Fatih TEKİN
TÜGİAD Londra Temsilcisi
İNGİLTERE’NİN TÜRK İHRACAATINDAKİ YERİ VE ÖNEMİ
 
Türkiye’nin en önemli ihracaat pazarlarından biri olan İngiltere ile ticari ilişkiler son 15 yılda önemli bir yol katetti ve bu yükselen trend, 2011 yılından itibaren düzenli olarak arttı. Verilere göre İngiltere, Türkiye’nin ürün ihraç ettiği ülkeler arasında üçüncü sırada yer alıyor. Bu ürünler arasında elektronik ev aletlerinden tekstile, taşıt araçları ve yan sanayi ürünlerinden taze meyve ve sebzeye kadar geniş bir yelpaze var. 2012–2013 yılları arasında ise, gemi ve yat sektöründeki ihracaat da, Türkiye’den İngiltere’ye 61milyon 140 bin dolar olarak açıklandı. 2012 yılında Türkiye’nin İngiltere’ye toplam ihracatı 7 milyar 941 milyon 259 bin dolar iken bu rakamlar günümüzde ciddi şekilde artış göstermiştir. İngiltere’nin ithal ettiği taze ve kuru üzümlerin %12’si de Türkiye’den gelmektedir. İngiliz tüketiciler, tekstilden taze ve kuru meyve ürünlerine, donmuş ve konserve meyve ürünlerine, her alanda Türk kalitesi ve tadına çok büyük ilgi duymaktadırlar. Dünyanın dördüncü büyük çorap ithalatçısı olan İngiltere, ihracatının %30 dan fazlasını da Türkiye’den karşılamaktadır. Servis sektörü alanlarında da İngiltere, Türk yatırımcıları, Türk misafirperverliği ve zengin mutfağı ile fark yaratarak değişik alanlarda yatırımlara devam etmektedir. Her geçen gün markalaşan Türk firmaları da İngiltere’de çoğalarak boy göstermektedir.

Vize kolaylıkları, İngiltere - Türk Ticaret hacmini arttıracak

European Community Association Agreement (Avrupa Topluluğu İşbirliği Anlaşması) ECAA Vizesi, ya da daha yaygın bilinen adıyla Ankara Antlaşması vizesi, Avrupa Birliği ile işbirliği anlaşması imzalamış olan ülkelerin vatandaşlarına, İngiltere tarafından verilen iş kurma izni vizesidir. Ankara Antlaşması vizesi, başvuru sahibine, İngiltere’de yaşama ve kendi işinde çalışma izni sağlar. Bunun gerçekleşmesi için, başvuru sahibinin, kendi adına herhangi bir işi yapıyor olması gerekmektedir. Bu iş, herhangi bir ölçekte hatta seyyar pazarlamacılık, çocuk bakıcılığı, özel öğretmenlik veya temizlikçilik gibi çok küçük bir ölçekte dahi olabilir. Burada önemli olan, başvuru sahibinin hükümetten herhangi bir sosyal yardım talep etmiyor olması, aksine kendi işini yapıyor ve bu işten kendine yetecek kadar para kazanıyor olmasıdır.
Bir diğer taraftan, İngiliz hükümetinin sıcak baktığı Avrupa Birliği ile ticaret serbestliği sürecinin masaya yatırılması, Türkiye’den İngiltere’de iş yapan firma temsilcilerine vize kolaylığı sağlanması gibi kolaylıklar girişimci iş insanlarının İngiltere’ye yatırım amaçlı gelişini kolaylaştırmaktadır. Son dönemlerde İngiliz hükümetinin onayladığı bir karar da, İngiltere’de yüksek eğitimini tamamlamış Türkiye’den gelen öğrencilerin, iş bulmaları şartıyla İngiltere’de çalışma vizesi alma kolaylıklarıdır. İngiltere’deki Türk firmalarının Türkiye kökenli çalışanlarına sponsor vize başvuruları gibi olanaklar, girişimci Türk firmalarının İngiltere’deki yatırımlarına daha olumlu bir gözle bakmalarını sağlamıştır.

Birleşik Krallık, ekonomisine katkıda bulunacak yatırımcıları teşvik ediyor

İngiltere, yatırım teşvikli 24 bölgeye sahiptir. Hükümetin uzun vade stratejisi, dünya ekonomisinde Birleşik Krallığı önde gelen yatırım merkezi haline getirebilmektir.
Bu konularda, Ticaret ve Yatırım Ajansı (UKTI), uluslararası yatırımcılara danışmanlık hizmeti vermektedir. Girişimcilik bölgeleri adı altında tesbit edilen 24 gelişmeye teşvikli bölgenin sektörlere göre yatırımcıya vaadettiği cazip teklifler bulunmaktadır. Girişimcilere, uluslararası ticaret danışmanlığı sağlanmakta, yapılacak yatırımın fizibilitesi ve ihracaatı düşünülen ürünlerin değerlendirilmesi hizmeti verilmektedir. Teşviklerin başında, iş sahiplerinden düşük vergi alımı, kolaylaştırılmış imar ve inşaat izni başvuruları, finansal destekler başı çekmektedir. En son bilgilere göre, şimdiye kadar 400 yeni işletme bu bölgelerde faaliyete geçmiş ve 12.500 kişi istihdam edilmistir. İstatisliklere göre şu an İngiltere’de yaklaşık 2.500 dolayında Türk kökenli firma bulunmaktadır. Beko, Yünsa, Vitra, Vestel, BMC, Çimstone, Kahve Dünyası, Simit Sarayı, Doğtaş Mobilya, İstikbal Mobilya ve adını sayamadığım birçok Türkiye kökenli firmanın İngiltere’de ofis, mağaza ve şube açtıklarını görüyor olmak bizleri gururlandırmakta ve geleceğe ümitle bakmamızı sağlamaktadır.

İngiltere’den Türkiye’ye potansiyel yatırım alanları

İngiltere’de yerleşik, Türkçe konuşanların 500.000 rakamlarını aştığı istatistiklerce belirlenmektedir. Emeklilik yaş sınırını geçenlerin, genç nüfusa oranla bir hayli yüksek olduğu İngiltere’de, ekonomi diğer ülkelerden gelen genç ve dinamik çalışanlara her alanda imkanlar sunmaktadır. Özellikle servis sektörünün her alanında İngiltere’de yapılan yatırımlar, yatırımcıya olumlu ve istikrarlı bir gelir vaadetmektedir. İngilizler, Türkiye’deki güzel iklim şartlarından ve İngiliz Sterlin’nin Türk lirası’na karşı sürekli güçlü değerini korumasından ve alım gücünün oluşturduğu avantajlar sebebi ile özellikle emeklilik aşamasında yerleşik olarak Türkiye’de ikamet etmelerine olumlu bakmaktadırlar.
Bu bağlamda, 65 üstü yaş grubunun ihtiyaci olan, bakım destekli, Avrupa Birliği standartlarına uygun, residence’ların ve yaşam platformlarının Türkiye’de kurulması ileriye yönelik çok büyük bir potansiyel sektör olarak görülmelidir. Bir diğer husus da, şimdilerde İngiltere sağlık sigorta sisteminde yapılmakta olan reformların, sağlık bakımı ve tedavilerin, Türkiye’de uygun fiyatlı sağlık alternatiflerini karşılamaya sıcak bakmasıdır. Avrupa’da uzun yıllar çalışıp emekli olan ve Türkçe konuşanların, yaşlılıklarını kendi ülkelerinde huzurlu ve mutlu olarak emekliliklerini geçirebilmeleri arzulanmaktadır. Bu konuda, Avrupa standartlarında kurumlara ihtiyaç duyulmakta ve bunun da yurt dışından Türkiye’ye büyük ölçüde gelir getirebilecek bir yatırım alanı olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, Avrupa’da mortgage sisteminin finansmanının diğer yıllara nazaran kolaylaşması, Türkiye’de emlak sahibi olmak isteyen gurbetçi Türk ve İngiliz vatandaşlar için Türkiye alternatifini diğer Avrupa Birliği ülkelerinden ayrıcalıklı bir konuma getirmektedir. Özellikle, İzmir, Antalya, İstanbul gibi İngiltere’ye direk uçuşların ulaşımı kolaylaştırmasından dolayı, fazlasıyla tercih edilen bölgelerin, ileriki yıllarda cazibesini fazlasıyla arttırıyor olması, daha farklı yaşam platformları inşaa edilerek Avrupa’daki yatırımcıları cazip hale getirebilecektir.