan üstteki çizelgeye bakın).
Çin’in Japonya örneğini izlemeyeceğini ve ABD’nin Yuan’ın değerini sürekli yükseltme taleplerini yok sayacağını umalım. Çin’in bu talepleri yanlış bir şekilde kabul etmesi Çin’e büyük miktarda sıcak para çekmekten başka pek bir işe yaramayacak ve Çin’de istikrarsızlığa neden olacaktır. Bu dünya ekonomisinin ana büyüme ekonomisi için kötü haber demektir (aşağıdaki çizelgeye bakın). Suçlu gösterme ve tarihi yeniden yazma konusunda en başarılı olanlar Merkez Bankası yetkilileridir. Örneğin, Eylül başlarında Başkan Ben Bernanke Mali Kriz Soruşturma Komisyonuna 2008 paniğinin özel firmalardaki bir dizi yanlış ve yeterli kamusal düzenleme yokluğu tarafından tetiklendiğini söyledi. Başkana göre, FED’in 2008 Paniğinin öncesindeki kredi çılgınlığının parasal kökleri konusunda hiçbir sorumluluğu yoktur.
Gerçek ise oldukça farklıdır. Kriz öncesi ve sonrası politika hataları ve devlet başarısızlıklarıyla doludur. Bütün sorunların kaynağı FED’den başka kimse değildir.Merkez Bankasının –sözde deflasyon tehlikeleriyle mücadele etmek için tasarlanmış bir politika olan- “gaza sonuna kadar basma” para politikası olmasa, yaşadığımız klasik Avusturya yükseliş-çöküş döngüsü hiç gerçekleşmezdi. FED faizleri yapay olarak düşük seviyelerde tutmasaydı, düşük maliyete para toplayan ve borçlarının özsermayelerine oranı çok yüksek olan kazanç peşindeki spekülatörler hiç var olamazdı.
Evet, muhtelif varlık balonlarına ve örneğin, emlak piyasalarındaki bağlantılı dengesizliklere katkıda bulunan başka devlet başarısızlıkları vardı. Ama ana suçlu FED ve ultra akomodatif para politikasıydı. Başka şeylerin yanı sıra, doların avroya karşı değer kaybına ve emtia fiyatlarında Temmuz 2008’de maksimum seviyesine ulaşan dramatik yükselişe neden olan şey FED’in parasal gevşekliğiydi.
Varlık balonları patladıktan sonra, ABD hükümeti kontrpiyede kalarak, peş peşe politika hataları yaptı ve bir dizi devlet başarısızlığına neden oldu. ‹lk olarak, hükümet tarafından çok fazla uyarıcı devreye sokuldu. ‹lişikteki tablonun gösterdiği gibi, 2008 paniği, tüm krizlerde olduğu gibi, devletin kapsamını ve ölçeğini genişletme yönünde bir davetti. ABD’nin federal devlerin göreli boyutu anlamında bir rejim değişikliği yaşadığında şüphe yoktur. “Kriko Yasası” hala geçerli ve doğrudur. Gerçekten de, kriz hükümet harcamalarını, Yönetim ve Bütçe Dairesi’nin tahminlerindeki aşırı iyimser varsayımlara göre bile hızla yükseltti.
(Teşvik edici olduğu için) teşvik harcamaları denilen şey için sık tekrarlanan Keynesçi mantık çöpe atılmalıdır. Kamu harcamaları (1969’dan bu yana) yeni ve benzersiz bir düzeye çıktığında, vergi mükellefi yurttaşlar, özellikle de bir ülkenin mali durumu zayıfladığında çok kaygılanırlar.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, Obama yönetiminin harcama çılgınlığı işe yaramıyor. Bu harcamalar fiilen ekonomik büyümeden çıkarılıyor. Chicago Üniversitesi’nden Prof. Harald Uhlig’in American Economic Review (Mayıs 2010) dergisindeki yazısında gösterdiği gibi, kamu harcamaların her doları $3.40 kayıp çıktıyla bağlantılıdır. Yani, çok lafı edilen mali çarpan pozitif değil negatiftir. Bu, hükümet cephesindeki pek çok şeyde olduğu gibi, hiçbir şey yapmamanın bir şey yapmaktan daha iyi olacağı bir durumdur.
‹kincisi ve birincisiyle bağlantılı olarak, hükümet 2008 paniğine tepki olarak çok şey yaptı. Örneğin, Prof. Laurence Kotlikoff’un en yeni kitabı, Jimmy Stewart is Dead (Jimmy Stewart Öldü) içindeki araştırma sonuçlarına göre, krizden önce mali hizmetler için 115’in üzerinde kamu düzenleme kuruluşu vardı. FED’in neden olduğu kredi çılgınlığı tepeye çıkarken bu kuruluşlar neredeydi?
Geçtiğimiz yaz, 2319 sayfalık Dodd-Frank mali reform yasa taslağı Başkan Obama tarafından imzalanarak yasalaştı. Bu yasa gereği yeni yönetmelikler ve düzenleyiciler oluşacak. Kaç tane? Bunu kimse bilmiyor, çünkü bu karmaşık yasaya eşlik eden karmaşık mevzuat oluşturma süreci henüz tam olarak başlamadı. Gereksiz belirsizlik üretmekten bahsediyoruz!
Üçüncüsü, Washington kaynaklı piyasa karşıtı, iş dünyası karşıtı retorik abartılı bir seviyeye çıktı. Bu retoriğin neden bu kadar keskin olduğunu anlamak için, başlangıç olarak yapılacak en iyi şey, ılımlı Business Roundtable’ın Obama yönetiminin iş dünyası karşıtı gündemiyle ilgili 54 sayfalık değerlendirmesini okumaktır. Bu, kurtarmayı desteklemek (ve kar etmek) isteyen her yatırımcının iki kere düşünmesi için yeterlidir.
Hükümetin kriz sonrasındaki bu üç hatası, artı FED’in klasik Avusturya döngüsünü tetiklemekteki rolü, rejimin büyük ölçüde belirsizleşmesine neden oldu. ‹nsanlar bir sonraki aşamada ne olacağını, özellikle de Başkan Obama’nın başka bir teşvik paketi önererek başka bir mucize maç sayısı atmayı denemesinden bu yana tahmin edemiyorlar.
2008 paniğinin belirleyici özellikleri politika hataları ve devlet başarısızlığıdır. Bunlar, 2008 paniğinden sonra FED tarafından kontrol edilen para tabanının patlamasını ve en kapsamlı para ölçümü MZM için para çarpanının çöküşünü gösteren ilişikteki çizelgede gizlidir. FED para tabanını pompalamış ama kredi kanalları tıkalı kalmıştır. Bankalar kredi vermeye isteklidir, ama kredi alanlar kredi almak istememektedir. Böyle bir kredi çıkmazında, genel para büyümesi, en hafif deyimle anemi gibidir. Bu parasal koşullarda, bir büyüme resesyonu bekleyebiliriz – yani, ekonomi büyür, ama bu büyüme, büyüme trendinin altındadır.
Büyük hükümet şarkıları söyleyen Başkan Obama’nın devlet başarısızlığı lanetine uğraması ironik bir durumdur. Bu lanetin Başkanın performansının nasıl etkileyeceğini ölçmenin yollarından biri Sefalet Endeksidir (yan üstteki çizelgeye bakın).
Bu Endeks bir Başkanın görev süresi boyunca ortalama enflasyon oranı ile başkanın son görev yılındaki ortalama enflasyon oranı arasındaki fark; Başkanın görev dönemi boyunca ortalama işsizlik oranı ile başkanın görev döneminin son ayındaki işsizlik oranı arasındaki fark; başkanın görev süresi boyunca 30 yıllık hazine bonosu faizindeki değişim; ve gerçek GSMH büyümesinin uzun vadeli eğilimi (% 3.25) ve gerçek büyüme oranı arasındaki fark toplanarak hesaplanır.
Başkan Obama’nın bu d

  Democracy or Liberty?: The Middle East and North Africa
  The Dance of the Dollar
  The curse of government failure
  The Dead Hand of Exchange Controls
  The Great Dissemblers
  The Baltics, Bulgaria and Greece
  Booms and Busts
  Hu versus Sarkozy
  The Misery Index: A Reality Check
  China’s Cards
  Greenspan’s Fairy Tales
  From John Law to John Maynard Keynes
  A great depression?
  The law of the ratchet
  On Oil Prices
  Rice markets and government failure
  A private infrastructure solution
  The dollar and U.S. inflation
  China’s Currency
  Money: Bulgaria, Bosnia and Turkey
  Reflections on Reagan the Intellectual
  The World’s Greatest Unreported Hyperinflation
  The Fed’s Zigs and Zags
  On Democracy