Fatih TEKİN
TÜGİAD Londra Temsilcisi
TÜRKİYE’NİN AVRUPA BİRLİĞİ HAYALi VE İNGİLTERE YANSIMASI
 
Şu sıralar İngiliz medyası, gündeminde Türkiye’nin Avrupa Birliğine alınma ihtimalini tartışıyor. Her geçen gün, maalesef çok ağır ve negatif yorumlarla Türkler eleştiri konusu oluyor. Müslüman ülkenin kabulünü hoş karşılamayan günümüz Avrupa Birliği, Türkiye’nin ekonomik standartlarının çok altındaki Bulgaristan ve Romanya’yı bile gruba kabul etmiş durumda.

Ancak Türkiye’deki insan ve güç potansiyelinden dolayı şimdiye kadar üyelik görüşmelerimiz hep ileri bir tarihe atılarak ertelenmekte.

Genç ve dinamik nüfusa sahip Türkiye’nin, Avrupa kapılarını aralaması gibi bir olasılık, İngiliz halkını Avrupa Birliği’nden çıkma istemini ve kararını arttırmış durumdadır. İngiliz hükümeti, Avrupa Birliği’nde kalmanın uzun vadede ülke ekonomisine yararlı olacağını, yazılı ve görsel medyada masaya yatırıp İngiliz halkına teşvik etse de, maalesef Türkiye’ye pek itibar arttırıcı görünmemektedir.

Son dönemlerde, AB kapsamına alınan Romanya ve Bulgaristan gibi ülkelerden İngiltere’ye gelen göçmenlerin, hastane ve belediye hizmetlerinin yoğunluktan adeta kilitlenmesine yol açmaları, 79 milyon nüfuslu Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne girmesiyle, yerleşik halkın daha da mağdur hale gelebileceğine inanılmakta ve çekimser tavır sergilenmektedir.

Son bir kaç yıldır Türkiye’den İngilizce öğrenmek için İngiltere’ye gelen öğrencilerin vize onaylarının miktarını dahi kısıtlayan, çocuk bakıcılığı “AuPair” vizesini neredeyse kaldıran, İngiltere’de okullara eğitime gelen öğrencilere part- time dahi çalışma izni artık vermeyen Birleşik Krallık, eğitim sektöründe ülkemizden gelecek girişimcilerin iş bulma ve yatırım yapma imkanlarını bir hayli kısıtlamaktadır.

Diğer bir ilgi çekici gelişme ise, Londra’daki Büyükşehir Belediye Başkanlık seçimlerinde yaşanmıştır. Koltuğunu devreden eski Başkan Boris JOHNSON’u , Türkleri Avrupa Birliği üyeliğinde desteklemesinin nedeninin ailesel sebeplere dayatıldığı, hatta medya tarafından, sekizde biri Türk diye yorumlanan eski Belediye Başkanı JOHNSON’un bu zafiyetinden ötürü Türkleri desteklediği gibi yorumlar yazılmakta ve konuşulmaktadır.

JOHSON’un, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan büyük güç Türkiye ekonomisini, Avrupa ve Ingiltere ekonomisi için çok yararlı bir doping olarak yorumlaması bile maalesef eleştirilere sebep olmuştur.

TÜRK GİRİŞİMCİLER TRUVA ATINI OYNUYOR…
Dünya arenasında bilinen, güçlü bir Türk markası oluşturamadığımız bir gerçektir. Ancak, Birleşik Krallık’ta, şirket ismi, yönetim kadrosu ve çalışanlarının İngiliz vatandaşı olup, aslında Türk işadamları tarafından kurulan ve işletilen şirketlerin isimlerini sıralamaya kalksam, bana verilen yazı köşesi yetersiz kalır.

Geçtiğimiz haftalarda tecrübe edindiğim bir olayı siz okurlarla paylaşmak istedim; Stratford-Upon-Avon, Ingiltere’nin Coventry bölgesinde yer alan, dünyaca ünlü şair/yazar Shakespeare’nin yaşamış olduğu evinin bir müze olarak ziyaretçilere sergilendiği bir kasaba olarak turistlerin ilgisini çeken çok şirin bir yerleşim alanıdır.

Bir haftasonu, aile fertleriyle ziyarete gitmeye karar verdiğimizde, İngiliz arkadaşlarım ve bölgeyi daha önceden ziyaret edenler tarafından görülmeye değer birkaç yer hakkında fikir aldım. Bana kasabada “Scones with jam and clotted cream” (küçük kek beraberinde kaymak ve reçel) servisi veren yöresel bir lezzet durağını muhakkak görmemi önerdiler.

Kasabaya gittiğimizde, bu şirin yöresel mekanı bulduk ve siparişlerimizi verdik.
Bize servis yapan genç kız, Türkçe konuşmalarımızdan bizim Türk olduğumuzu anladı olsa gerek ki, Türkçe olarak nereli olduğumuzu sordu? Ardından da mekan sahibinin bir Türk aile olduğunu ve kendilerinin İzmir’li olduğu bilgisini verdi!

Gurur duyduk ve biraz sohbet ettik.Yörenin bilinen lezzetlerini bir Türk girişimcinin en iyi şekilde isim yaparak hizmete sunması ve tavsiye edilmesi bizi çok onurlandırdı.

İngiltere’de Türk girişimcilerinin başarı hikayelerini yazılarıma sığdırmam mümkün değil. Gittiğimiz her ülkede girişimci ve hoşgörülü özelliğimiz başarılarla süslenmiş ve takdir almıştır.

İNGİLİZ YATIRIMCILAR TÜRKİYE’DE İŞ ORTAKLARI ARAMAYA DEVAM EDİYOR…
Her geçen gün İngiltere’de, Türk işadamlarının farklı sektörlerde yatırım haberlerini yazılı ve görsel medyadan takip ediyoruz. Diğer taraftan, Türkiye’de artan dinamizm ve yüksek potansiyel, İngiliz yatırımcılarını Türkiye’deki çeşitli sektörlere girebilmek için ortaklık arayışı içerisine yönlendirmiştir.

İngiliz medyasından takip ettiğim kadarı ile, araştırma ve yorumlar; her nekadar bunca negatif Türkiye gündemine rağmen, Türk - İngiliz ilişkileri olumlu sinyaller vermektedir. 2001 yılı itibariyle, Türkiye’de kişi başına düşen Gayri Safi Milli Hasıla 3 misli artarak yaklaşık £6,200 pound ($10,000 ) gibi değerlere yaklaşmıştır.

Dünya devi Çin ekonomisindeki yavaşlama ve durağanlık, Avrupa Birliği’nde geçen yıllarda yaşanan krizler ve ekonomik değişiklikler, İngiliz-Türk iş ortaklıklarının kurulmasına ivme kazandırmış, gündemden düşmeyen terör ve mülteci haberlerine rağmen çekiciliğini devam ettirmiş ve ettirmeye de devam etmektedir.

Türkiye’deki lüks tüketime eğilimli genç ve kalabalık nüfus, dünya finansını elinde tutan ve bankacılık sektöründe lider İngilizleri cezbetmektedir.

78 milyon vatandaşımızın, yaklaşık 60 milyon’u kredi kartı kullandığından, ev alımları için de sadece 1 milyon vatandaşımızın finans/mortgage kullandığı varsayımıyla özellikle İngiliz kökenli finans kurumlarının Türkiye finans pazarına girebilmek için iş ortakları arayışına ve yeni iştirakler kurmasına sebep olmuştur.

Her geçen gün, Türkler hakkında negatif yorumlar yapılan Avrupa’da, ümidim Avrupa kapılarının en azından işadamlarına açılmasıdır.